dünyanın tüm kaynaklarını "doğal" olarak kendine ait zanneden avrupalıların "dünya bizim etrafımızda dönüyor " zihin yapısını buralarda görmek onur (!) verici.
toplasan şu turnuvada 10 senede 90 dakika maç izlememiş biriyim, futbolcuların iki güne bir bu turnuvaya gitmesine ifrit olduğumu da itiraf ediyorum ama "ne gereği var", "gereksiz" , "yine geldi gibi ...." gibi tanımlamalar empati'den yoksun bencil tanımlamalardır.
sor atletico madrid taraftarına arda milli takımda sakatlandığında ne düşünmüştür acaba ? muhtemelen "ulan son 2 turnuvaya gidememiş kıçı kırık milli takıma gitti, olan bizi hucüm hattına oldu" şeklinde birşeylerdir.
gevezeliği bir kenera bırakırsak ; o turnuvanın senin için bir anlamı olmayabilir ama o coğrafya için bir çok anlamı olduğuna ve senin süper lig şampiyonluğunun gabon' un şehir merkezinde bir anlam ifade etmediğine emin olabilirsin.
(bkz:
sevmeyebilirsin ama en azından saygı duy)