26884
yazılanları okudukça dehşete düşüyorum. ülkenin reisçilik yüzünden ne hallere düştüğünü gördüğümüz halde, fatih terimciliğin bu kadar yoğun şekilde yaşanması inanılmaz.
her şeyden önce kendisi bir profesyonel. yani bu kulübe hizmet etti, 8 lig şampiyonluğu ve uefa kupasını kazandırdı ama hepsinde de parasını aldı. hiçbirini hayrına yapmadı. hem de isminin büyüklüğü ölçüsünde ücretler aldı. başarılı olamadığı senelerde de aldı. yapılan yorumlar sanki işini bedava yapıyormuş gibi bir izlenim oluşturdu bende. üstelik yönetimin bu işi ücret almadan yaptığı bilinmesine rağmen galatasaraylılık yarıştırılıyor bir de. yönetim de kendi kişisel reklamlarını yapıyor diyebilirsiniz ama kendi reklamını yapma konusunda fatih terim'in eline su dökemezler.
gelelim 8 lig şampiyonluğuna. kendisi 8 kez lig şampiyonu olurken, ne zaman ligin altında bir kadro verildi eline?
- 1996-2000 arasını konuşmuyorum bile, hagi vardı o takımda. dünya futbolunun gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından. diğer oyuncularımız da türkiye tarihinin en iyi oyuncularından birkaçı zaten. popescu, taffarel gibi dünya çapında parçalar da cabası.
- 2002-2004 dönemine girmeyeceğim ama o dönem de frank de boer dünya yıldızı olarak alınmıştı. tüm transferler fatih hoca'nın kendi inisiyatifiydi diye biliyorum. facia bir dönem olduğu hepimizin aklında.
ekleme: hagi'nin verdiği bilgiye göre bu dönemki transfer özhan canaydın yönetimine aitmiş. fatih hoca'nın verdiği listeden kimseyi alamamışlar.
- 2011-2012'ye gelelim. johan elmander, tomas ujfalusi, selçuk inan*, felipe melo, emmanuel eboue, albert riera... şu kadro ligin ne kadar üzerindeydi? fernando muslera'yı sona sakladım, çünkü taraftar bastırmasaydı fatih hocamız kendisini değil taffarel'in brezilya'dan önerdiği lauro junior batista da cruz'u aldıracaktı. yine ligin çok üzerinde bir kadro. sonraki sezonlarda didier drogba ile wesley sneijder alındı, dünya yıldızı kavramını karşılayan 2 oyuncu. en iyi yerli forvet burak yılmaz getirildi.
- 2017-2018'e geliyoruz. tudor'un kurdurduğu kadro (tudor bana göre dünyanın en kötü insanlarından biridir, teknik direktör demiyorum). fernando, gomis, mariano, maicon, belhanda, feghouli, garry rodriguez, n'diaye, denayer. yine ligin çok çok üzerinde bir kadro ki sanırım transfer harcaması rekoru kırdığımız sene bu.
- 2019-2020 dönemindeki kadro kağıt üzerinde yine çok güçlüydü ama nasıl olduysa sezonun suçlususteven nzonzi oldu. nzonzi yerine kante mi alınmalıydı? fransa milli takımının yedeği değil de as oyuncusunu almamız gerekiyordu sanırım ankaragücü'nü yenmek için!
başka da suçlu çıkan yok sanırım. ha bir de salgın dönemi sonrası okan kocuk ve emin bayram. emin'i kaptan olarak çıktığı maçtan sonra bir daha göremedik de!
teknik direktörlük mahareti değil bu kusura bakmayın, kadro mahareti. şu kadrolar eline verilen herkes şampiyon olabilirdi. 8 kez olmazdı da 6 kez olurdu, 5 kez olurdu ama daha az olmazdı. hamza ile de şampiyon oldu bu takım. hocasız da şampiyon oldu.
hagi'nin eline verilen kadrolara bakıyorum da üzülüyorum yani, adama da söyle istediklerini alalım demedik hiçbir zaman ve en zor günlerimizde hep geldi, hem de ego yapmadan geldi. iyi kadro kurabilecek misiniz diye pazarlık etmeden geldi. adnan polat zamanında galatasaray'a gelmeyi reddettiği zamandaki fatih terim gibi değil yani. ünal aysal'ın arkasından iş çevirip aynı anda hem milli takım, hem galatasaray diyerek galatasaray'ı 2.plana atmaya çalıştığı zamanki terim gibi de değil. demirören ile gülücükler saçtığı zamandaki gibi de değil.
