222
elma şekeri gibi maç olmuştur. yalarsın yalarsın sapı kalır elinde. bu ne lan. gene rijkaard'ın tek forvet ve onun golcülüğü ile sonucu tamamıyle futbolcuların kişisel yeteneğine kalmış kale önü mücadeleleri ve rijkaard'ın 4-3-3 yalanı altına gizlediği 2-4-4 ile oynamaya çalıştığımız ama rijkaard'ın adam değişiklikleri esnasında saçmalaması ile galibiyet elde edemediğimiz bir maçtır.
hele stoper oyundan atıldı diye arda'yı çıkarıp stoper alması yok mu? delirmemek mümkün değil. beraberliği koruyacaksında ne olacak. puan cetvelinedemi bakmıyorsun be adam. yemişim stoperini. acil ve ölümcül gole ihtiyacımız var ve ileride tek golcün var (bkz: milan baros). senin bu tek golcülü sistemin işe yaramıyor zaten. anca arkadan gelenler bindirme yaparsa veya bir duran top organizasyonu esnasında onsekizin içinde top yakalayabilirsek gol yazabiliyoruz. stoper ne yapsın senin bu basiretsiz sisteminde. takım olarak bol pozisyon yakalıyormuşuz! yakalasak ne olacak golü yazamıyoruzki. bu takımın sezon başından beri attığı gollerin yüzde doksanı duran toplardan. sonra, nasıl yakalıyoruz o bol pozisyonu ve duran topu? tek golcünün sağı solu ve arkasındaki adamların bindirmesi ile. stoper ne yapacakta pozisyon yakalatacak.
yanlış hatırlıyorsam özür dilerim ama elano'nun ilk onbirde başladığı her maçta ilk olarak elano'yumu çıkartıyor bu adam? yoksa bana mı öyle geliyor!! neyse.
bir de bu dos santos mevzusunu anlayamadım ben. bu güne kadar sabrettim ama artık dayanamayacağım. sözlükte yerli futbolcuların bu adama pas vermediğinden filan bahsediliyor ama bu maçta yabancılar da pas vermedi kardeşim. olayı ne lan bu adamın. yerli yabancı hiç kimse pas atmıyor adama. resmen sahada yokmuş gibi davranıp görmemezlikten geliyorlar. yarattığı iki tehlike haricinde tek tük topla buluştuğunda ise hemen başkasına devredip boşa kaçmaya çalışıyor ama gene görünmez oluyor. alla alla, çok merak ettim gerçekten. acaba antremanlarda hiç bir varlık gösteremiyorda o yüzden mi maç esnasında bütün futbolcular bu adamdan bi cacık olmaz nasılsa diyerek top atmıyorlar. ama olamaz. kasımpaşa maçında gördüm ben bu adamı. on numara futbol oynadı o maçta. merakla beklemeye başladım. o maçtan sonra oynadığı maçların hiç birinde topu bu adama veren yokki çocuk oynasın. gerçekten merak ettim. analayan varsa bana da anlatsın.
tarihe not düşmek açısından;
yılmaz başkanımı (bkz: yılmaz tutuş) ölmeden evvel ilk defa lisanslı galatasaray forması ile gördüğüm için allahıma binlerce şükür ediyorum. setin üzerinde o asil galatasaray forması ile gördüm ya yeter bana. sadece o mu! hayır. bugün kapalıda ultraslan formalı/montlu kimse yoktu. hepsi bizim gibi galatasaraylıya benziyordu. bu kadar da değil. kapalının önündeki camlardan sadece kapalının solundaki kemik tayfa önünde pankart asılıydı. bu sezon ilk defa kapalının camları ultraslan imzalı pankartların işgalinde değildi.
gelelim arda meselesine. yeni açık çağırdı, arda dümenden gidip elini kalbinin üzerine koydu çekildi. yeni açıkta cılız bi ses duyuldu ama sonrası boş. yine aynı enstantane yaşandı. kapalı ise öyle yavaştan çağırır gibi yaptı filan ama gene öyle uzaktan sevişelim modeli aldı. yani anlaşılmıştır ki arda o eski arda değil. kimleri yemedik ki!
gerçi tugay kerimoğlu "göt" etti bu tribünleri ama o ayarı alıp utanacak taraftar nerede. başarı ile bir futbolcumuzun daha başını yemiş bulunuyoruz. tebrikler.
maçın adamı kalecimiz aykut, maç berabere bitmiş olmasına rağmen maçın yıldızı keita'dır. olmaz böyle şey. adam doksan dakika top oynadı kardeşim. defansa geldi top aldı. defansa geldi savunma yaptı. orta sahaya girdi top çıkardı. ileride harikalar yarattı. helal olsun. binlerce kez helal olsun. adam oynadımı galatasaray oynuyor. mal bozuk mal müdürü ne yapsın.
son olarak neill. bu sezon galatasarayın başına gelen en güzel şey bu adam. her maçta iki hata yapıyor. artık standarda bağladı. bu maçta yaptı ama olsun. defansı tek başına yola düzene koyuyor adam. onuda geçtim tüm takımı tek başına karşı yarı sahaya kadar taşıyor. hayran olmamak mümkün değil. tam bir savaşçı. bu özellikleri o iki hatasını fazlası ile örtüyor. iyi ki var iyi ki geldi galatasaray'a. sağolsun varolsun.
edit: özür dilerim. en önemlisini unuttum. bu yaşımdayım ama hakem bünyamin gezer ile eyyamın kralını gördüm bu maçta. böyle rezillik olmaz. bizim stopere kırmızı kart gösterdi diye bir dakika sonra bursaspor'un stoperi zapotocny'e bir sarı kart uydurup ikinci sarı/kırmızı dan atıp durumu eşitleyerek kişisel tarihimde öenmli bir yer edindi kendisine. sinirlerimin bozuk olmasına rağmen gülmeye başladım. yazık lan! çoluk çocuk sahibi kocaman adamsın. yuh.
