18 subat 2010 atletico madrid galatasaray macinda yaptığı hatalar birçok maçtır geliyorum demekteydi.
şöyle ki, caner fazlasıyla bencilleşiyor oyun sırasında; abartılı çalım, kısa paslar yerine isabetsiz ve de gereksiz olan uzun pas denemeleri yapıyor. bu yönü olumlu yapacağı çoğu hareketi engelliyor. zaten topu ayağında fazla tutma, en uygun adamla buluşturmayıp illa ki çalım deneme türk futbolcusunun tipik alışkanlığı. bizim takımımızda da bu fazlasıyla mevcutken, caner'in de böyle oynaması çok da anormal değil. elano'ya bakıyoruz topu nasıl kullanıyor, sonra dönüyoruz diğer futbolcularımıza bakıyoruz uçurumlar var. elano daha mı az hakim de ayaklarına, daha mı az teknik de bizim tekniğin de tekniğine sahip futbolcularımızdan, aldığı topu hemen ayağından çıkarıp kısa paslarla oynuyor. tabii ki hayır. ama o futbolun doğrusunu biliyor, öğretmişler zamanın berisinde. bizim oyunculara da kızamıyorsun, almamış ki temelini. herkes her şeyi kendi yapma çabasına giriyor durduk yere. hele de takım zor durumdayken mesela. bu böyle anlatırken güzel bir durum, elini taşın altına sokma gibi gözükse de, öyle değil. takım oyunu oynadığını unutmayıp, futbolun basit doğrularına ihanet etmeyen oyunculara ihtiyacımız var; kahramanlara değil.
sahaya belli bir mantalite doğrultusunda çıkarttığı futbolcularından başına buyruk hareketler görmek her hocayı olduğu gibi bizim hocamızı da kızdırdı. bu doğrultuda hemen reaksiyon gösteren biri gibi gözükmezken caner'e büyükçe bir uyarı yaptı. çünkü belli bir amaç var sahada ortaya konulması istenen. herkes kafasına göre hareket edip, halka bir yerinden kopunca her kısım tekliyor zincirleme. umarım caner de hatasından ders çıkarır, mesajı alır ve hocasının güvenini tekrar kazanır.