1996'da evimizde fenerbahçe'ye 4-0 mağlup olduğumuzda yönetim kovsaydı terim'i, belki fatih terim şu an güvenç kurtar ayarında biri olarak tanınacaktı. kim bilir!
galatasaray, fatih terim'e bir şey borçlu değildir. her zaman parasını ödemiş, hizmetlerinin karşılığını vermiştir. aldığı hizmetin karşılığı da budur.
3 senedir avrupa'da rezil kepaze oluyoruz da ağzımızı açmıyoruz, hala fatih hocamız, efsanemiz diyoruz. üstüne kendi işini yapmayıp "hayalim var" diye hayal satarak bizi aptal yerine koyuyor. gidip yine yönetimle kapışıyor, yine aynı şeyler.
fatih terim galatasaray'ı falan düşünmüyor, sadece kendini ve egosunu düşünüyor. galatasaray'ı düşünseydi zaten transfer diye yırtınıp durmak yerine takımı devamlı transfer aramayacak şekilde yapılandırmaya çalışırdı bu 3 senede.
altyapıdaki hocalar bilmem kaç lira alıyor diye söyleneceğine 12 sezon takımın başında geçirmiş bir adam olarak altyapıyı düzenletirdi. yönetime sallayacak gücü var ama altyapıyı baştan kuracak gücü yok muydu? istese 10 kez baştan ayağa kurdururdu altyapıyı. sadece senede 1 milyon euro'yu buraya aktarsaydık, sistemi oturtsaydık şu an bambaşka bir altyapımız olurdu.
fatih terim sağolsun, transferden başka takım düzeltme yolu bilmiyor. daha iyi oyuncu gelsin, daha iyi oynarlar. altyapıda da aynı şeyi düşünüyor sanırım. daha iyi oyuncu bulursak altyapı da daha iyi olur! mantık bu. bir kere de daha iyi oyuncu değil, sistem oynatsın takımı. atalanta diye bir takım var, bak %100 eminim o takımın başında fatih hoca olsa şu an, der ki juventus, inter, milan vs. ile makas çok açıldı. onların takımına bakın, bir de bizimkine bakın, takım yetersiz, oyuncular yetersiz vs. ocak'ı bekleyin. eminim ki bunları derdi. çünkü papu gomez yerine dybala olsun isterdi, duvan zapata yerine ibrahimoviç olsun isterdi. hans hateboer, robin gosens, marten de roon falan oynayamazdı o takımda kesinlikle.
neyse ne kadar yanlış da yapsalar, hatalı da olsalar para almadan bir şekilde hizmet etmeye çalışanlara karşı, aldığı ücretin karşılığını vermesi gerekirken işvereniyle uğraşan birinin yanında durmam. üstelik bu geçmişte de galatasaray başkanlarına, yönetimlerine karşı hatalar yapmış biriyse. kusura bakmasın kimse.
artık kimsenin ne arkasındayım, ne de yanındayım!
efsaneyse efsane, galatasaray, fenerbahçe camiası gibi değildir. hatalı kimse onun karşısında durur. eğer bugün fatih terim'in yanında durursak, yarın galatasaray yönetimine kimse saygı göstermez. ahmet, mehmet davası değil yani. terim, kulübün üstüne çıkarsa, olay aziz yıldırım-fenerbahçe ilişkisine döner ki fatih terim'in birçok yönden aziz yıldırım ile benzerlik gösterdiğini de düşünüyorum.
