tekniği yüksek, hızı çok iyi fakat topla zamanında vedalaşmayan oyuncu. çizgide müthiş patlayarak ilerliyor, kimse hızına yetişemiyor, içeri çevirse asist olacak ama dönüp adam çalımlamayı tercih ediyor. tribünleri çileden çıkarır. futbol zekası ya da bitiricilik eğilimi, hızıyla ters orantılı. sanki skor almaya değil de cambazlık yapmaya gelmiş gibi oynuyor. rodrigues gibi sezonu süpürmüş
* bir futbolcunun bile son tercihlerinin hala zaman zaman tartışıldığı bir ortamda hiç olur, gider. sanki yetenek ve hızına ihanet ediyor gibi. mental gelişimini galatasaray'da sağlayabilir mi, bilmiyorum. daha ciddi ve profesyonel oyuncular tercihimdir. henüz yaşı genç diye düşünenler olabilir lakin adam olacak çocuk bokundan belli olur. franck ribery'nin galatasaray'daki ilk maçında ilk topla buluşmasında topu nasıl stop ettiğini hatırlıyorum. bazı şeyler, ciddi ipucu verir.