1676
açılım yapmaya gider gibi italya’ya giden ama olumlu giden transfer sürecini batırmaya yaklaşan ulu sportif direktör.
1677
"gideceği yok, eceliyle ölmesini beklicez"
bir kişi için daha kullanıyoduk sanırım bunu.
1680
işini iyi yapan hiç kimse için, insanlar yolunda giden bir şeyi bozacağını düşünmez. ama sayın futbol direktörümüz her nasılsa bir şekilde transfere dahil olup, transferi olumsuza dönüştürmeyi beceriyor.
hiç birimiz o masada değiliz, ne oluyor ne bitiyor bilemeyiz. ama cenk ergün bize öyle şeyler yaşattı ki, taraftarların çoğu bitmek üzere olan zalewski transferinin kendisinin italya'ya gitmesinden sonra zora girdiğini düşünüyor ve hatta bundan emin.
transfer dönemleri güzeldir, ismi çıkan her futbolcu taraftarlara hayaller kurdurur. ama sağolsun bu kişi ve ekibi o kadar beceriksiz ve o kadar fazla transferi eline yüzüne bulaştırdı ki artık bizim için bu transfer dönemi kabusa döndü. insanlarda ne bir heyecan kaldı ne de istek.
1681
pahalı sözleşmelerin, mobbing iddialarının arkasındaki adam. yönetimin mali olarak ibra edilmemesi için kendisiyle iki senelik bir sözleşme uzatması yeterli sebep.
1682
maaşını ve geçimini sağlamak için kulübe yanladığı iddiasından çok daha vahim olan tekrar eden başarısızlıkları görmeyen ya da bu başarısızlıkların talimatını verdikleri için neticelerden memnun yöneticiler tarafından istihdam edilmesidir.
1683
transfer etmek istediği oyuncuya sadece para teklifi edebilen başka hiçbir becerisi olmayan komisyoncu beceriksiz liseli. hem bir becerisi olmadığı gibi hem de olacak transferleri bozmak için çaba sarfeden bir hain. 'ya aslında öyle değil onun suçu değil' diyen herkes onun gibi haindir. emre kaplan ve birkaç soytarıya sürekli bilgi sızdırıp bir şekilde süreci etkiliyor. anlaşıldı denilen transferin bozulmasının başka açıklaması yok. en büyük belalar kendisini bulsun. adamına göre tepki gösterip kendisinden olana susan üyelerin de allah belasını versin. lise lise değil kulübün üzerine tarikat gibi çökmüş herkesin bariz gördüğü bildiği yönetimsel felaketlere gıkları bile çıkmıyor.
1684
galatasaray futbol kulübünün tıkanık damarıdır. buna karşın sürekli olarak yıllardır galatasaray'da çalışmaktadır.
1685
galatasaray için bir beka sorunudur. şu sıkıntılı günlerde dahi hala eline olmayan bir bütçe veriliyor, sağa sola para saçmak için roma'ya kadar uçakla gidiyor.
bu arkadaşın transfer yapamadan ülkeye dönmesi, kulübün geleceği için de en hayırlısı olacaktır.
devamında da bir zahmet o koltuğundan birileri indirsin artık kendisini. mümkünse çok sevdiği başkanı dursun özbekle birlikte.
1686
yıllık maaşı hala açıklanmayan kişi. büyük ihtimal florya’ya kulübe eşini dostunu da doldurmuştur.
galatasaray’ın malı deniz.afiyet olsun.
1688
taraftarı hiç umursamayan çok tehlikeli bir profildir. kendi geleceğini düşünüyor sürekli, kafası da rahat istediği gibi fink atıyor. bu adam attığı hiçbir adımı taraftarı düşünerek atmıyor. camiadaki kelli felli abilere yaranmaya çalışıyor gibi bir hali var. camiaya ispat etmek istiyor kendini sadece, taraftar umrunda değil.
fiyaskolar fiyaskosu bir profil. para verilirse basıyor getiriyor, bunda bir espri yok zaten. herif bozuntuya da vermiyor, umursamıyor da tepkileri. üzerine bile alınmıyor bambaşka bir yüzsüzlük.
başarılı veya taraftarın mutlu olduğu dönemlerde ekarte edilmesi/göz önünden alınması tesadüf değil. acilen kovulmalı.