egosunu her şeyin üzerine çıkarabilen bir insana destek verirseniz bu işin sonu sikerim böyle fenerbahçe'yi olacaktır.
her şeyden önce kendisi bir profesyonel. yani bu kulübe hizmet etti, 8 lig şampiyonluğu ve uefa kupasını kazandırdı ama hepsinde de parasını aldı. hiçbirini hayrına yapmadı. hem de isminin büyüklüğü ölçüsünde ücretler aldı. başarılı olamadığı senelerde de aldı. yapılan yorumlar sanki işini bedava yapıyormuş gibi bir izlenim oluşturdu bende. üstelik yönetimin bu işi ücret almadan yaptığı bilinmesine rağmen galatasaraylılık yarıştırılıyor bir de. yönetim de kendi kişisel reklamlarını yapıyor diyebilirsiniz ama kendi reklamını yapma konusunda fatih terim'in eline su dökemezler.
gelelim 8 lig şampiyonluğuna. kendisi 8 kez lig şampiyonu olurken, ne zaman ligin altında bir kadro verildi eline?
- 1996-2000 arasını konuşmuyorum bile, hagi vardı o takımda. dünya futbolunun gelmiş geçmiş en iyi oyuncularından. diğer oyuncularımız da türkiye tarihinin en iyi oyuncularından birkaçı zaten. popescu, taffarel gibi dünya çapında parçalar da cabası.
- 2002-2004 dönemine girmeyeceğim ama o dönem de frank de boer dünya yıldızı olarak alınmıştı. tüm transferler fatih hoca'nın kendi inisiyatifiydi diye biliyorum. facia bir dönem olduğu hepimizin aklında.
ekleme: hagi'nin verdiği bilgiye göre bu dönemki transfer özhan canaydın yönetimine aitmiş. fatih hoca'nın verdiği listeden kimseyi alamamışlar.
- 2011-2012'ye gelelim. johan elmander, tomas ujfalusi, selçuk inan*, felipe melo, emmanuel eboue, albert riera... şu kadro ligin ne kadar üzerindeydi? fernando muslera'yı sona sakladım, çünkü taraftar bastırmasaydı fatih hocamız kendisini değil taffarel'in brezilya'dan önerdiği lauro junior batista da cruz'u aldıracaktı. yine ligin çok üzerinde bir kadro. sonraki sezonlarda didier drogba ile wesley sneijder alındı, dünya yıldızı kavramını karşılayan 2 oyuncu. en iyi yerli forvet burak yılmaz getirildi.
- 2017-2018'e geliyoruz. tudor'un kurdurduğu kadro (tudor bana göre dünyanın en kötü insanlarından biridir, teknik direktör demiyorum). fernando, gomis, mariano, maicon, belhanda, feghouli, garry rodriguez, n'diaye, denayer. yine ligin çok çok üzerinde bir kadro ki sanırım transfer harcaması rekoru kırdığımız sene bu.
- 2019-2020 dönemindeki kadro kağıt üzerinde yine çok güçlüydü ama nasıl olduysa sezonun suçlususteven nzonzi oldu. nzonzi yerine kante mi alınmalıydı? fransa milli takımının yedeği değil de as oyuncusunu almamız gerekiyordu sanırım ankaragücü'nü yenmek için!
başka da suçlu çıkan yok sanırım. ha bir de salgın dönemi sonrası okan kocuk ve emin bayram. emin'i kaptan olarak çıktığı maçtan sonra bir daha göremedik de!
teknik direktörlük mahareti değil bu kusura bakmayın, kadro mahareti. şu kadrolar eline verilen herkes şampiyon olabilirdi. 8 kez olmazdı da 6 kez olurdu, 5 kez olurdu ama daha az olmazdı. hamza ile de şampiyon oldu bu takım. hocasız da şampiyon oldu.
hagi'nin eline verilen kadrolara bakıyorum da üzülüyorum yani, adama da söyle istediklerini alalım demedik hiçbir zaman ve en zor günlerimizde hep geldi, hem de ego yapmadan geldi. iyi kadro kurabilecek misiniz diye pazarlık etmeden geldi. adnan polat zamanında galatasaray'a gelmeyi reddettiği zamandaki fatih terim gibi değil yani. ünal aysal'ın arkasından iş çevirip aynı anda hem milli takım, hem galatasaray diyerek galatasaray'ı 2.plana atmaya çalıştığı zamanki terim gibi de değil. demirören ile gülücükler saçtığı zamandaki gibi de değil.