hele stoper oyundan atıldı diye arda'yı çıkarıp stoper alması yok mu? delirmemek mümkün değil. beraberliği koruyacaksında ne olacak. puan cetvelinedemi bakmıyorsun be adam. yemişim stoperini. acil ve ölümcül gole ihtiyacımız var ve ileride tek golcün var (bkz: milan baros). senin bu tek golcülü sistemin işe yaramıyor zaten. anca arkadan gelenler bindirme yaparsa veya bir duran top organizasyonu esnasında onsekizin içinde top yakalayabilirsek gol yazabiliyoruz. stoper ne yapsın senin bu basiretsiz sisteminde. takım olarak bol pozisyon yakalıyormuşuz! yakalasak ne olacak golü yazamıyoruzki. bu takımın sezon başından beri attığı gollerin yüzde doksanı duran toplardan. sonra, nasıl yakalıyoruz o bol pozisyonu ve duran topu? tek golcünün sağı solu ve arkasındaki adamların bindirmesi ile. stoper ne yapacakta pozisyon yakalatacak.
yanlış hatırlıyorsam özür dilerim ama elano'nun ilk onbirde başladığı her maçta ilk olarak elano'yumu çıkartıyor bu adam? yoksa bana mı öyle geliyor!! neyse.
bir de bu dos santos mevzusunu anlayamadım ben. bu güne kadar sabrettim ama artık dayanamayacağım. sözlükte yerli futbolcuların bu adama pas vermediğinden filan bahsediliyor ama bu maçta yabancılar da pas vermedi kardeşim. olayı ne lan bu adamın. yerli yabancı hiç kimse pas atmıyor adama. resmen sahada yokmuş gibi davranıp görmemezlikten geliyorlar. yarattığı iki tehlike haricinde tek tük topla buluştuğunda ise hemen başkasına devredip boşa kaçmaya çalışıyor ama gene görünmez oluyor. alla alla, çok merak ettim gerçekten. acaba antremanlarda hiç bir varlık gösteremiyorda o yüzden mi maç esnasında bütün futbolcular bu adamdan bi cacık olmaz nasılsa diyerek top atmıyorlar. ama olamaz. kasımpaşa maçında gördüm ben bu adamı. on numara futbol oynadı o maçta. merakla beklemeye başladım. o maçtan sonra oynadığı maçların hiç birinde topu bu adama veren yokki çocuk oynasın. gerçekten merak ettim. analayan varsa bana da anlatsın.
tarihe not düşmek açısından;
yılmaz başkanımı (bkz: yılmaz tutuş) ölmeden evvel ilk defa lisanslı galatasaray forması ile gördüğüm için allahıma binlerce şükür ediyorum. setin üzerinde o asil galatasaray forması ile gördüm ya yeter bana. sadece o mu! hayır. bugün kapalıda ultraslan formalı/montlu kimse yoktu. hepsi bizim gibi galatasaraylıya benziyordu. bu kadar da değil. kapalının önündeki camlardan sadece kapalının solundaki kemik tayfa önünde pankart asılıydı. bu sezon ilk defa kapalının camları ultraslan imzalı pankartların işgalinde değildi.
gelelim arda meselesine. yeni açık çağırdı, arda dümenden gidip elini kalbinin üzerine koydu çekildi. yeni açıkta cılız bi ses duyuldu ama sonrası boş. yine aynı enstantane yaşandı. kapalı ise öyle yavaştan çağırır gibi yaptı filan ama gene öyle uzaktan sevişelim modeli aldı. yani anlaşılmıştır ki arda o eski arda değil. kimleri yemedik ki!
gerçi tugay kerimoğlu "göt" etti bu tribünleri ama o ayarı alıp utanacak taraftar nerede. başarı ile bir futbolcumuzun daha başını yemiş bulunuyoruz. tebrikler.
maçın adamı kalecimiz aykut, maç berabere bitmiş olmasına rağmen maçın yıldızı keita'dır. olmaz böyle şey. adam doksan dakika top oynadı kardeşim. defansa geldi top aldı. defansa geldi savunma yaptı. orta sahaya girdi top çıkardı. ileride harikalar yarattı. helal olsun. binlerce kez helal olsun. adam oynadımı galatasaray oynuyor. mal bozuk mal müdürü ne yapsın.
son olarak neill. bu sezon galatasarayın başına gelen en güzel şey bu adam. her maçta iki hata yapıyor. artık standarda bağladı. bu maçta yaptı ama olsun. defansı tek başına yola düzene koyuyor adam. onuda geçtim tüm takımı tek başına karşı yarı sahaya kadar taşıyor. hayran olmamak mümkün değil. tam bir savaşçı. bu özellikleri o iki hatasını fazlası ile örtüyor. iyi ki var iyi ki geldi galatasaray'a. sağolsun varolsun.
edit: özür dilerim. en önemlisini unuttum. bu yaşımdayım ama hakem bünyamin gezer ile eyyamın kralını gördüm bu maçta. böyle rezillik olmaz. bizim stopere kırmızı kart gösterdi diye bir dakika sonra bursaspor'un stoperi zapotocny'e bir sarı kart uydurup ikinci sarı/kırmızı dan atıp durumu eşitleyerek kişisel tarihimde öenmli bir yer edindi kendisine. sinirlerimin bozuk olmasına rağmen gülmeye başladım. yazık lan! çoluk çocuk sahibi kocaman adamsın. yuh.