galatasaray'dan ayrıldıktan sonra ya da umarız ki futbolu bundan sonra sadece galatasaray forması giyerek bıraktıktan sonra adeta
gheorghe hagi muamelesi görecek kişidir. nasıl ki
gheorghe hagi futbolu bıraktıktan sonra o'nun yerine gelenlerin hiçbirini beğenmediysek-beğenmiyorsak keita da gittikten sonra "behhey, bu gözler keita'yı gördü, bu da topçu me bea" diye yerine gelecek olana verip veriştirecek gibiyiz. haksız da sayılmayız tabii, başarı ve vizyon çıtasını sürekli yukarılara taşımanın kaçınılmaz sonu bu. e iyi de birşey tabii, keşke her mevkii için benzer kalitede oyuncuları görsek de bazı şaklabanlara uzay takımı muhabbeti çıksa, biz de gülsek eğlensek, insanlar el ele tutuşsa, birlik olsa, uzansak sonsuzaaa...
* not: o değil de 10'u özlemek nasıl bir duygudur arkadaş, hep birşeyler eksik sanki. ne olurdu bir 35 sene daha oynasan. şair yolun yarısı demişti ama sana değil bize demişti onu, sen kalkıp üstüne alındın.
neden hagi.