everton'ın alt yapısından yetişen ve senelerce everton'da görev alan sağ bek oyuncusu. bu süreçte atabildiği gol sayısı 0, yapabildiği asist sayısı ise yalnızca 10. özellikle son 4 sezonunda premier ligde oynayabildiği maç sayısı yalnızca 12 üstelik dakika bazında 1000 dakikanın da altında. ona rağmen kimse varlığını sorgulamadı ve güzel şekilde veda edildi kendisine. bizde olsa son 4 sezonunda 12 maç oynayabilmesinden, artık premier lig seviyesinde olmamasından evlat kontejanından yer işgal ettiğinden falan dem vurulurdu. gerçi bizde bu kadar kısır istatistiklere sahip bir bek oyuncusuna o kadar uzun süre tahammül edilebilir miydi ondan da çok emin değilim. adam bir hazırlık maçında gol attığında everton taraftarı kutlamak için sahaya girmişti.
https://www.youtube.com/watch?v=2WsuEHfYfEc biz mesela kendisinden fersah fersah iyi istatistikleri olan bir
sabri sarıoğlu var ve gördüğü muamele, itibar ortada. boşuna demiyorum zaten adamlar bizim gibi değil futbolu seviyorlar ve zevk almaya bakıyorlar, biz ise futbolu değil yalnızca kazanmayı seviyoruz, kazanamayınca da saracak yer arıyoruz. bu saracak yer de en yerli olanlardan başlıyor. bu yüzden bundan sonra florya'da yetişen bir topçunun burada bir gelecek düşlemesi zor. bir yanda yeteneksizlik abidesi hibbert'in bile büyük saygı gördüğü topraklar var, diğer yanda ise 2010 arda turan yeteneğinde olsan bile ali turan, pino, zapata, mehmet batdal, mustafa sarp'tan falan oluşan rezil kadro ilk 5 giremiyor diye tüm taraftar sana sardığı topraklar. 2010 arda yeteneğinde olmak zaten ayrı bir olay ama ona bile sadece işler iyi giderse saygı duyuluyor burada. bugün heyecanla beklediğimiz
yunus akgün 2-3 sene önce
sinan gümüş kadar topçu olsam yeter kafasındaydı. muhtemelen yazın avrupa'dan teklif gelirse balıklama kabul eder.