resim
Abdul Kader Keita
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Sağ Kanat
Yaş:43
Boy:1.84
Uyruk:Fildişi Sahili
  • 2856
    nwakaeme gibi şut tehdidi olmamasına ve bu sebeple rakibin her daim çalıma gideceğini bilmesine rağmen tutamadığı popitomuz. oynadığı kadronun yetersizliğine hiç girmiyorum.

    bir adet hakem müsveddesi 86. dakikada * buz gibi penaltımızı verse tek başına atletico madrid'i eleyecekti aslan parçası.

    aldığı paraya geri satıp kâr ettiğini iddia eden ve yerini serdar özkan'la dolduran adnan polat'a da bu vesileyle sevgilerimi iletiyorum.
  • 2832
    haldun üstünel'in transfer sürecini aşağıdaki şekilde anlattığı oyuncu. adam harbi kabilede yetişmiş biz şaka zannediyorduk.

    --- alıntı ---

    transfer görüşmesi için lyon'a gittiğimizde galatasaray isminden dolayı bizi çok iyi ağırladılar. uzun süren müzakereler sonrasında kulübüyle anlaşmaya vardık. (o dönem lyon'un borsaya bildirdiği en pahalı transferdi keita)

    sonrasında kapının önünde 50'ye yakın basın mensubunun beklediğini fark ettik, keita transferi için geldiğini düşünmüştüm ama halbuki aynı gün benzema'nın real madrid'e transferi gerçekleşmiş, o yüzden gelmişler.

    neyse sonrasında keita'nın menajeri olan amcasıyla görüştük, uzun pazarlıklar sonrasında onunla da anlaştık, anlaşma metnini hazırladık ve imza için keita geldi, oturdu. imza atması için 15 dakika bekledik, yarım saat - 1 saat - 2 saat - 3 saat derken bir türlü imzalamıyor keita. 3. saatin sonunda imzayı attı, meğerse okuma yazma bilmediği için imzayı atmamış o kadar saat.

    o dönem için gizledik tabii bu durumu, güzel bir anı olarak kaldı bizim için.

    keita da oynadığı futbolla, hırsıyla, mücadelesiyle, sempatimizi kazanmayı bilmişti.

