bir cok ulkede buyuk takim stadyumlari icin ikinci bir sera cim ekildigini duymustum. yani her turlu kosula istinaden hazirda bekleyen piril piril cimler. bu cim dedikleri sey de hali döser gibi kesilip rulo yapilip stadyumda bozulan alanlarla yer degistirilebilrn bir bitki. en boktan iklim kosullarinda bile yetisiyor. isvec, norvec, finlandiya gibi ulkelerde azicik gunes acsa tum ulke hali saha gibi görunuyor. keza bu ulkelerde 8 ay karin altinda bu cimler.
dunyanin en iyi iklimlerinden birine sahip turkiye’de su saha bozulmalarina bir cözum bulamadilar arkadas. az biraz fazla yagsin, kar olsun butun saha pert oluyor. ya catiyi kapatin, ya yedek sera ciminiz olsun. ise yaramayan bir futbolcuya para vermektense o paraya her daim hali gibi duran cim bakim, koruma ekibi rahatlikla kurulur. bir futbolcu saha zemini yuzunden sakatlansa, olasi bir puan kaybedilse cimin yillik masrafina esit zarar ediyorsunuz.
nitekim su haliyle arena zemini endiselendiren bir zemindir.
murat ersoy denen şahsın (kendisi stadyum sorumlusu) erzurumspor maçına kadar düzelteceğiz dediği zemin. eğer düzelttiği zemin buysa, sezon sonunu beklemeden şutlanması gerekir kulüpten. ya tutamayacağın sözü verme, ya da senin "düzgün" anlayışın buysa , zaten orada olmana gerek yok, bırak git, kendi haline de bıraksan bu kadar olurdu bu zemin 2 haftada.
ali sami yen arena'da cimler icin turf aydinlatmasi (seralarda kullanilan isiklandirmanin cesitli mekanizmalarla stadyum cimlerinde uygulanmasi) kullaniliyor mu diye merak ettiren zemin. isvec, norvec, rusya, ingiltere gibi hatta ulkemizde de bir cok stadyumda turf aydinlatma kullanildigi icin cimleri kalitelidir. tabiiki dranaj vs de onemlidir ama en onemli etkenlerden birisi gucsuz cimler. ozellikle arena tarzi gunes almayan stadlarda bu sistemlerin kullanilmasi artik elzem olmustur. gunes yoksa kaliteli cim de beklememek lazim. ulkemizde bildigim (calistigim firmanin satmis oldugu) trabzon, antep, bursa, eskisehir, ankara eryaman, besiktas ve hatirlamadigim 3 4 tane daha stadyum kullaniyor. bizde yoksa gercekten uzucu ve amatorce.
431
ne yazık ki düzelmemiş zemindir. keşke bu haftaki maçı olimpiyata aldırabilseydik 2 hafta daha dinlenseydi zemin. en büyük rakibimiz olacak kalan maçlarda ne yazık ki.
galatasaray taraftarı olarak beni çok üzen ve çok sinirlendiren zemindir. maç başlamadan önce, maç önü görüntüleri olur yayıncı kuruluş stadyumların çeşitli noktalarından enstantaneler sunar işte benim o aşamada tek baktığım konu çim durumu. yorumcu öyle demiş, futbolcu böyle ısınma hareketi yapmış, 4-4-2 ile oynayacakmışız bunlar hep iyi güzel şeyler ama zemin kötüyse geriye kalan şeylerin benim gözümde hiçbir önemi yok. çim konusunda en ufak bir bilgim veya uzmanlığım olmadığını en baştan belirteyim. kaç para tutuyor yine hiçbir bilgim yok ancak ne kadar tutarsa tutsun 1 transfer yapmayalım ama zemini düzeltelim. futbol iyi zeminde oynanır. kötü zeminde futbol oynamak, ferrari alıp köy yolunda kullanmak ile aynı mantık. sakatlıklardan en çok bizim canımız yanmadı mı ? niye bunca yoklukta yatırım yapıp futbolcu alıp bu kötü zeminde top oynuyoruz ? bu işe kim bakıyorsa lütfen acil bir şekilde bu durumu çözmek için baskı yapmamız lazım. bugün veya yarın değil bu zemin sorunu her defasında karşımıza çıkıyor. sadece kar yağdı zemin kötü oldu sorunu değil yani durum. izleyenler bilir tottenham hotspur belgeselinde konu stadyumdan çok zemin ile ilgili. deli manyak bir çim uzmanı var adam bazen eve gidemiyorum diyor. eğer premier lig izliyorsanız zaten dünyanın en iyi zeminlerinin ingilterede olduğunu görürsünüz premier ligden en alt lige kadar. adamlar para harcıyor demekki. ayrıca işi çatıya bağlayacaklar çıkabilir belki teknik anlamda işin sırrı çatı sorunudur o zaman lütfen çatıyı çözün. yani gidip hollanda üzerinden çim getirip, uygulayıp alın size çim diyip iş bitmiyor. eğer sorun çatı ise önce çatıyı düzeltmek, sonra altyapıyı uygun hale getirip daha sonra çim uygulaması yapalım tamam ama anladığım ve gördüğüm sorun burada bitmiyor işte. sonrasında bakım için para harcamak gerekiyor. işıklandırma için ufo ısıtıcılara benzeyen aletleri bile çalıştırmıyoruz sanırım ki dediğim belgeseli izleyen arkadaşlar hatırlayacak, aynı sistem o stadyumda da mevcut ve sistem demonte değil bildiğiniz entegre bir sistem sahanın yanlarında ray sistemi mevcut, aletleri çalıştıracakları zaman zemine temas ettirmeden uyguluyorlar ışıklandırma olayını. adamlar salak değil o kadar para harcadıkları zeminin canına okumuyorlar tekerlekli sistem ile. çok uzun ve karışık bir yazı oldu belki ama işin özü lütfen bu duruma köklü bir çözüm bulalım artık rica ediyorum.
433
para harcamayalım kafasından dolayı gerekli bakımların yapılmadığı için her maç sonrası rezil olan zemin. top oynamaya çalışan bir kadromuz var ve bunu kendimiz engellemeye çalışıyoruz! kar altında kalmasına rağmen en ufak bozulma olmayan zeminler var olduğuna göre bu işin sebebi belli!
434
galatasaray'ın en büyük düşmanı yine galatasaraylılar'dır lafının tümleci. öznesi ise bir türlü stadı düzeltemeyenlerdir. bilinçli yaptıklarını düşünmüyorum ama üçün beşin hesabına düşüpte stadın bu halde olmasına sebepseler, çok yazık. bir maçta bu zeminde galibiyet yerine beraberlik alsak 10 yıllık bakım parası gitmiş olacak. en önemlisi ise aslan yattığı yerden belli olur.
kasımpaşa maçı sonrası zeminden sorumlu yetkili kişi çıkıp özür dilemiş, erzurum maçına hazır hâle getireceklerini ve bir daha böyle bir şey yaşanmayacağını iddia etmişti.
anlaşılan o da ''günü kurtarmaya'' oynamış.
görünen o ki zemin rezalet durumda. maç gününe kadar toparlar mı allah bilir. demek ki yine bir yağmur, kar falan yağsa aynı rezillikler devam edecek.
görevli kişiler istifa etmiyorsa ya da kovulmuyorsa varsa hakkım onlara da helal değil.
436
şuan berbat haldedir. -20 dereceleri gören eskişehir atatürk stadyumunun zemini kadar bile zemini düzgün tutamıyorsa, sorumlu kişilerin hesap vermesi şarttır. maçlar zaten seyircisiz. istanbul içinde başka bir sahada oynayıp zemini düzeltmek şart. bunca sorunla uğraşırken bir de zeminden kaynaklı sakatlık olacak diye bir hafta önceden kaygılanıyoruz. trajikomik.
437
o zeminin daha berbat olduğu bir zamanda juventus'u eleyerek şampiyonlar ligi ölüm grubundan çıkmışlığımız vardır. rahat olun. (bkz: 11 aralık 2013 galatasaray juventus maçı)
mevcut durumu galatasaray'a hiç yakışmamakta olan zemindir. ancak zemin ve mete kalkavan gibi faktörler kesinlikle 27 şubat 2021 galatasaray erzurumspor maçı için bir bahane olmamalıdır. sen galatasaray'san ligde 17. sırada yer alan bir takımı her şeye rağmen kendi sahanda yenmelisin.
439
2020-2021 sezonu son maçı oynanır oynanmaz komple değiştirilmesi gerekendir. yeni sezona kadar epey bir zamanımız olacak yeni zemin ve ayarlamalar yapmak için. yine öyle düzeltmeler, yamalar falan yapılırsa önümüzdeki sezon ortalarında da aynı şeylerin olması kaçınılmaz olur.
sadece ali sami yen arena'nın değil özellikle süper lig'de oynayacak kulüplerin büyük çoğunluğunun stadlarının zeminleri de değiştirilmeli ve doğru ayarlamalar yapılmalıdır. zeminlerin çoğu 3 günde bir maç yoğunluğunu kaldıramadı maalesef.
440
--- alıntı ---
mahmut recevik: "zemin %100 hazır olmasa da kasımpaşa* maçına göre çok daha iyi.
sezon sonunda bir yenileme olacak ama yine aynı şeyler yapılacak sanırım...
az çok konuyu bildiğim için zeminin hali normal bir futbolseverden daha fazla gözüme batıyor ve her maç başlarken "şu zeminin haline bak" dediğim için eşim artık hangi ligden maç izlerken görürse görsün "şu zeminin haline bak" diye benle kafa bulmaya başladı.
arkadaşlarımla yaptığım konuşmalarda sık sık dile getiriyorum bu futbol stadlarının ve özellikle bizim stadın zemin problemlerini ve o konuşmalarda çok farklı fikirler çıkıyor. son bir hafta sırf bu konu ile ilgili 4-5 telefon görüşmesi yaptım. inanın şu zemin için proje hazırlayıp kulübe sunmak bile geçiyor içimden.
mesela bir ziraat mühandisi arkadaş sektörde daha hızlı büyümesi istenen ürünlerde kullanılan toprak altı (burada zeminin altı) damlama ile çimlerin köklerine doğrudan buharlaşma ile su ve gübrelemenin verilmesinin düşünülmesi gerektiğini dile getirmişti. hybrid çim süreçleri ile koordineli olabilirse inanılmaz verimli bir yöntem olacağından bahsetmişti. bu zeminin üstünde top oynanacak bu damlama borularına zarar verir mi diye sorduğumda isterse kamyon geçsin demişti.
devasa alanlarda hatta taban suyu 10cm'de olan (ki bu bataklık sayılır) sahalarda meyve yetiştiren bir arkadaşıma konuyu bahsettiğimde drenaj'da boydan boya açılan oluklar yerine standard zemin tesviye işlemleri (zemin balık sırtı yapıldıktan sonra) mebran uygulayıp suyun iki farklı noktadan tahliye edilmesiyle hiç bir sorun yaşanmayacağından bahsetti...
topraksız seraların ışıklandırmasında uzman olan bir arkadaşı yakalayıp durumu anlattığımda çatı nedeniyle yeterli ışık alınmıyordur ama bu bahane değil dünyada çatı nedeniyle zemini güneş almayan tek stad o değil. muhtemelen 7-8 yıl önce kullanılan konvansiyonel dediğimiz uv ışık veren lambalar kullanılıyordur o da masraflı olduğu için 2 saat çalıştırılıp kapatılıyordur onun yerine yeni nesi led bitki yetiştirme sistemleri kullanılsa ciddi tasarruf ve verim elde edilebileceğinden bahsetti...
herhangi bir ürünü yetiştirmek ticari sır değil yöntemler belli ihtiyaçlar belli piyasada bulunan ürünler belli sadece uygulamasının doğru yapılması gerekli.
gibi bir çok öneri ve fikir aldım muhtemelen kulüp ve stadın bakımından sorumlu kişiler bunları biliyordur(!) ama konuştuğum (ki bu insanlar 10 ile 20 yıllık tecrübeye sahip ve tarımsal otomasyon firmalarında çalışmış/çalışıyor) hepsinin eninde sonunda söylediği türkiye gibi bir ortamda ot yetiştiremeyip suçu çatıya, güneş almıyora bağlamak komik bile değil oluyor.
