türkiye gerçeklerini az çok okuyabilen herkesin beklediği birşeydi,
bu ülkede tüm şerefsizler bir şekilde aklanır, sağcısı, solcusu, kemalisti, ulasalcısı, faşosu, eski ve yeni askeri, dincisi, dinsizi, sokaktaki torbacısı farketmez çünkü bu ülkedeki tüm şerefsizler bağırıp çağırarak herşeyin üstünü kapatacağını bilir,
dönüp bakın bu hep böyle olmuştur istisnası yoktur.
kim olduğu önemli değil biri çıkar çalar çırpar he-ce he-ce mon-taj-la-mış-lar der paralel der seri der, benim baş örtülü bacılarımı dövdüler der, duy bunları ey cehapee duyy der ama çalıp çırpma ile hiçbirşey diyemez, denilmesine izin vermez herkese bağırıp çağırarak sindirirerek işin içinden çıkar, diğeri hepsi tamamda bu tarla sürmek nedir arkadaş diye soran hakime "eyüp sultanda adak adadık onun şifresi" der, "adil yargılanmadım" dediği mahkemede konuyla alakası olmayan strum graz - galatasaray maçını izletir....
6 ay öncesi cezası onaylanır ama bir türlü içeri girmez, deniz seki 15 gün kayboldu diye ortalığı yıkan gazeteler bu sperm artığı "hergün bir televizyonda niye içeri girmiyor" diye sormaz, sordurmaz çünkü bu ülkede haklı olmak için "haklı" olmaya gerek yoktur, bağırıp çağırmak köpek gibi havlamak gerekir.
he paralel amına koyim, he cemaat he, suç sizde değil orası kesin ama o suç kimde bende bilmiyorum
*