    --- alıntı ---

    kaynak : hürriyet
  • 974
    2006 dünya kupasında grup maçları sonunda elenen fildişi sahilleri milli futbol takımında 18 sırt numarası ile mücadele etmiş, toplamda iki maça çıkmıştır.
    2-1 arjantin üstünlüğüyle biten 10 haziran 2006 arjantin fildişi sahilleri maçında 4-4-2 sistemi ile oynayan takımının sağ kanadında görev almış, 77. dakikada yerini arouna kone'ye bırakmıştır.
    2-1 hollanda galibiyeti ile sonuçlanan 16 haziran 2006 hollanda fildişi sahilleri maçının tamamını yedek kulübesinden izlemiştir. ilk maçını kaybeden fildişi sahilleri için ölüm kalım maçı olan bu maçta bir öncekindeki kötü performansından ötürü risk alınmak istenmemiş olabilir.
    son olarak 3-2 fildişi sahilleri galibiyeti ile sonuçlanan 21 haziran 2006 fildişi sahilleri sırbistan ve karadağ maçında yine 4-4-2'nin sağında görev alıp 73. dakikada yerini bonaventure kalou'ya bırakmıştır. bu maçta bir de sarı kart görmüştür.
    özetleyecek olursak en iyi zamanlarında böylesine büyük bir turnuvada silik bir performans ortaya koymuştur.
    avrupa'da sesini duyurduğu lille zamanlarında sürekli 4-3-3 ile oynayan lille takımının ileri üçlüsünün sağında görev almaktaydı. 2005-2006 sezonunda solda daniek gygax, ortada peter odemwingie ile oynarken orta sahada jean makoun ve milenko acimovic gibi güçlü isimler vardı. bir sonraki sezon olan 2006-2007'de solda yeni partneri oldukça teknik bir kanat hücumcusu olan michel bastos olmuş, orta saha ise ludovic obraniak ile takviye edilmişti. bu iki sezon boyunca mevkisinde adından oldukça söz ettirmiş ve yalnızca iki sezonda değerini katlayıp önemli oyunculardan biri haline gelmişti. toplamda 75 maça çıkıp 16 gol atarken tabelaya doğrudan veya dolaylı olarak etki edebilen bir oyuncu profili çizmekteydi.
    18 milyon euroya lyon'a transfer olduğunda ise işler biraz değişmişti. çünkü lyon senelerden beri 4-4-2 oynamakta idi. en çekirdek orta saha forvet hattı ise ilk sezonu olan 2007-2008'de solda kim kallstrom, ortada jeremy toulalan-juninho pernambucano ikilisi ve sağda sidney govou idi. keita lyon'un en formda ve eski isimlerinden olan govou'yu kesemediği için sık sık oyuna sonradan girerdi. solda kallstrom'ün yedeği ise hatem ben arfa idi. forvet ikilisi ise sezonu gol kralı olarak kapatacak olan karim benzema ve fred iken sezonun ikinci yarısında alternatif bir isim olarak milan baros'da kadroya dahil olmuştu.
    lyon'daki bir sonraki sezonu olan 2008-2009'da ise hemen hemen değişen hiçbirşey olmamış, lille'den takım arkadaşı olan jean makoun transfer edilip orta sahanın ortasında banko isimlerinden biri haline gelirken birçok maçta juninho'yu bile kesmişti. bunun dışında forvete birkaç takviye daha yapılmıştı. keita ilk senesindeki silik performansından dolayı iyice gözden düşmüş ve daha az forma şansı bulmuştu. toplamda 52 maça çıkarken, ki birçoğunda oyuna sonradan girmişti, yalnızca 5 gol atabilmişti. bunun dışında bir dipnot, az süre almasına rağmen bolca sarı ve kırmızı kart görmüştü.
    buradan varılan sonuç şudur ki; 4-3-3 sistemindeki üç kişiden oluşan dirençli bir orta sahanın varlığından dolayı defansif sorumluluğu iyice azalan ve çizgide özgür bir biçimde hücumcu sağ kanat, yani "right winger" olarak oynayan bir keita performansının ve meziyetlerinin tamamını sahaya yansıtabilmektedir. lakin 4-4-2 sisteminde orta sahanın sağında oynayan futbolcu, yani "right midfielder", görece daha geride ve çakılı oynadığı için defansif ve orta sahayı tutan bir role de sahip olmaktadır, bu yüzden keita 4-4-2 sistemi ile oynayan takımların sağ kanadında oynadığında başarısız olmuş, yeteneklerini gösteremezken zamanla moralman da çökmüştür.
    sonuç olarak keita tam anlamıyla bir sağ çizgi oyuncusudur. hızı ve fiziğinden ötürü pres yapabilir fakat defansif yönü neredeyse hiç yoktur. en geride "right winger", en ileride ise ancak "right forward" olarak oynayabilir. keita'nın üçlü sağlam bir ortasahaya ek olarak sağ tarafta serbest bırakıldığı zaman tabir-i caizse "yardırmasına" örnek olarak yaya toure-xavi-iniesta ideal orta saha üçlüsünden dolayı sağda gönlünce tekniğini yansıtabilen lionel messi verilebilir. bu yüzden frank rijkaard ile 4-3-3 oynamaya başlayan takımımızda keita küllerinden doğmuştur. yeni sistemimize göre yapılmış kâh mevki, kâh yetenek olarak en yerinde transferdir. şu ana kadar bize gösterdikleri bunu açıkça ortaya koymaktadır.
  • 2838
    futbolu güzel yapan detayları sahada sergileyebilen, galatasaray forması altında sneijder ile birlikte izlemekten en çok keyif aldığım futbolcuydu. çocukluk dönemime geldiğinden midir nedir hiç unutamam. sanki o yıllarda dünyanın en iyi kanat oyuncusu gibi yer edinmiş hafızamda. bir de siyah kramponları. kewell da turuncu forma altına beyaz krampon giyerdi. o yıllara ait küçük ama en sevdiğim detaylar.

    son senelerde nedense bu detayları sağlayabilen oyuncu sayımız çok azaldı. dümdüz oynanır oldu futbol. heyecanlanmıyorum.
  • 2839
    pırpır kanat ekolünün kulübümüzdeki ilk temsilcisiydi. tabi o zamanlar bu forma altında böylesi bir oyuncu izlemediğimiz için çoğumuzda derin izler bıraktı. onyekuru’dan daha güçlü, garry’den daha hızlı, bruma’ya göre ise oyun aklı daha üstündü sonraki dönemde formamızı giyen muadillerine göre. 2000 sonrası kulüpte bir bu arkadaşı bir de lincoln’ü izlerken çok büyük keyif aldım. tabi ikisinin de mental problemleri olmasa bizimle uzaktan yakından alakası olmazdı orası ayrı.
  • 2887
    ribery'nin bizde oynarken sol kanatta yaptıklarının ( bana göre) daha fazlasını sağ kanatta yapan oyuncumuzdu.

