(spoiler: tarih; 10 ocak 1981... mardin'de sıcak, güneşli ama sıkıntılı bir gün. taş bir evin içinde yürekli bir anne "aslan" gibi bir erkek çocuk dünyaya getiriyor. ancak engelleri daha doğduğu anda gözle görülüyor küçük ferit'in. aileyi bir hüzün kaplıyor. mardin'de teni yakan güneş, taş evi ısıtırken düşünmeye başlıyor gümüş ailesinin büyükleri... kimisi "bu çocuğun böyle yaşaması mümkün değil" diyor, kimi de "yaşasa da hayat ona zehir olur" diye gözyaşlarına boğuluyor... ama ana yüreği bu, ferman dinlemiyor. alıyor ferit'i, kaçıyor izmir'e... hayata tutunuyor adeta, "oğlum o benim, yaşayacak, hem de en iyi şekilde" diyor. ve izmir onların yaşama tutunduğu yer oluyor. ferit gümüş büyüyor, basketbola merak salıyor. önce izmir rehabilitasyon spor kulübü'nde oynuyor. sonra düşlerini süsleyen yere; galatasaray tekerlekli sandalye basketbol takımı'na transfer olup yazgısını kendi yazıyor. adım adım hedefine ulaşıyor şimdi ferit gümüş... ailesine de bakıyor elbette. kardeşlerini evlendirdi geçenlerde. araba bile aldı onlara. tekerlekli sandalye üstünde 3 aileye bakıyor aslan yürekli ferit gümüş...)
3
engelsiz aslanların ilk sporcusu olarak anılmaktadır. kendisini yurtdışından kulüplerin takip ettiğini ve bu konuda ne düşündüğünü soranlara; "benim hedefim hep dünyanın en iyi takımında oynamaktır. şu anda da zaten bunu yaptığım için bir yere gitmeye niyetim yok" cevabını vermiştir.
4
yeni sezonda malesef beşiktaş tekerlekli sandalye basketbol takımı ile maçlara çıkacak oyuncu.
5
bildiğin hırs küpü.
6
tekrar galatasaraya dönmüştür. çok yerinde bir transfer oldu.
puan anlamında önemli bir kayıptır. artık beşiktaş için oynayacaktır.
8
gerek bitmek tükenmek bilmeyen hırsı, gerek klasifikasyon puanına göre büyük bir oyuncu olması sebebiyle beşiktaş-galatasaray arasında mekik dokuyan güzel insan.