yollarımızı mantıklı bir şekilde ayırmamız gereken futbolcumuz.
futbolcuya yatırım bilhassa büyük kulüplerimiz açısından taraftar beklentisini de göz anına alırsak pek müsait değil. futbol ekonomimizde nakit akışı her ne kadar avrupa'nın en üst liglerinden biri olsa da bunu gelen-giden futbolcu açısından büyük meblağlı transferlere değil sirkülasyona borçluyuz. dolayısıyla x milyon bütçe ortaya konularak yapılan transfer taraftar için y büyüklüğünde bir beklenti yaratıyorsa bunu tek bir transfere harcayınca beklentinin tümü o futbolcunun üzerine kalıyor.
bu beklenti seviyesi futbolunun olgunluk çağında olan veya emekli olmaya yaklaşmış futbolcular için çok fazla bir sorun teşkil etmiyor (
sneijder,
drogba vs. ) çünkü zaten halihazırda potansiyellerini ulaşmış bir şekilde ülkemize geliyorlar.
bruma gibi oyuncular için ise alınacak çok mesafe ve oluşan beklenti dolayısıyla kısa zaman var. bunun üstesinden gelebilmek için süper bir yetenek ve güçlü bir mental farkındalık gerekiyor.
ilk geldiğinde
bruma süper yetenekli (
rizespor maçını hatırlayacaksınızdır) bir oyuncuydu. mental durumunu haliyle bilemiyorduk. yaşadığı sakatlık onu da anlamamıza yardımcı oldu.
sakatlık sonrası yeteneğini kaybetmiş, zaten mükemmel olmayan hücumda final kararlarını sağlıklı verebilme özelliği körelmiş, kendine güvensiz bir
bruma izledik. italyan hocalar da kendisine güvenemedi.
hamza hamzaoğlu ona birçok fırsat verdi ama bu konularda bir gelişme kaydedemiyor maalesef.
dış faktörler açısından ligimiz gerek futbol ortamı, gerek zeminler, gerekse de rakipler düşünüldüğünde böyle bir oyuncunun kabuğundan böyle bir durumdayken sıyrılması için uygun değil.
tüm bunlar göz önüne alındığında oyuncuyu sonraki satışından pay vs. gibi bir opsiyonu sözleşmesine koyarak daha uygun bir lige göndermek en isabetli karar gibi gözüküyor.