serkan çalık'la birlikte
rw essen'den gelmişti barış. ilk hazırlık maçlarından birinde de sol ayakla hafif uzaktan bir gol atmıştı, sonra tribünlere koşup ismini göstermişti. o gün bugündür hiçbir zaman beğenemedim, hiçbir zaman yararlı bir hareketini göremedim. belki eskiden sabri'ye yaptığım şeyi ona da yaptım, 2 hata yaptı 3 gördüm ama bu adamda futbolcu olacak yetenek yok be arkadaş. bir keresinde 20 kilometre koştuğu idmandan sonra otobüse binmeyip bir 20 kilometre daha koştuğunu öğrenmiştim, sayıları tam tutturamıyor olabilirim. teknik yok, oyun bilgisi almanya'da yetişmesine rağmen çok düşük, tek özelliği koşmak, koşmak, koşmak. hakemlere itiraz eder, rakip oyunculara dayılanır ama "höt" dendiğinde kedi gibi siner, sapsız bıçak gibidir. rakiplerinin bileğine basar ve bu özelliğiyle galatasaray'da görmek istemediğim bir futbolcudur aynı zamanda. bugün son dakikalarda dos santos hızlanmış ileri çıkarken ona pas attı, barış da hemen geri yolladı pası. ilerisini boş göremeyince hemen geri pas yapar, uzaktan sık sık şut dener.
tek olumlu özelliği kondisyonu ve çok koşması. e onu yapacaksa gitsin atletizm yapsın banane.