*

  • 1
    özellikle çocuk yaşta çok sık yaşanan durumdur.
    yazlıktayım şu an, geçen sene beşiktaş taraftarı olan 7 yaşında çocuk, o kadar başarıya rağmen artık nasıl bir tinere maruz kaldıysa bu sene galatasaray taraftarı olmuş. ben de hemen durumu ve babasının da galatasaray taraftarı oluşunu fırsat bilip zehri saldım, hemen bir tane galatasaray armalı top aldım. şimdi çocukla sahilde futbol oynuyoruz. çocuk her topa şınaydeer diye vuruyor. dursun, yatacak yerin yok dursun. çocuğa açıklayamıyorum da. nice formalı fotoğrafını görse öcü görmüş gibi olur herhalde. geçen hagi ve melo videoları da izlettim. çok sevmiş, yemek yerken annesine melo aç melo diyor. tabletten izleyecek. biraz daha devam edersem zehri salmaya, yakında izlediği maçlarda "şimdi hagi olacaktı da, ne yapıştırırdı" tarzı yorumlar yapacak.

    kuzenim de başka takım tutmaya başlamıştı. ama kendisinin macerası 360 derecelik bir macera oldu. fenerbahçe taraftarı çocuk, bundan 10 sene önce 1 yıl kadar beşiktaş taraftarı oldu. çocuğun evindeyim, standart fenerbahçe armalı yastıklar v.s. her şey normal. 10 gün sonra bir gittim, ana. her şey değişmiş. çocuğun odasından tiner kokusu geliyor, yerlerde tiner kutuları. hatta odaya girdiğimde tiner kutusunu sıvazlıyordu... neyse, işte 1 sene beşiktaş taraftarı olduktan sonra ertesi sene umduğunu bulamasa da yine fenerbahçeli oldu. hala da fenerbahçeli. çok dalga geçiyorum bu durumla ilgili, yalan olmasın.

    sırada büyük projem var. annesi fenerbahçe tv'de bir süre sunuculuk yapmış bir bebişi galatasaray saflarına çekmek.
    frodo'nun mordor macerasından sonra yaşanan en büyük sızma operasyonu olacak.

    sözün özü, başka takım tutmaya başlamak ufak yaşlarda sık görülür. "bullying" olaylarının başladığı yaşlarda takım değiştirirseniz büyük ihtimal bir sene dönek v.s. şeklinde de alaya alınırsınız.
  • 2
    türkiye futbol ailesi denen tek bir adamın emir erlerinden oluşan ırkçılık, şikecilik, hırsızlık başta olmak üzere bin türlü rezilliğe bulaşan spor kulüpleri sebebiyle giderek artarak devam eden olgu. özellikle 2011 ve 2013 ile başladı bu olay. cumhurbaşkanı erdoğan'ın seçim ve referandum kampanyalarında hemen her kulubun (galatasaray da dahil) kendisine desteği ile belirli bir çevrede son derece de hızlandı. zaten pasolig almayan insan maça da gidemiyor, futbol izlemek bir televizyon seyri sadece ve bu bakımdan yabancı takımlar ile yerli kulüpler arasında bir fark yok. ha dortmund'u izlemişsin ha konya'yı. ikisi de ekran başında oluyor. bu durumda konya seyircisi ve başkanına tepki duyan bir konyalı mesela artık sevillalı, dortmundlu, swanseali oluyor.

    her halükarda insanlar takımlarını aynı tutkuyla izleyip sevmiyor artık. sevemiyorlar. sevilecek gibi de değil bu takımlar. tanımadıklarımız daha yakınımız oluyor bazen. en azından katledildiğimizde saygı duruşumuzu yuhalamayacaklarını bildiklerimizi sevmemizden daha normal ne olabilir ki?
  • 3
    ben de bu hususla ilgili 1 hikaye anlatayım. bir hocamın oğlu önce fener'li olmuş. daha doğrusu fener'li yapmışlar çocuğu. üzerine şike olayları patlayınca ve galatasaray başarılı olunca okulda herkes galatasaray konuştuğu için galatasaray'lı olmuş. bu da galatasaray'lı oldum deyince çok dalga geçmişler okulda. bu çocuk da fener'li olmuş tekrardan. ama bir gün annesine itiraf etmiş, "aslında ben beşiktaş'lı olmak istiyorum." demiş. çevrelerinde de çok beşiktaş'lı yok ama bir iki bir şey duymuş oradan buradan ve etkilenmiş. bilirsiniz küçükken her şey etkileyici gelir. bende kıyamam dedim, çocuğu beşiltaş'lı yaptım. hocam benim sözlerimi iletti. bir galatasaray'lı abin bunları dedi deyince çocuk güvenini toplayıp beşiktaş'lı olmuş.

    bence çok komik ve tatlı bir durum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın