dünyanın en meşhur 3'lü defans uzmanı olan conte'nin coverciano'ya verdiği bitirme tezi "considerazioni sul 4-3-1-2 ed uso didattico del video" başlıklı ve adından da anlaşılacağı üzere [4-3-1-2 üzerine düşünceler ve videonun didaktik kullanımı] sayfalarca 4-3-1-2 anlatılıyor.
https://gss.gs/0wM.png video demişken kafayı da o işe fena takmış biri.
"günde 5 saat uyuyorum, 3 saatimi ise aileme ayırıyorum. 16 saatlik kısımda ise çalışıyorum" dediği o 16 saatin büyük bölümü video başında geçiyor. kendi maçlarını ve rakip maçları izlemekle yetinmeyip antrenmanları da izliyor.
https://gss.gs/T5r.png diyor ki: "video aracılığıyla iyi ve kötü şeyleri görürsünüz. oyunculara nasıl gelişeceklerini gösterirsiniz. bazen videoyla 20-30 dakika, 4-5 saatlik antrenmandan daha değerlidir."
adamın tuhaflığı taa çocukluğunda başlıyor. düşün ki seksenlerde çocuksun ve serie a mega yıldız kaynıyor.
maradona, platini, zico, socrates... ama bu herif kalkıp juve'nin ciğersiz orta saha kontenjanını dolduran tardelli'yle furino'yu idol belliyor kendine.
https://gss.gs/Ozw.jpg lecce doğumlu ama lecce taraftarı onu pek sevmez.
“conte: kişiliksiz adam. sen şehrimizin bokusun.”
https://gss.gs/13Z.jpg doğuştan lider.
zidane, del piero gibi über yetenekli heriflere de montero, deschamps, davids, ferrara gibi ağır abilere başarıyla de kaptanlık yapmıştır. (montero'nun 14 senelik serie a kariyerinde 16 kırmızısı var. rekor.)
https://gss.gs/1dL.jpg gevezeliğinden dolayı herkesin köşe bucak kaçtığı sacchi'den bırak kaçmayı özellikle yanına oturacak kadar taktik-teknik konuşmayı ve ondan çok şey öğrendiğini ifade ediyor.
https://gss.gs/WzE.jpg hastası olduğu bir başka hoca ise van gaal. hocalık kariyerinin başında sırf onun antrenmanını çıplak gözle seyredebilmek için hollanda'ya uçuyor. onu tanıyamayan güvenlikçiler tarafından sorguya çekiliyor.
antrenmanlarda zerre acıması yok. conte'yle ilk antrenmanına çıkan birçok oyuncunun çalışmayı yarım bıraktığı veya yorgunluktan kustuğu biliniyor.
mottosu şu: "benim futbolcum çim yiyip kan terlemeli"
chiellini de diyor ki: "conte'nin antrenmanlarında yorulmazsınız, ölürsünüz."
https://gss.gs/kut.jpg antrenmanından bir kuple:
"100 metreyi 20 saniyede koş, 20 saniye dinlen. bunu 7 dakika boyunca tekrarla.
75 metreyi 15 saniyede koş, 15 saniye dinlen. bunu 7 dakika boyunca tekrarla.
50 metreyi 10 saniyede koş, 10 saniye dinlen. bunu 7 dakika boyunca tekrarla."
https://gss.gs/6LK.jpg cıvıklık yapana müsamahası yok. bkz: elia.
conte, juve'deki ilk sezonunda antrenman performansını beğenmediği elia'yla konuşmayı reddedip sezon sonu postalıyor. ayrıca şampiyonluk bonusu olarak verilen ferrari'yi de elinden alıyorlar çocuğun.
https://gss.gs/xp6.jpg o sebepten acayip bir hakimiyeti var talebelerinin üzerinde.
italya'yı çalıştırırken; düğün yapan destro'ya sabahın 5'inde kampta olmasını emrediyor.
"bana kalsaydı" diyor gülerek "düğün pastasını keser kesmez kampta olmalıydı."
https://gss.gs/P1b.jpg pirlo otobiyografisinde kapı dibindeki dolabı "torino'nun en tehlikeli noktası" olarak betimliyor çünkü ikisi juve'de çalışırken devre aralarında conte'nin o dolaba defaatle su şişesi çarptığına şahit olmuş. brrr...
https://gss.gs/j1f.jpg 13-14 sezonunun son maçı öncesi. juve çoktan şampiyon ve 99 puanlı. hedef cagliari'yi de yenip puan rekorunu daha da geliştirmek.
conte takıma video izletirken içeriye kaptan buffon ve sportif direktör marotta giriyor. "pardon mister, şampiyonluk bonuslarıyla ilgili açıklama yapacakt..." diyemeden conte çıldırıp tüm takımı dışarı çıkarıyor.
video analiz seansını böldükleri için de buffon'a ve marotta'ya ağzına geleni sayıyor.
sonuç: juve 3-0 cagliari
https://www.youtube.com/watch?v=NKXKouX5TaQ gerçi bu katılıklarını bu sezon biraz aştı. sezon başında gözden çıkardığı eriksen, perisic, skriniar üçlüsünü ilk xı'e monte etmeyi başardı ve üçü de şampiyonlukta etkin pay sahibi oldu.
ha keza lautaro'yla yaşadıkları.
https://twitter.com/.../1392850212062908426 saha içinde spontane gelişen ataklardan nefret eder. (eriksen'i de bunu öğrenene kadar oynatmadı.) her şey kitabi ve mükemmel olmalıdır. bunu oturtabilmek adına aynı sacchi gibi o da 11'e 0 antrenmanlar yaptırır ki oyuncular yerlerini iyice kanıksasın. çünkü ve de diyor ki: "ben zidane ya da baggio değildim. benim alametifarikam çalışkanlığımdı. çok yetenekli olmadığım için yanımda arkadaşım olmadığında topu kaybederdim. benim gibi olan oyuncularımın, benim durumuma düşmelerini istemiyorum."
gelelim yönetimlerle olan ilişkisine. conte, ecnebilerin "yes man" diye tabir ettiği tiplerden değil. kimseye eyvallahı yok ve bu durum bazen çok can sıkıcı olabiliyor.
2014'te arka arkaya üçüncü şampiyonluğuna koşarken gazetecilerin sorduğu "gelecek sezon şampiyonlar ligi'nden beklentiniz nedir?" sorusuna verdiği cevap "cebinizde 10 avro varken 100 avroluk bir restoranda yiyip içemezsiniz." şeklindeydi. çünkü yönetimden istediği cuadrado ve ıturbe alınmamıştı. bir sezon önce bayern'e içeride dışarıda tokatlandıkları zaman da şöyle demişti:
"kova ve kürekle bir gökdelen inşa edemezsiniz."
o sürekli yeni oyuncu istiyordu ama juventus da kendini daha yeni topluyordu ve her istediği olmuyordu. peki conte ne yaptı?
sezon öncesi antrenmanlarının başladığı gün istifa ederek juve'yi dımdızlak ortada bıraktı.
https://gss.gs/8pd.jpg o günden bu yana juve yönetimiyle arasındaki sevgi saygı aynı şekilde devam ediyor (!)
https://twitter.com/.../1359272539676114948 juve sonrası azzurri ve akabindeki chelsea macerası sonrası (aslında o bölümde de ne cevherler var ama allah kahretsin, prömiyer lig'e hakim değilim) juve'nin bir numaralı can düşmanı, belalısı, nefreti inter'in başına geçerek herkesi şoke etmeyi başardı.
yıllarca juve'ye kaptanlık yap, üzerine hoca olarak kulübü dirilt ama üzerine inter'le anlaş?
doğal olarak juve taraftarı çıldırdı. juve stadyumu'nun etrafındaki hall-of-fame benzeri bölümde yer alan conte'ye ait yıldızın kaldırılması için imza bile topladılar.
https://gss.gs/Uki.jpg dağları yırtıp enginlere sığmayıp taşan şu maaşın bu imzada etkisi yoktur diyebilir miyiz?
https://gss.gs/ds5.jpg neyse konu yine saptı. conte'nin inter başındaki ilk çıldırışı geçen sezon 3-2 kaybettikleri dortmund deplasmanı sonunda gerçekleşti. maçtan sonra dedi ki: "bu kadrodaki futbolcular deneyimsiz, godin hariç hiçbiri bugüne kadar hiçbir şey kazanmadı. bu da zorlukların üstesinden gelmeyi imkansızlaştırıyor. tecrübeye ihtiyacımız var. o durumlarda kime başvurabilirim? cagliari’den alınan barella’ya mı, sassuolo’dan gelen sensi’ye mi?"
hakkı da vardı bir nebze ama conte'nin problemi her şeyin bir anda olmasını istemesi. inter yönetimi korkudan devre arasında apar topar eriksen'i getirdi ki bu onlara 20 milyon avroya patladı. halbuki sezon sonu beklense bedava gelecekti.
kaybedilen avrupa ligi finalinden sonra da "herkes oturup kendi değerlendirmesini yapacak" diyerek ikinci bir isyan bayrağı açtı. halbuki ortada herhangi bir sorun da yoktu. meğer amaç farklıymış
finalden sonra başkan zhang'le saatler süren bir toplantı yaptılar.
kovulması ya da istifası beklenen conte bir de baktık ki etrafına güller saçıyor. çünkü...