1689
ozan kabak’ın sözleşmesine 7.5 milyon euro fesih bedeli koyan, bazı altyapı oyuncularımızın menajerliğini yapan, kevin grosskreutz fiyaskosunda adı olan, belhanda ve feghouli’ye sevr anlaşması gibi sözleşme yapan, gomis gibi bir kulübün sözleşmeli futbolcusuna imza ücreti veren, sergio oliviera’ya 9 milyon bonservis (sağolsun erden timur sayesinde 3 milyon euro ile kurtulduk) ve 4 yıllık kontrat ve başarı bonuslarıyla yıllık 4 milyon euro maaş veren, yine sergio oliviera’ya kalan 2 yıllık maaşını verip olympiakos’a gönderen, 650 bin euro maaş alan ismail jacops’a 2.1 milyon euro maaş ve zorunlu satın alma opsiyonu ile 9 milyon euro bonservis veren, gabriel sara için 18 milyon euro artı bonuslarla dehşet bir bonservis ve 2.750 milyon euro maaş veren, jelert için 9 milyon euro bonservis ödeyen galatasaray lisesi mezunu kulübümüzün maalesef futbol aklı olan kişidir.
kendisi dışında kulübe menajer önerisi, scout listesi ve kendisinden önce bu görevleri yapan yöneticilerin görüştüğü oyunculara nasıl oluyorsa engel olan dursun özbek’ten bile güçlü karaktere sahiptir.
hiçbir vasfı olmayan, 3’lük oyuncuya 5 verip getiren, kerem aktürkoğlu’na yapılan mobbinglerin başında gelen, erden timur’un kurduğu sistemi ve ekibi pasifize eden galatasaray’ımızın kilit ismidir.
fatih demireli’yi denklem dışında bırakan, zaha’nın maaşının yüzde 70’ini vererek gönderen, takıma sadece kendisinin portföyünde bulunan oyuncuları dolduran, kendisinin yönetmediği transfer görüşmelerine son aşamada dahil olup işleri daha da zora sokan dünya’nın en iyi sportif direktörüdür.
bu adamın yaptığı her hareket ve her eylem sonucunda kulübümüzü zora sokup milyon eurolarımızı çöpe atıyoruz. sen kötü niyetli, oyunculara mobbing yapan, üstlendiğin görevi rezalet şekilde yürüten ve bundan utanıp görevinden ayrılmayan, sadece kendi çalıştığı menajerlerle banka hesaplarını bol sıfırlarla dolduran, egoist, kulübümüzün ismini , lisenin gücünü arkasına alarak maddi kazanç elde eden fiyasko bir şahsiyettir.
tamam anladık lisenin gücü arkanda ve abilerin yanında ama bu adama yeter kardeşim seni biz oralara getirdik ancak rezil rüsva ettin bırak git diyecek bir tane galatasaray sevdalısı insan yok mu? eğer yoksa bugün cenk ergün gider yarın başka cenk ergün gelir kanserli hain hücreler galatasaray’ımızı yıllarca kemirir durur.
1690
yüzsüzlük, arsızlık sınırlarını geçeli çok olmuş insan. bu kadar tepkiye, istenmemeye rağmen niye bir insan bir koltuk için bu kadar ısrar eder.
