• 2
    selçuk yula'ya ayarın kralını vermiştir. öncelikle:

    (bkz: #203789)

    sonra:

    --- alinti ---
    amigolardan...
    ağzına geleni söylemeyi ya da yazmayı "lafını sakınmamak" ile bir tutan küstahlardan...
    iki lafı bir araya getirmekten aciz tiplerin otorite sayılmasından...
    sıkılmadınız mı?

    bunları izlerken tansiyonu çıkan ben miyim sadece?

    işte size son örnek:

    isme gerek yok, çünkü ismin önemi, değeri yok...

    tek vazifesi, bir takımın avukatlığını yapmak olan, spor yazarı diye anılan ama her ne koşulda olursa olsun tuttuğu takımın savunuculuğunu yapmaktan öte bir vasfı olmayan yorumcularımız varya...

    beşiktaş'ta da, fenerbahçe'de de, galatasaray'da da...

    hani, yalakalığını yaptıkları takımların taraftarları tarafından el üstünde tutulan, hatta örnek yazar olarak gösterilenler...
    bu da, pazar gecesi izleme şerefine nail olduğum, sarı lacivert bir tanesi...
    çıkmış diyor ki televizyonda bilmiş bilmiş; "rijkaard barcelona’da çalışırken ipini güiza çekmişti, rijkaard'ı evine göndermişti!"
    allah allah!
    biz türk spor medyası aptalmıyız ki, böyle ilginç bir detayı atlamışız...
    dinlemeye devam ediyorum, anlı şanlı yorumcumuzu:

    "2008 kral kupası finalinde, mallorca barcelona'yı 3-2 yendi. son golü güiza attı. güiza'nın golünden sonra barcelona taraftarları rijkaard'a mendil salladı... kupayı da mallorca aldı..."

    vay vay vay!

    biz türk spor medyası gerçekten aptalmışız ki, böyle ilginç bir detayı atlamışız...
    işin komiği, bu beyefendi bir de çıkıp gazetecilik dersi veriyor, "bu haberi kimse bilmiyor, bu olay çok konuşulur" diyor...
    zat-ı muhterem bunları anlatırken, programda birbirinden önemli 3 gazeteci ve bir de değerli bir spor yorumcumuz var... ancak ne yazık ki karşılarına geçip bilmiş bilmiş konuşan bu arkadaşlarının, ne kadar cahilce bir iddia ortaya attığını tahmin edemediklerinden; onlar da bu boş lafa mantıklı cevap vermeye çalışıyorlar... diyorlar ki "barcelona gibi bir kurumda, sırf bir adam çıkıp bir gol attı diye, hoca kovulmaz"... anlatamıyorlar, o ayrı tabi ki...

    şimdi gelelim işin trajikomik tarafına...

    programı izlerken hemen bakıverdim internetten... ve bakın ne buldum!

    1- 2007-08 sezonunda ispanya kupası finalini barcelona ile mallorca oynamıyor! mallorca ve barcelona son kral kupası finalini 1998'de oynamış, onu da barça kazanmış.

    2- mallorca'nın güiza'nın son dakika golüyle barcelona'yı 3-2 yendiği maç, kupada değil ligde oynanıyor. ligin 37. haftasında, 11 mayıs 2008'de, yani sondan 1 önceki hafta!

    daha bitmedi!

    rijkaard, bu maçtan sonra mı kovuluyor?
    hayır!

    7 mayıs 2008...

    la liga’nın 36. haftası, real madrid barnebau'da barcelona’yı 4-1 yenip bozguna uğratıyor...
    ve bu maçın ertesi günü, 8 mayıs’ta, yani güiza mallorca forması ile barcelona’ya 90. dakika golü atmadan 3 gün önce, barcelona başkanı joan laporta açıklıyor:

    "rijkaard'ın sözleşmesini yenilemeyeceğiz. gelecek sezon takımın başında guardiola olacak…"

    isterseniz bu da var: 3 mayıs 2008… real madrid-barcelona maçından 4 gün önce… bir katalan televizyonu, rijkaard’ın yeni sezonda takımın başında olmayacağını ve takımı guardiola'nın çalıştıracağını iddia ediyor bile…

    görüyorsunuz değil mi?
    hiç olmamış bir olay, ileride tekrarlayabilir mi diye, türkiye'nin ulusal bir kanalında, yaklaşık 30 dakika tartışılıyor...

    "kuyuya taş"....
    hadi çıkarın bakalım...
    --- alinti ---

    kaynak: ligtv.com.tr
  • 4
    #227412 no'lu entryde ki muhteşem yazının sahibi. aslında bence yazıda ki amaç sadece ercan saatçi' nin dikey bir geçişle o koltuğa gelmesinde ki hazımsızlık. yoksa galatasaray'a edilen bu küfürün umrumda olmadığını düşünüyorum. ama son derece doğru tespitleri var. zaten bir çoğununda herkes farkında. spor basını bu konuda yorumsuz kalmaya devam ediyor. internet gibi bir ağ olmazsa bu olay çok kolay ters yüz edilip hiç olmamış gibi devam edilebilirdi. dün özellikle bir kanalda ki programı izledim. ısrarla gelen sorulara rağmen bu konuya değinilmedi. sadece metin özülkü'nün özür metni okundu ve kapatıldı. yanındaki konukların ise konuyla ilgili hiçbir açıklama gelmedi. konuklardan birinin selim soydanolduğunu söyleyince zaten başka bir söze gerek duyacağımı sanmıyorum. öyle yada böyle hangi nedenle olursa olsun birilerinin çıkıp çatır çatır gerçekleri yazması gene de güzel. ayrıca fenerbahçeli olduğu konusunda şüphelerim var.

    edit: kendisinin "ben de fenerbahçeliyim" söylemine rağmen bana pek inandırıcı gelmiyor. benim şahsi fikrim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın