17
endokrinolog değilim ancak konu madem buralara geldi bir ürolog olarak kenarından köşesinden bildiğim kadarıyla bir entry gireyim istedim.
tıp fakültesindeyken bir hocamız bir insan embriyosunu kendi haline bıraktığınızda o kadın olur, erkek olmak zordur derdi.
şöyle ki erkek olmak için bir dizi basamaktan başarıyla ayrılmak zorundasın. önce y kromozomun olacak, sonra bu kromozomun cinsiyet gelişimine etki ettiği gen bölgesi (sry) doğru çalışacak, sonra sry yardımıyla ürettiğin testosteronun bağlanacağı bölgedeki reseptörler duyarlı olacak, daha sonra da bu testosteronun dış genital erkek organlarının gelişmesini sağlaması için dihidrotestosteron'a dönüşümünü gerçekleştiren enzim (5-alfa redüktaz) düzgün çalışacak. böyle ilerleyen bir süreç erkekleşme süreci. bu basamaklardan herhangi birinde defekt olursa erkek olamazsın, embriyonun genetik kodu ne olursa olsun o embriyodan bir kadın bedeni gelişir.
şimdi bu ablamızda da muhtemel bu problemlerden biri var. internette yaptığımız kısa bir araştırmadan sonra bu ablanın xy genotipinde olduğunu öğreniyoruz. ancak ya sry geninde bir sorun var ya da 5-alfa redüktazı çalışmıyor. böylece iç organlar erkek olsa da dış organları kadın yönünde gelişiyor.
toplumsal yönüne gelirsek; bu kişiler kendini kadın hisseder, kadın olarak yetiştirilir ve dış genital organları da kadın yönünde farklılaşır. yani vajen ve memeleri vardır. ancak kadın iç genital organlarına sahip olmadıklarından (yumurtalık ve rahimleri olmadığı için) doğal olarak adet göremezler. sosyokültürel olarak belli bir seviyenin üzerinde olan ailelerde çocuğun ergenlik çağına ulaşmasına rağmen menstrüel döngü geçirmemesiyle doktora götürülünce durum anlaşılır. anadolumuzda ise çoğu zaman adet görememe aile büyüklerinden, damattan ve dünürlerden gizlenir. hasta evlendikten sonra çocuk sahibi olamayınca kayınvalidesi ve eşi tarafından kısırlık araştırması için doktora götürüldüğünde anlaşılır bu durum.
sonuç olarak transbirey sözü zaten hali hazırda hassas olan bu konuyu daha spekülatif bir hale getiriyor. bu sporcuya transbirey demek doğru değil, seksüel gelişim bozukluğu hastalıklarından birine sahip demek daha doğru. bu kişi fiziksel olarak gerçek bir kadınken iç organları ise erkektir. bu noktada bu şahsın kadın bir sporcu gibi yarışıp yarışamayacağına endokrinolojik testler karar verir. ancak bu tip durumların net kurallarla belirlenmesi son yıllarda binbir çeşit seksüel tanımlama gelişirken artık gereklilik arz ediyor diye düşünüyorum.
grande medimagazin milano'dan bildirdi.
tıp fakültesindeyken bir hocamız bir insan embriyosunu kendi haline bıraktığınızda o kadın olur, erkek olmak zordur derdi.
şöyle ki erkek olmak için bir dizi basamaktan başarıyla ayrılmak zorundasın. önce y kromozomun olacak, sonra bu kromozomun cinsiyet gelişimine etki ettiği gen bölgesi (sry) doğru çalışacak, sonra sry yardımıyla ürettiğin testosteronun bağlanacağı bölgedeki reseptörler duyarlı olacak, daha sonra da bu testosteronun dış genital erkek organlarının gelişmesini sağlaması için dihidrotestosteron'a dönüşümünü gerçekleştiren enzim (5-alfa redüktaz) düzgün çalışacak. böyle ilerleyen bir süreç erkekleşme süreci. bu basamaklardan herhangi birinde defekt olursa erkek olamazsın, embriyonun genetik kodu ne olursa olsun o embriyodan bir kadın bedeni gelişir.
şimdi bu ablamızda da muhtemel bu problemlerden biri var. internette yaptığımız kısa bir araştırmadan sonra bu ablanın xy genotipinde olduğunu öğreniyoruz. ancak ya sry geninde bir sorun var ya da 5-alfa redüktazı çalışmıyor. böylece iç organlar erkek olsa da dış organları kadın yönünde gelişiyor.
toplumsal yönüne gelirsek; bu kişiler kendini kadın hisseder, kadın olarak yetiştirilir ve dış genital organları da kadın yönünde farklılaşır. yani vajen ve memeleri vardır. ancak kadın iç genital organlarına sahip olmadıklarından (yumurtalık ve rahimleri olmadığı için) doğal olarak adet göremezler. sosyokültürel olarak belli bir seviyenin üzerinde olan ailelerde çocuğun ergenlik çağına ulaşmasına rağmen menstrüel döngü geçirmemesiyle doktora götürülünce durum anlaşılır. anadolumuzda ise çoğu zaman adet görememe aile büyüklerinden, damattan ve dünürlerden gizlenir. hasta evlendikten sonra çocuk sahibi olamayınca kayınvalidesi ve eşi tarafından kısırlık araştırması için doktora götürüldüğünde anlaşılır bu durum.
sonuç olarak transbirey sözü zaten hali hazırda hassas olan bu konuyu daha spekülatif bir hale getiriyor. bu sporcuya transbirey demek doğru değil, seksüel gelişim bozukluğu hastalıklarından birine sahip demek daha doğru. bu kişi fiziksel olarak gerçek bir kadınken iç organları ise erkektir. bu noktada bu şahsın kadın bir sporcu gibi yarışıp yarışamayacağına endokrinolojik testler karar verir. ancak bu tip durumların net kurallarla belirlenmesi son yıllarda binbir çeşit seksüel tanımlama gelişirken artık gereklilik arz ediyor diye düşünüyorum.
grande medimagazin milano'dan bildirdi.