1996'da evimizde fenerbahçe'ye 4-0 mağlup olduğumuzda yönetim kovsaydı terim'i, belki fatih terim şu an güvenç kurtar ayarında biri olarak tanınacaktı. kim bilir!
galatasaray, fatih terim'e bir şey borçlu değildir. her zaman parasını ödemiş, hizmetlerinin karşılığını vermiştir. aldığı hizmetin karşılığı da budur.
3 senedir avrupa'da rezil kepaze oluyoruz da ağzımızı açmıyoruz, hala fatih hocamız, efsanemiz diyoruz. üstüne kendi işini yapmayıp "hayalim var" diye hayal satarak bizi aptal yerine koyuyor. gidip yine yönetimle kapışıyor, yine aynı şeyler.
fatih terim galatasaray'ı falan düşünmüyor, sadece kendini ve egosunu düşünüyor. galatasaray'ı düşünseydi zaten transfer diye yırtınıp durmak yerine takımı devamlı transfer aramayacak şekilde yapılandırmaya çalışırdı bu 3 senede.
altyapıdaki hocalar bilmem kaç lira alıyor diye söyleneceğine 12 sezon takımın başında geçirmiş bir adam olarak altyapıyı düzenletirdi. yönetime sallayacak gücü var ama altyapıyı baştan kuracak gücü yok muydu? istese 10 kez baştan ayağa kurdururdu altyapıyı. sadece senede 1 milyon euro'yu buraya aktarsaydık, sistemi oturtsaydık şu an bambaşka bir altyapımız olurdu.
fatih terim sağolsun, transferden başka takım düzeltme yolu bilmiyor. daha iyi oyuncu gelsin, daha iyi oynarlar. altyapıda da aynı şeyi düşünüyor sanırım. daha iyi oyuncu bulursak altyapı da daha iyi olur! mantık bu. bir kere de daha iyi oyuncu değil, sistem oynatsın takımı. atalanta diye bir takım var, bak %100 eminim o takımın başında fatih hoca olsa şu an, der ki juventus, inter, milan vs. ile makas çok açıldı. onların takımına bakın, bir de bizimkine bakın, takım yetersiz, oyuncular yetersiz vs. ocak'ı bekleyin. eminim ki bunları derdi. çünkü papu gomez yerine dybala olsun isterdi, duvan zapata yerine ibrahimoviç olsun isterdi. hans hateboer, robin gosens, marten de roon falan oynayamazdı o takımda kesinlikle.
neyse ne kadar yanlış da yapsalar, hatalı da olsalar para almadan bir şekilde hizmet etmeye çalışanlara karşı, aldığı ücretin karşılığını vermesi gerekirken işvereniyle uğraşan birinin yanında durmam. üstelik bu geçmişte de galatasaray başkanlarına, yönetimlerine karşı hatalar yapmış biriyse. kusura bakmasın kimse.
artık kimsenin ne arkasındayım, ne de yanındayım!
efsaneyse efsane, galatasaray, fenerbahçe camiası gibi değildir. hatalı kimse onun karşısında durur. eğer bugün fatih terim'in yanında durursak, yarın galatasaray yönetimine kimse saygı göstermez. ahmet, mehmet davası değil yani. terim, kulübün üstüne çıkarsa, olay aziz yıldırım-fenerbahçe ilişkisine döner ki fatih terim'in birçok yönden aziz yıldırım ile benzerlik gösterdiğini de düşünüyorum.
egosunu her şeyin üzerine çıkarabilen bir insana destek verirseniz bu işin sonu sikerim böyle fenerbahçe'yi olacaktır.
