• 131
    bildiğim kadarıyla kadroda 8 yabancı bulunabiliyor. yönetimi, son 2 seneyi, yuroligi, tbl'yi düşününce şöyle hesaplayalım:

    1- stephane lasme
    2- vladimir micov
    3- yabancı pivot transferi
    4- yabancı oyun kurucu transferi
    5- yabancı sağlam şutör
    6- errcik mccollum
    7- yabancı yedek pivot veya yabancı yedek oyun kurucu
    8- chuck davis veya blake schilb

    şu denklemde 7 numara pas geçilir veya son maçlarda fena oynamayan ege arar'a güvenilebilirse chuck ile birlikte takımın rotasyonunda bulunmaları mantıklı diye düşünüyorum ama tek pivotla sezon geçmez. duşan cantekin güven vermiyor. sezon zor, denklem karışık, yönetim berbat. ergin hocanın işi gerçekten zor.
  • 133
    basketbolla pek aram olduğunu söyleyemem ama efsane maçlarımızdan birinde, 27 nisan 2016 galatasaray strasbourg basketbol maçında oradaydım. şanslı insanlardandım! maç bitiminde tribünlerden indik. benchin oraya falan gittim. önüme ne çıkarsa anı diye toplama gayretindeyim. o esnada schilb'i gördüm. iki üç kişi etrafını sarmış sarılıyor, kafasını falan okşuyor. gittim koştum. kafasına dokundum. omzunu falan elledim. neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum. eurocup zaferinin sıcağında o takımdan bir basketbolcuyu görünce ne yapacağını bilemiyor insan tabi. alışkın olmadığım bir durum. sahiden yolda eurocup'ı kazanmış takımın basketbolcusunu görsem ne yapardım ya? kafasının falan eller omzuna dokunurdum. öyle bir şey yapmıştım işte o anda da. şaşırmıştı bayağı. şaşırmış ve mutluydu. adam "napıyo lan bunlar bana tapıyor herhalde. noluyoz amk ya :)))" ruh halindeydi. yav schilb kardeşim zafer sarhoşuyuz! diyemedim. sarhoştum.

    o gün pek sempatik bulduğum basketbolcu. biraz da saftı galiba. sosyal ilişkileri pek kuvvetli olmayabilir. safa benziyor. olsun. sevdim seni sütoğlan.

    yolu açık olsun dediğim basketbolcu.

    edit: basketbolcu yerine futbolcu yazmışım. işte gerçekten basketbolu çok sık takip etmiyorum :(
  • 134
    eurocup ortalamaları: 12.1 sayı (%51.4 iki sayı, %43.3 üç sayı, %83.3 serbest atış) 3.7 asist 4.8 ribaunt
    türkiye normal sezon ortalamaları: 10.7 sayı (%61.67 iki sayı, %41.58 üç sayı, %90 serbest atış) 3 asist, 3.9 ribaunt
    play-off ortalamaları: 8 sayı (%54.1 iki sayı, %31.8 üç sayı, %81.8 serbest atış) 2.5 asist, 3.1 ribaunt
    ayrıca takımda verimlilik puanı lasme, micov ve mccollum'dan sonra en yüksek oyuncu.

    iddia ediyorum bu adamın ribaunt-asist toplamıyla saha içi isabet ortalamalarına aynı anda ulaşabilen bir 3 numara daha bulamazsınız türkiye'de.
    oyun görüşü ve zekası iyidir, maç başına 3-4 asist kolay elde edilebilen bir ortalama değil onun pozisyonundaki oyuncular için. şutu oldukça güvenilirdir. savunması ortalamadır ki bu tarz oyuncuların misyonu savunma değildir zaten, savunmada idare etseler yeter. tek eksiği istikrardır bana göre. bir maç 20 sayı atar, diğer maç 2 mesela. bir yarıda coşar, diğer yarıda sayı bulamaz falan. istikrarlı bir oyuncu olsa avrupa'nın üst düzey kulüplerinde rahatlıkla oynayabilirdi. maçları izleyenler bu adama nasıl çöp muamelesi yapıyor anlayabilmiş değilim. ya siz basketboldan anlamıyorsunuz ya ben.

    gidici büyük ihtimal. güzel anılar bıraktı, yolu açık olsun.
  • 136
    kendisini hem tip, hem oyun stili olarak nicolas batum'a benzettiğim oyuncu. son dönemde skorerlik anlamında formsuzluğu sebebiyle taraftarlarca bir hayli eleştirilse de bence oldukça faydalı bir oyuncu. özellikle topu yönlendirmesi ve guarddan başka bir hücum başlatma noktası olması açısından çok önemliydi bu sene ki zaten takımımızda arroyo, ender, tutku gibi saf oyun kurucu olmadigini dusunursek en saf oyun kurucumuz kendisiydi denilebilir.

