(bkz:
21 ocak 2023 galatasaray antalyaspor maçı) ardından bir süre düşündüm, daha önce gittiğim alelade anadolu takımları ile oynanan maçlar ve birkaç derbi dışında öyle ahkam kesebileceğim kadar stadyumun, tribünün içinde olmadım. imkanlar ve olanaklar dahilinde elimden geldiğince gittim, izledim, takımı destekledim. lakin bulunduğum ziyaretler boyunca alışkanlıklar gereği çevremi, çevremde gelişen olayları daima inceledim, yorumlamaya çalıştım. üzülerek söylüyorum ki; 70'li, 80'li, 90'lı yılların ali sami yen stadyumuna can veren, mihenk taşı büyüklerimiz yaşlandı, otuzlu yaşlarına adım atan ben ve benim gibilerin yaşam sevinci bir nebze olsun galatasaray ile diri kalırken, bir kısmının sevincini sarı kırmızı dahi diri tutamadı. sözüm meclisten dışarı tribünde kombine devir ile ziyarette bulunanlar için ise tribün dediğimiz o kutsal mekan, hayvanat bahçesini ziyaret etmekten farksız. yeşil çim üzerinde koşturan insanlar onlar için birer fil, aslan, timsah, şempanze gibi. çünkü orada içerisinde bulunduğu zümreye destek vermek ya da sizin, benim, birçoğumuzun arzuladığı başarılı bir spor kulübünün hayranı olmak gibi endişeleri yok. diyeceksiniz ki orada ne var kardeşim o zaman, gidiyorlar? anadolu köylüsünün, yaşamındaki sadelik, iddiasızlık, kanaat ve fedakârlık siyasi ve ekonomik buhranlara dayanmasında ona güç veren manevi unsurlar olmuştur ve artık dünya bizim dilimiz ile anlatılacak olursa koskoca bir ortadoğu'dur. ve gelmekte olan, gelen ve mevcut yeni nesiller bu büyük ortadoğu'nun en büyük varisleridir. işte bu sebeple oraya giden 20-30 yaş arasında ki çoğunluğu anadolu vatandaşı olan taraftarlarımız bulundukları ortamın sosyo kültürel durumlarına etkisi olduğuna, toplum içerisinde ki saygınlıklarının orada bulunmaları ile ilişkili olduklarına ve yukarıda bahsettiğim sadelik, iddiasızlık, fedakârlık gibi insana özgü unsurların aşağılık birey özellikleri olduğuna daha fazla eğlenmek, daha fazla sosyal aktivite de bulunmanın bir zümreye ait olmanın yaşam içerisinde kendilerine artılar kazandıracağına inandıkları için oradalar ve orada olmaya devam edecekler. bu yüzden icardi gol attığında hep bir ağızdan, ellerinde kameraları hazır ve nazır halde o aptal arabesk aşk şarkısını söyleyeceğiz, bu yüzden zaniolo'nun performansı ve sene sonu kaç kuruş kazandıracağını düşünmek yerine gol sonrası müziğini konuşacağız. hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, biz maziyi hep güzel hatırlayacağız lakin maziyi günümüze uyumlayamayacağız.