442
iyi olduğunu düşünmüştüm ama yanıltıcı olabilir bu görüntü.
27 şubat 2021 galatasaray bb erzurumspor maçı ile saha zemin kalitesi kontrol edilip eğer futbolcuları olası kötü hava şartlarında riske atacak bir ihtimal olması dahilinde bile çok fazla ısrar etmeden geri kalan maçları olimpiyat stadı veya alternatiflerinde oynamak için çalışmalara başlanmalıdır. zemin onarım çalışmaları bu şekilde yama çözümlerinden ziyade sezon sonu zemin sil baştan kaldırılıp tekrar yapılması yerinde bir karar olacaktır.
446
zeminin bu kadar kötü olması sorumluların suçudur. hiç mi bakmadınız zemine? kasımpaşa maçının üzerinden 15 gün geçti, hiç mi ilgilenmediniz? alayının gönderilmesi gerekir. bu saha amatör takım sahası değil, 3. lig veya 2. lig takımı sahası da değil. yazık gerçekten yazık..
447
fena gözükmeyen zemin. tabi sezon sonu tamamen yeniden yapılması zorunla bana göre.
448
gunu kurtarmalik mudahalelerle devam etmekten asiri yorulduk. isin kotusu kurtaramiyoruz da. radikal hamleler yapilmadan duzelemeyecegini gorduk artik. suni isiklandirma, hibrit cim, o bu. olmuyor yetmiyor. kalitesi dusuk insaat yapilmis en basta, klasik. yamalarla cozemiyoruz.
daha simdiden 17 mayis’a insaat planlamak, altyapiyi yeni bastan yaratmak gerekiyor. iki bucuk ay kaldi sunun surasinda. plan nedir? hic haber yok. ozur dileriz yakismadi’dan fazlasina ihtiyacimiz var. gelirsizligin farkindayiz ama burasi galatasaray. irfan can’a sponsor buluyorsun, bu ise de bulacaksin.
baskan adaylari stadyum sorunlariyla ilgili projelerini sunsun mesela, takimi terim hallediyor zaten. uzay caginda insanlik mars radyasyonunda cim yetistirecek cozemedigimiz sorunumuza bak. o kadar basit o kadar sacma ki yaziklar olsun demekten baska bir sey yapamiyorum.
yaziklar olsun.
449
parasızlığın veya havanın kötü olmasının bahane edilemeyeceği, utanç verici derecede kötü durumda olan zemin.
10 senedir türk telekom arena'dayız, zeminin bozulmadan halı gibi kaldığı 3 4 ay hatırlamıyorum. para yok denmesin, yalnızca falcao'nun maaşı bu zeminin yıllar boyunca bakımını karşılayacak bir para. hava kötü hiç denmesin, türkiye gibi iklimsel olarak cennet bir ülkede yağmur yağdı, kar yağdı diye zeminin aylarca bozuk kalması bahane edilemez. ayrıca hava bir sana mı kötü? almanya, ingiltere ocak ayında yaz mı yaşıyor?
şu zeminde takımını oynatıyorsan marka değeriymiş, dünyadaki yerinmiş falan diye hiç bahsetmeyeceksin. ot yetiştiriyorsunuz yahu. senelik 100 milyon euro gideri, bütçesi olan bir kulüp burası. bu senenin de böyle geçeceği belli. bundan sonraki senelerde yönetimlere tamamen bakış açımı değiştirecek olay bu olacak.
450
açılalı 10 yıl olmasına rağmen hala kötüdür. hıncal uluç'un ''utanç duydum'' dediği zemindir, 100'de 100 katılıyorum.