    bütün bunlar alt alta kondugunda kendisinin bu seneki basarimizda büyük payi vardir. sayi ve form anlaminda senenin ilk yarisi cok basarili olsa da ikinci donem formsuzlugu sebebiyle skoru fazla rakamlara yansimadi ama yinede asist, top yönlendirme, 4 kisaya döndügümüz zamanlardaki ribaund katkisiyla aldigi parayi sonuna kadar haketmistir. helal olsundur. takimda kalirsa geçen seneden bu seneye yasanan micov ziplamasini kendisinden bekliyorum.
  • 140
    kariyerine başka bir takımda devam edecek olması takımımız adına hayırlı olacak oyuncudur. uzun zamandır kendisine tutulduğum kadar başka bir oyuncuya tutulmamıştım. romantik yazmadım. öyle yazacaksak işte fedakarlık yapmış cenazesi varmış ama sahaya çıkmış vs. derdim.

    oyunculuğunu düşündüğümde ise zil takıp oynayacağım neredeyse gitti diye. saç baş yoldurttu koca sene yemin ederim. sen euroleague'nin kapısının önünden geçecek oyuncu de-ğil-sin arkadaşım. çok net.
    şimdi git hangi takım taraftarını çıldırtacaksan onları çıldırt berbat oyununla. bizimle değilsin. güle güle.
  • 145
    normalde ikincil hücum noktası olarak çok önemli olabilecek bir oyuncu. düşünün ki bizim sinan'ın iyi hissettiği zamanlar harici birinci oyun kurucumuz bile yoktu geçen sene.
    topun sinan'da olmadığı, mccollum'un birebirleri hariç top hep bu adamın elindeydi. o kurmak zorundaydı oyunu çünkü başka oyun kurucu yok.

    herkes sezonun ikinci yarısında skor anlamında yaşadığı form düşüklüğüne bakarak gitmesini istiyor ama bence oyun kurucu guard alsak da almasak da mutlaka takımda kalması gereken oyuncu, hele bu oyun kurarak oyunu açabilecek birden fazla saldırı noktanın olması gereken devirde.
  • 146
    sözleşmesini uzatmışız. bence daha iyi bir oyuncu alabilirdik ve almalıydık da. kendisine teşekkür edip gönderip daha üst seviye ve daha az zaafı bulunan şutör guard veya forvet alabilirdik. yeni maaşı ne kadar bilmiyorum gerçi. belki bütçe yetmiyordur.

    geçen sezon hücumun en kilit ismi schilb'di. çünkü hücumda oyuna yön verebilecek neredeyse tek oyuncuydu. bu schilb'in iyiliğinden ziyade takımın eksikliğinden kaynaklanıyordu. takım hücumda schilb'e çok bağımlıydı ve bir takım zaten sadece schilb'e bağımlı olmamalı ki schilb'i geçtim tek başına hiçbir oyuncuya bu kadar bağımlı olmamalı. savunmada ayaklarının yavaş olması, performansının son haftalarda istikrarsızlığı gibi dezavantajları da vardı. bunun yanında kardeşinin vefatı her ne kadar küçümsense de insanın hayatındaki en büyük olaylardan biri. hem de böylesine genç bir yaşta. schilb'in kötü oynadığı her maçta ama her maçta hücumda rezildik. schilb yerden yere vurulduğu kadar kötü oyuncuysa neden onun kötü oynadığı her maçta ama her maçta hücum rezaletti ve schilb'in iyi oynadığı hemen her maçı kazandık ve iyi oynadık?