    klasik fuleli çalımcı kanatların aksine bitiriciliği de çok iyiydi. bir atletico madrid turu oynamıştı ki. hey gidi günler hey :)

    yanlış hatırlamıyorsam 2 maçta da gol atmıştı.

    bi an arkasında boey ile şu takımda oynadığını düşündüm de. işte o zaman sol beke değil kazımcan-berkan, sokaktan çevirdiğimiz herhangi bir türk vatandaşını koysak ta farketmezdi.
    hatta muslera yerine de ismail çipe'yi koyup kerem yerine de yusuf demir'i oynatabilirdik *
  • 2843
    yanlış zamanda gelen doğru insandı kendisi.
    mustafa sarp - ayhan akman - barış özbek üçlüsü ile oynamış, sağbekte serkan kurtuluş, sabri sarıoğlu ile idare etmek zorunda kalmıştı.

    2011-2012 sezonunda, 6 aylığına kiralanması gündeme gelmişti. işte bu benim içimdeki en büyük ukdelerden biri olarak kaldı.
    orta sahada selçuk inan felipe melo ikilisi, arkasında vatandaşı emmanuel eboue olsaydı, nasıl çılgın bir performans sergilerdi kim bilir.
  • 2740
    bruma'yı çok seven biri olarak söylüyorum, keita benim gözümde bu ülkede oynamış en iyi kanat oyuncusuydu. hızlı, teknik ve en önemlisi güçlü. tank gibiydi, sırtında adam taşıyordu resmen. 2009-2010 sezonun en iyi ismiydi. hep hayıflanırım, fildişi sahilleri'nin en iyi üç futbolcusu bizde oynadı ve üç adam bir arada oynamadı diye. mesela iyi bir keita, drogba ve eboue ile birlikte oynasa mükemmel olabilirdi. kaldı ki keita, meşhur bam üçlüsü ve arkasında sabri, serkan kurtuluş gibi sağ beklerle aynı dönemde oynadı. şimdi düşününce farkına varıyorsun, hakikaten dengesiz takım varmış o dönem. elano, arda, kewell, gio, keita, baros gibi adamlar, arkada, bam üçlüsü, servet, sabri falan. yazık olmuş o yıllara :(
  • 2733
    sezon yeni açılmış rakip levadia tallinn, rijkaard olsun atmosfer olsun muhteşem. yeni açıkta babamla izlediğim bu güzel ağustos gününün akşamındaki maçta attığı gollerle coşturmuş, gol sonrası taklasıyla şovunu yapmış, attığı frikik golü ile sesimin kısılmasını sağlamıştı. kewell, baros, keita. çok güzeldi her şey. keita da aynı şekilde. keşke bir kaç sene daha bizimle kalsaydı dedirten futbolcu.
  • 2840
    kendisi gönderilip yerine juan pablo pino reis getirilmiştir. bugün hala pino’yu kulüpten izleyen olup olmadığı konusunda şüphelerim var. ciddi ciddi “yav monaco’da bir kanat var gidip alalım” falan dendi galiba; çünkü hiç alakaları yok. keita kanattan akıp içe yüklenerek ciddi skor üretirdi. pino ise aldığını kaleye vuruyordu. mustafa sarp ile bu yüzden tatsızlık yaşadılar.* hagi en sonunda komple forvete koymak zorunda kaldı pino’yu ama orada bile şut çekmeleriyle çıldırtmıştı milleti.

    keita’nın gidişi hatta dos santos’un da kiradan dönüp yerlerine pino ve serdar özkan’ın alınması tarihin en absürt işlerindendi. o kadar ki adnan polat bunu izah edemeyip sürekli çelişkili açıklamalar yapıyordu. “keita gitmek istedi” diye başladı “rijkaard bu disiplinsiz adamı idmana dahi almam yollayın dedi” olayına kadar geldi. ünal aysal “taraftara hediyem olsun” diye ilk geldiğinde geri getirmeye çalışmış; ama son anda yatmıştı transferi. eboue - keita hattı hayalleri hala saç beyazlatır.
  • 2780
    aklıma istemsizce gelen şeyler;

    -maccabi netanya
    -mor forma - arda turan feat. orospu rengi
    -çok güzel bir sezon başı, ama sonraki 2 kabus yılı bilmeden geçen dönem
    -mükemmel bir kanat oyuncusu.
    -lalalalaylay abdul kader keita tezahüratı
    -mehmet demirkol'un keita gelmeden önceki " atletik yattara" yorumu ve 2 ay kadar sonra, "pardon bu adam bambaşka bir şey çıktı, yorumum için özürdilerim" demesi.
    -caner erkin'in atletico maçında gördüğü kırmızı kart
    -kendisini* sadece bir kere tribünde canlı gözle izleyebilmem.
    (bkz: 28 mart 2010 galatasaray fenerbahçe maçı) :(

    ne topçuydun be keita.
  • 2937
    dünyanın gelmiş geçmiş en iyi sol beki olan roberto carlos’un kendisini durdurabilmek için güreş sporuna dönmüşlüğü vardır. tabii keita havadayken ben de boks yapayım deyince kırmızıyı görmüştü.

    keita tarzı kanat oyuncularından çok kalmadı futbolda. bu adamlar futbolun güzel tarafıydı, kaybolup gittiler ne yazık ki.

    inanılmaz bir görsel şölendi, çizgi üzerinde geçemeyeceği adam yoktu. rakiple dalga geçer gibi oynuyordu. tek başına atletico madrid’i eleyecek kadar dominanttı.

    keşke daha uzun yıllar izleseydik kendisini ancak paraya hayır diyemedik. bir ribery, iki keita. tadı damağımızda kalan topçular bunlar.
  • 2880
    çok kişi hatırlamaz ama kendisini 2011'de 3. fatih terim döneminde katar'dan kiralamak için kulübüyle görüştüğümüzü kap'a bildirmiştik. ama alamamıştık. kap'a bildirip alamadığımız 3. futbolcu kendisi hatırladığım. diğerleri daha sonradan görüştüğümüz shaqiri ve podolski(2 yıl sonra almıştık). başka da hatırlamıyorum.

    tamı tamına 27 kişi mesaj kutuma reyes ve forlan’ı hatırlattı :)) çok haklılar nasıl unuttum yahu.. teşekkürler herkese.
  • 2764
    hızı ve etkili çalımlarına ek olarak iyi şut atabilen, kafa vuruşu becerisi de olan, ayak içini iyi kullanabilen, güzel ortalar kesen, ara pasları atan hatta duran top bile kullanabilen bir eski futbolcu. benim de son zamanlarda bizde oynayan kanat oyuncuları içinde gözü kapalı bir numaraya yazacağım isim kendisidir. bu adamı doya doya izleyememek içimde kaldı.
  • 2886
    fildişili eski müthiş kanat futbolcumuz.

    çok iyi hatırlıyorum bir öğle vakti ntvspor denilen* kanalda bir kırmızı vardı. işte "galatasatay, lyon'dan abdul kader keita'yı renklerine bağladı" diye. aha dedim transfer ki o zamanlar resmen transfer yapamıyorduk. oyuncu kimdir, nedir, necidir hiç bilmiyoruz.

    izlediğim maçlarda bakın abartısız söylüyorum taç çizgisinde aralıksız adam geçtiğini hatırlıyorum. izlemeyenler için söyleyelim, elbet herkes izlemiştir ama onyekuru yanında hafif kalırdı. o siyah kramponlarıyla attığı koşuları görünce "ulan ne topçular var be" derdik.

    galatasaray kariyeri çok uzun sürmedi. ağzımıza bir parmak bal çalıp geçti gitti. aldığımız paranın daha fazlasına satmıştık. kendisini formasından çeken çirkefspor oyuncusu roberto carlos'u kibarca uyarması da takdire şayandı.

    https://gss.gs/rPc.jpeg

    yahu sözlük bugün bu futbolcular nerden aklınıza geldi. an itibariyle şu moddayım;

    https://youtu.be/55YOw2Oz8ac
  • 2831
    tadı bir tutam bal gibi damağımızda kalmış oyuncu.

    hani hep diyoruz ya ''melo gibi orta saha'' ''onyekuru gibi kanat'' ''eboue gibi bek'' falan. bize esas lazım olan ''keita gibi kanat''. keita; hem melo gibi mücadeleci ve hırslı*, hem onyekuru gibi süratli olmasının yanında feghouli'den daha teknik, boğa gibi fizikli bir oyuncuydu. rakip bek oyuncusunu sırtına alıp çizgiye dek iner, çizgide bir çalımla lumbal3/lumbal4 kemikleri arasındaki fıtığı ağrısız sızısız ameliyat eder, isabetli yerden/havadan ortalarla tehlikeler yaratırdı. yanılmıyorsam defansif zafiyeti de yoktu.

    ne yeni onyekuru ne yeni feghouli, keşke yeni abdul kader keita'lar görsek bu takımda yine.
App Store'dan indirin Google Play'den alın

Güvenlik hatası! (Ref)