1
2022-23 sezonunda nirvana yapmış olan rekabet. bir futbol takımının başarılı olabilmesi için olmazsa olmazdır.
daha önce de geniş ve kaliteli kadrolar kuruldu ancak ben bu sezon ki gibi bir çekişmeyi daha önce izlemedim.
dubois sakatlanıyor, boey idare edebilir mi diye düşünürken geldiğimiz noktada kimse boey'u kesemiyor.
abdülkerim cezalı duruma düşüyor, emin çıkıp çatır çatır oynuyor.
icardi'yi alıyoruz, gomis sahada iyi oyununu golle süslüyor.
rashica geliyor, haftalardır sallantıda olan kerem birden god modunu açıyor.
yusuf oynadığı kısa bölümde bile kalitesini gösteriyor.
berkan'a basketboldaki gibi belirli bir süre verilip pis işleri yapması isteniyor o da layığıyla yapıyor.
sahada eli belinde dolanan tek oyuncu yok. gencinden yıldızına herkes mücadele ediyor. rakibi takım halinde karşılayıp, takım halinde hücum ediyoruz. takımın belki de en yumuşak karnı diyebileceğimiz aanholt dahi savunmada çok başarılı. kaçak dövüşen yok. sorumluluk almayan yok.
gerçekten çok karakterli bir takım kurmuşuz. eli belinde feghouli'den sonra çölde vaha gibi geldi. kimsenin forması garanti değil. yusuf mertens'i, mata oliveira'yı, midtsjö torreira'yı kesebilir. her zaman hazır ve iyi olmak zorundalar ve bunun farkındalar.
ligde rakiplerle olan rekabetin yanında, oyuncuların birbirleriyle olan rekabeti de bir hayli keyifli geçeceğe benziyor.
2
adil yönetildiği sürece bu sezon zirve yapmasını beklediğim rekabet. keşke lucas için de bir alternatif bulsaydık da onun forma da rekabete girseydi. bir tek orada rekabet yok. kaleyi zaten saymıyorum.
3
2024-25 sezonu şampiyonluğunda önemli bir yere sahip olan rekabet. galatasaray ligde fenerbahçe ile rekabet ederken, bir yandan da takım içinde birçok mevkide büyük bir forma rekabeti oldu. bazı mevkilerde bu rekabetin fazla olmaması iyi sonuç verdi, bazı mevkilerde ise dönemsel başarısızlıkta etken oldu.
kalede fernando muslera bir numaraydı ama o cezalı olduğunda ve türkiye kupası maçlarında eldivenleri devralan günay'ın harika bir performansı vardı. belki de ilk defa muslera seviyesinde bir ikinci kaleci performansı gördük. günay'ın bu formu, muslera'nın da son düzlükte performans artırmasında etkenlerden biri oldu.
sağ bekte jelert, kaan, frankowski, sallai ve hatta barış alper'in müthiş bir rekabeti oldu. sezonun bitişinde sallai orada kendine yer edindi. bu bölge için uzun bir arayış süreci geçirdik ama özellikle sallai'nin hem savunma hem de hücum katkısı vermesinde hem kendine takım içinde yer bulma isteği hem de arkasında da çok fazla oyuncunun fırsat beklemesi etkili oldu.
sol bekte jacobs'un sakatlanmasıyla eren'in takıma katılması arasındaki süreçte bir kriz yaşasak da sonraki dönemde en güçlü mevkilerimizden biri oldu. eren ve jacobs'un güncel formları birbirine çok uzak değil. tarz olarak farklılıkları olsa da dinamiklik açısından galatasaray'ın aradığı sol bek profiline uygun oyuncular. birbirlerini daha yukarı çekmeye başladıklarını da bence yavaştan görüyoruz.
stoperde abdülkerim ve davinson'un mutlak üstünlükleri vardı ve bu bölgede oynayan nelsson, kaan, cuesta, metehan gibi isimler zaman zaman süre bulsalar da ilk 11 seviyesine yakın olmadıklarını gösterdiler. önümüzdeki yıl bu bölgenin kalitesini artırmak gerekecek. tabi stoper bölgesinde istikrarın da önemi var. o yüzden fazla değişiklik olmadan 2 oyuncunun oynamaya devam etmesi de takımın oyun ezberi ve uyumu açısından önemli oldu.
orta sahanın merkezinde de stoperdeki gibi torreira-sara ikilisinin mutlak bir hakimiyeti vardı ve kerem demirbay, berkan kutlu, kaan ayhan, eyüp aydın, efe akman gibi isimler bu bölgeyi asla zorlayamadılar. takımın asıl gücünü aldığını düşündüğüm mevki olarak buranın gedikli ikilisi, artık düşmeye başlamışken oraya yapılan lemina takviyesi hem oranın yeniden işlerlik kazanmasını sağladı hem de takımdaki yük dağılımını daha adil hale getirdi. galatasaray da lemina sonrası daha az gol yiyen bir takıma dönüştü. lemina'nın gelişiyle gabriel sara daha önde oynamaya başladı ama bu durum biraz da mertens'in düşüşünden kaynaklıydı. mertens formda kalmaya devam etseydi sara-torreira-lemina arasında daha sıkı bir rekabet görebilirdik. bu mevkide sezon başında rekabet olmaması bence avrupa'daki başarısızlığımızı da getiren sebeplerden biri oldu.
kanatlarda yunus akgün ve barış alper'in sezonun büyük bölümünde formayı aldığını gördük. ama özellikle roland sallai'nin ve biraz da ahmed kutucu ile yusuf demir'in bu ikiliyi zorladığını gördük. geçen sezonki kanat bolluğu takımda bazı sorunlara yol açmıştı. bu sezon daha dar bir rotasyonla ilerledik ve daha az sorun yaşandı. sadece yunus'un sakatlığı döneminde üretme problemi yaşadık. ancak sonrasında hem onun performans artırışı hem de sallai'nin formu ile yükseldik. sallai'nin bu rekabette kaybeden olmayarak kendine sağ bekte yer edinmesi de iyi bir örnek oldu. yine de önümüzdeki sezonda bu bölge için özellikle skorer bir oyuncunun takıma kazandırılması gerektiği hususunda hemfikiriz diye düşünüyorum.
on numarada/forvet arkasında mertens ile başlayan süreç zaman zaman yunus, sara ve morata ile devam etti. sezon boyu süren net bir oyuncu oraya koyamadık ama oynayan oyuncular dönemsel olarak iyi performans gösterdi. aslında enteresan bir şekilde mertens sonrasında bu bölgeye kimsenin iddialı bir şekilde talip olduğunu da göremedik. önümüzdeki sezon bu bölgeye daha net bir oyuncu koymalıyız.
santrforda birçok kırılma yaşadığımız sezon oldu. sezona icardi ile başlayıp batshuayi ile kulübeyi destekledik. ardından osimhen'in gelişiyle hikaye farklı bir noktaya gitti. icardi ve osimhen'in birlikte oynadığı bir düzene geçilmişti. batshuayi de osimhen'in gelişinden ötürü mutsuzdu. birkaç maç sonra icardi sakatlanıp sezonu kapatınca osimhen'in tek santrfor olduğu düzene dönüldü. sonra batshuayi'den yeterli kulübe katkısı alınamayınca devre arasında morata ile yer değiştirmiş oldu. morata ilk başlarda rolüne ve takıma tam uyum gösterememiş gözükse de özellikle son haftalarda bağlantı oyununda ne kadar değerli bir oyuncu olduğunu gösterdi. ve ayrıca kulübeden gelerek iyi skor katkısı da yaptı. bu bölgedeki rekabet osimhen ve sağlıklıyken icardi'den ötürü keskin bir rekabetti ancak yaşanan sakatlık bir bakıma bazı çatışmaların da önünü kesmiş oldu. aslında önümüzdeki sezon için hem isim hem de performans olarak en belirsiz noktalardan biri olduğunu düşünüyorum. sırasıyla gomis, icardi ve osimhen ile senelerdir kesintisiz devam eden santrfor-taraftar bağını kırmadan devam ettirmek çok önemli olacak.