arda nın golünden 3 dakika sonra gelmesi, harry kewell ın atmış olması, topun doksana giderek ağlarda sir ağda yapması, kalecinin top ağlarla buluştuktan sonra, fena halde afallaması ve çok erken yenilen gol sonrasında bir yerleriyle gülenlerin, o yerlerine bürünmesini sağlayan goldür.
9
uefa resmi sitesinde bu gol için aşağıdaki edebi tanımı kullanmıştır: "an unstoppable shot into the top corner"
10
kaleci faktörünün 0 seviyesine indiği vuruş ve sonrasında gelen goldür.
11
çataldaki su damlalarını gördü kewell, o direği adeta yıkadı vuruşuyla. top güzelce sildi çatalı ve ağlarla buluştu. *
en az 3 sıra aşağı düşmeme neden olmuştur, golden sonra "nerdeyim lan ben" dedim resmen.
14
dünyada hiçbir kalecinin çıkaramayacağı güzellikte olan gol.
15
premier lig kalitesinde tadından yenmez bir goldür.
16
maçın 42. dakikasında gelmiştir. sağ çapraz... yaklaşık 30 metre... sol ayak... güdümlü füze... ağzı açık izlemek... ha bir de; (bkz: doksana takmak)
17
o vuruşa sadece gol demek haksızlık olur.
18
26 subat 2009 galatasaray bordeaux maci'nın ikinci golü, canlısını çok yakından görsem de elimde kumanda kanallarda yeniden yeniden izlemek için aradığım gol. devre arasına büyük bir "oooh" diyerek girmemizi sağlayan gol. kesin büyücüsün kewell sen, inandım artık!
19
yıllarca konuşulacak olan goldür.
20
canlı izleyebildiğim için kendimi şanslı saydığım, prekazi ve hagi'nin monaco'ya attığı goller gibi hafızalara kazınacağından emin olduğum gol.