51
doksanlı yılların başıdan sonuna kadar, lig maçları hariç futbol müsabakalarını ücretsiz izleyebilirdiniz. şampiyonlar ligi şifresiz yayınlanırdı, hatta şampiyonlar liginin belki de en keyif veren yılları o zamanlardı. hafta sonları formula 1 yarışlarının antrenman turları bile yayınlanırdı. hatta o dönem çocukları hakinen efsanesini yakından tanır. paradan bağımsız olarak; wimbledon, nba, boks maçları ve aklıma gelmeyen başka musabakalar takip edilebilirdi. belki hepsi aynı kanalda değildi ama izlemek isteyen için bedava idi. şimdi süper ligi izlemek isterseniz, bir üyeliğiniz olmasi gerekli. bunun yanında bir de formula izleyelim derseniz başka kanaldan yeni üyelik almanız gerekli. nba boks veya tenis takip etmek isterseniz 3. kanaldan yeni üyelik almanız gerekli. kısacası eski spor kültürünüzü devam ettirmek istediğinizde en az üç farklı üyelik alacaksınız, o da yetmeyecek kanalların bağlantı kutularını evinize doldurmanız gerekecek. bunun yanında para verseniz dahi takip edemeyeceğiniz nur topu gibi ptt 2. ligimiz var. ben ptt nin yerinde olsam kendi kendime yayınlanmayan lige niye sponsor oluyoruz diye sorardım. hele trt nin olimpiyatlari 3 gün kala yayinlayacağını açıklaması var ki tam facia. bi çocuk bezi kaldı heralde trt payı alınmayan. hatırlayın adamlar bu ortamda çıkıp bütçesel sıkıntılardan falan bahsettiler. pasolig belasından hiç bahsetmiyorum bile. sportif faaliyetlere erişim, parasal nedenlerden dolayı sistemli biçimde zaman içinde o kadar kısıtlandı ki milletin ilgisi bitme noktasına geldi. sadele sporu seyretmek bile hayatımızda "lüks" denilebilecek seviyeye geldi ise benim için bu durum çok büyük skandaldır.