1691
galatasaray sözlük yazarlarının %98’si, kendisiyle ilgili hissettiklerini şuraya özgürce yazabilseydi eğer, düşünün yılların galatasaray sözlük’ü tarihe karışırdı. işte öyle bir canlı türüdür. gerçek bir galatasaraylı’nın kendisine ‘galatasaraylı’dır’ demesini geçtim insan diyebilmesi için sağlam mideye sahip olması gerekir. buradaki hiçbir zat, delil yetersizliğinden aksini ispat edemez ama eğer galatasaray’ın bir allah kuruşunu kendi çıkarların için kullandıysan, gün yüzü göremeyesin. utanacağını bilsen suratına tükürürsün ama ondan da anlamaz ki.
1692
bu adam bir paravan güzel arkadaşlar, kendisinin kazancı küçük ama büyk paralar dönüyor etrafında. bu herif de ekmeğinde sonuçta çok fazla şeyetmeyin.
1693
bir daha galatasaray kulübünün kapısından giremeyecek şekilde gönderileceği günün ertesi günü iki gariban sevindireceğim yeteneksiz kişi.
seni by kulübün kapısından sokanlara da yazıklar olsun...
1694
küfür etmek sevap olsaydı bu yöneticimiz sayesinde tüm galatasaray taraftarı kestirmeden cenneti garantilerdi.
1695
statta adı anons edilse fenerbahçe takımı sahaya çıkıyormuş gibi ıslık kıyamet olur. öyle bir yöneticidir.
1697
gecmisi arastirilsa kesin fenerbahce formasiyla fotografi oldugu hissini uyandiran, kulubun gelmis gecmis en savruk, en basarisiz, en kendini dusunen sportif direktoru.
1698
batman petrolsporda bile görev alamayacak seviyede vasıfsız birisinin koca galatasaray'a kene gibi yapışmasi ne rezilliktir. dursun abisi ile tez zamanda kulüpten kovulmalarini diliyorum. kongre üyeliğinden de atılmalı hatta ikiside.
1699
ucuza oyuncu almaz mesela torreira'nın 6 milyon'a alınması gibi bir transfer başarısı görmedik.
scout ekibiyle beraber kerem gibi barış gibi işte ne biliyim boey gibi genç oyuncu alırım desen o da yok.
altyapıda falan bir şey var mı bilmiyorum o da yok heralde.
bunları da geç. angelino alınıyor, köhn alınıyor, jelert alınıyor falan sen bunlar bizim oyunumuza uygun değil başka adam alalım diye daha doğru oyuncuya yönlendirmek gibi bir iş yapıyor musun? yok. transfer görüşmesi yapıyorsun, onu yöneticiler yapar zaten. sen aldığını da pahalı alıyorsun.
hadi hepsini geçtim gerçekten çok kötü yönetici, futbol bilmez biri de olabilir. beni en çok rahatsız eden şey; basına düşmeden biten transfer yok. geçen sene zaha'nın gelişini hatırlayın mesela. kimsenin haberi yoktu çat diye kap bildirimi geldi. hiç basına düşmeden geldi. geçmişte de vardı mesela hatırladığım 2018'de onyekuru'nun ilk gelişinde ismi basına düştü hemen o gün içerisinde kap gelmişti saatler içinde. bu adam varken asla ve asla basına yansımayan iş olmuyor. her şey günlerce her yerde konuşuluyor yahu bir tane de mi olmaz. 2017'de böyleydi. bu durum kötü yöneticilikten öte başka işleri çağrıştırıyor.
1700
site moderatörlerinin bir defalığa mahsus atış serbest emri vermesi ile küfür kıyametin kopacağı zat.
abi deliricem, nasıl durabiliyor nasıl dayanıyor, hiç mi utanman arlanman yok; kendine hiç mi saygın yok, sen nasıl bir insansın abi? nasıl bu kadar hain, arsız, pişkin ve utanmaz olabiliyorsun? seni kim yolladı abi, çık açıkla seni kim yolladı lise kaydını kim yaptı abi?
seni bu kulüpten kovup da yargı önüne çıkartacağız bir gün, bekle.