- vidal
- kolarov
- darmian
hadi darmian neyse de, kolarov neredeyse hiç oynamadı. vidal ise oynadığı maçlarda sıvadı. şampiyonlar ligi'nden elendilerse onun real maçında gördüğü aptalca kırmızının büyük payı vardır bunda.
yani "tecrübe" muhabbeti güme gitti.
yine de conte, conte'dir. juve galibiyetinden sonra -ki o maç milattır- taş gibi top oynattı inter'e. güle oynaya şampiyon oldular desek yeridir. tabii ki elindeki süper kadronun bunda payı büyük ama nice eşekler görüyoruz, bunu başaramayan.
lukaku'nun alınması için verdiği olağanüstü çaba bile takdire şayan. bir yandan inter'e, öte yandan lukaku'ya öyle bir baskı kurdu ki gerçekleşmez denen bu transfer gerçekleşti. iki sezondur da estiriyor işte lukaku.
ayrıyeten conte olmasa lukaku inter'e gelir miydi? keza hakimi ve eriksen de inter'e gelmelerinde başrolün conte'ye ait olduğunu söylüyorlar.
onca çatlaklığına rağmen insanların conte'ye katlanma sebebi adamın "garanti başarı" gibi bir şey olması. peki nasıl oluyor da böyle başarılı? çünkü kafayı başarıyla bozmuş.
"kazanmak için yaşıyorum ve beni rahatlatan tek şey bu." diyen,
"kaybetmek ve kazanmak, ölüm ve yaşam gibidir." benzetmesini yapan,
"ikinci olmak demek, kaybedenlerin birincisi olmak demektir." aforizmasının babalığını yapan bir başarı bağımlısı bu herif.
o kadar bağımlı ki kızının adını "vittoria" (başarı) koymuş...
https://gss.gs/b55.jpg juventus 1999-2000 sezonu şampiyonluğunu son maçta lazio'ya kaptırınca sinirden 5 gün boyunca uyuyamamış...
https://gss.gs/nxj.jpg meşhur biyografi yazarı alessandro alciato şöyle diyor: "conte çalışmayı sevmiyor, conte çalışmaya mahkum."
pirlo da diyor ki: "her dahi gibi o da biraz deli."
ben de diyorum ki: "allah onu başımızdan eksik etmesin."
(şöyle bir flood yazmıştım, buraya da taşıyayım dedim ama conte, conteliğini yapıp inter'den istifa edince belki biraz havada kalmış olabilir. neden istifa ettiğini de aşağıya ekleyeyim.)
istifa sebebi kısaca şu: conte takımı güçlendirmek isterken suning küçülmeye gitmek istiyor.
peki durum nasıl bu noktaya geldi?
suning satın alımdan sonra inter'e deli gibi para akıtıp kulübün borçlarını sıfırladı. geçen sene itibariyle €600m civarında bir paraydı bu.
conte, lukaku, hakimi, eriksen vs. derken bu meblağ iyice uçmuştur.
normal şartlar altında bu giderler salt başarıyla kompanse edilebilirdi belki ama pandemi her şeyi alt üst etti.
kulübün sırf son iki sezondaki zarar €200m yakın.
üstüne çin hükumeti şirketlerin parayı yurt dışında çar çur etmemesi için regülasyonlar getirdi.
zaten suning'in kendisi de pandemiden etkilenmişti, adamlar çin liginin son şampiyonu olan jiangsu suning'i kapattılar.
inter'de oyuncu maaşları aylarca ödenemedi bu sezon. sonra başkan zhang oyunculardan maaşlarında indirime gitmelerini istedi. oyuncular kabul etmediler.
niçin öyle yaptılar ben de anlamıyorum çünkü hemen hemen her kulüp aynı fedakarlığı isteyip olumlu yanıt almıştı.
geçen hafta oaktree capital adlı bir fondan €275m borç aldılar. aldılar ama 3 yılda ödemek kaydıyla. ödeyemezlerse kulüp oaktree'nin eline geçecek. aynı milan'ın başına geldiği gibi. onların sahibi olan çinliler de aynı duruma düşmüştü, kulüp hedge fon elliott'un eline geçti
şimdi ilk taksitin ödenmesi lazım ama ortada para yok. şampiyonluk mampiyonluk para getirmiyor italya'da maalesef.
inter'in bu sezonki "şampiyonluk + yayın geliri" toplamı €100m etmiyor.
kısacası kulübün bir şekilde küçülmesi lazım. maaşlarda yüzde 15-20 civarı azaltım ve €70m civarında satış gelirine ihtiyaç duyuyorlar. maaş yükünün azaltımı belki bir şekilde halledilebilir ama diğer kalem sıkıntı.
kimi satacaksın? yani satarsın satmaya da conte buna ne der? (istifa etti)
"bu üç senelik bir proje ve amaç şl'de başarı" derken hem de?
velhasılıkelam conte gibi başarı takıntılı bir adamın bu şartlar altında çalışması mümkün değildi. şaşılacak bir şey yok.
ama sağlam üzüldüm, yalan yok. seneye çok ama çok zevkli bir serie a izleyebilirdik.
onu da geç, biz bu filmi en son izlemeye başladığımızda nedeyse 10 sene sürmüştü.
(bkz:
inter'in 2010 sonrası yaşadığı çöküş/#2505651)