    örneğin bernard james babasının rahatsızlığı sebebiyle amerika'ya döndü parayı iade ederek. bunda hiçbir sorun yok hatta insanın babası için yapması gereken bir şey. schilb vefattan sonra çıkıp oynadı. izin bile almadı. psikolojisini tahmin bile edemiyorum. benim canımdan çok sevdiğim ablam var. ona bir şey olsa benim hayatım sikilir. daha da ötesini düşünemiyorum bile. bu adamın kardeşi vefat etti ve çıktı oynadı. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan ve o dönem ciddi bir çoğunluğu oluşturan taraftarımız da insanlıktan çıkarak yerden yere vurdu. halbuki en kritik dönemde rotasyon darın darının darıyken schilb de oynamasa sahaya sürecek adam bulamayacaktık. hatta bu dönemde ligde daha önce de yazdım 15 sayı 3-4 asist 3-4 ribaund gibi aşırı aşırı iyi istatistiklerle saha içi hücum liderliğini üstlenerek mükemmel oynadı. bu çok kritikti çünkü saha avantajını fener'den alma şansımız vardı ve belki de bogdanovic'in orta sahadan son saniyede panyalı basketle kazandıkları lig maçı olmasa saha avantajını ele geçirecektik. gs fb arası son 18-20 maçı ev sahibi kimse o kazanmıştı. yani lig o dönemde bizim için aşırı önemliydi. eurocup'ta %100'üyle oynayan takımda ligde de %100'üyle oynayan ender oyunculardandı o dönem schilb. ama hem cahil hem insanlıktan çıkan kesim bu süreçte tek eurocup maçıyla kendisinin ailesine, bilmeden ölmüş kardeşine küfrederken bu adam o süreçteki 8 maçın 6'sında takımı hücumda sırtlamıştı.

    bakın tekrar söylüyorum. kadrodan ben sorumlu olsaydım şu anda schilb önümüzdeki sezon bizde değildi. baya bir indirim içeren kontrat önerirdim, kabul ederse bu sayede kalan bütçeyle birleştirip iyi bir oyuncu daha alırdım; kabul etmezse de baya veda töreni düzenleyip sonuna kadar teşekkür edip hatta belki de salonda mccollum'la beraber onurlandırıp uğurlardım. çünkü savunmada birkaç maç dışında zaaf oluşturdu, ayakları yavaş ve gittikçe daha da yaşlı bir oyuncu haline geliyor. bunun yanında hücumda artık schilb'in önemi ve faydası bu kadar kilit olmayacak. takıma takviyeler yaptık özellikle hücum anlamında. "schilb'in geçen sezon yaptığı inanılmaz fedakarlıklar çok büyük olsa da ben galatasaray takımından sorumluyum ve bu süreçte keyfi kişisel kıyak tarzı kararlar veremem" benim düşüncem bu olurdu. ergin ataman da belki daha iyisini alacak bütçemiz yok diye düşündü, belki schilb'e karşı vefa borcu hissetti ve ödüllendirmek istedi. belki maaşına indirim yapıldı. belki de istediğimiz oyuncuyla anlaşamadık. bilemiyorum

    okumayıp özet istiyorsanız tek kelime: utanın.
  • 147
    #yönetimistifa nedenidir.

    yazıklar olsun. blake schilb ile sözleşme yenilemek gibi bir gaflet içerisinde olan bu yönetimden hiç bir beklentim bulunmamaktadır.

    özetle : utanın

    edit: ergin ataman neden kalsın demiş ya da demek zorunda kalmış az çok tahmin edebiliyorum. bütçe sıkıntısı başlıca nedenidir. sonuçta ergin ataman ısrarla her nedenden bağımsız istekte bulunduysa onun da galatasaray başına geçtiğinden beri yaptığı en büyük hatadır. blake schlib ile euroleague'de top diye oynarlar.
  • 149
    yönetimin yediği halt sayısı çok fazla olsa da, basketbol ve voleybol şubelerine bakıldığında hocaların istediği veya gerekli gördüğü takviyelerin imkanlar ölçüsünde yapıldığı anlaşılacaktır. demem o ki; yönetim, daha popüler olan futbol şubesinde sıvamakla meşgul olduğundan, basketbol ve voleybol şubelerinde alınan sözleşme yenileme gibi idari kararları çok elleşmiyorlar.

    bence kalması gereksiz, öte yanda ergin ataman kalmasını istemese idi sözleşme yenilenmezdi. basketbol'u ergin hoca kadar biliyor muyum? hayır. ergin ataman'a güvendiğim için şilibin kalmasına da ses etmiyorum
  • 150
    genel kanının aksine kalmasından ötürü mutlu olduğum oyuncu. senenin 2. yarısındaki hücum performansı ve savunma zaafiyeti konusunda arkadaşlara katılıyorum fakat bu adamın üstünde inanılmaz yük vardı. her hücumumuzu kurmak zorunda bırakıyorduk adamı.

    neyse ki artık oyun kurucumuz var esas etkili olacağı forvet pozisyonunda ikincil oyun kurucu olarak oynayabilecek.

    (bkz: blake schilb/#1992018)
App Store'dan indirin Google Play'den alın