• 5
    (bkz: #3002741)

    entry'sindeki bazı söylemlerine inanamadığım yazar arkadaşımız.

    1- "her şeyden önce kendisi bir profesyonel. yani bu kulübe hizmet etti, 8 lig şampiyonluğu ve uefa kupasını kazandırdı ama hepsinde de parasını aldı. hiçbirini hayrına yapmadı. hem de isminin büyüklüğü ölçüsünde ücretler aldı. başarılı olamadığı senelerde de aldı." demiş;

    aynısını metin oktay için de der mi bilmiyorum. bildiğim kadarıyla metin oktay da parasını aldı, işini bedavaya yapmadı. ama bazı isimler vardır ki aldığı parayla değerlendirilemez. taçsız kral metin oktay, imparator fatih terim, baba gündüz kılıç... fatih terim'in kulübe kazandırdığı paranın kendi maaşı ve harcattığı paraların bilmem kaç katı olduğunu bilmiyor olamaz. kaldı ki paranın yanında prestijin de kralını kazandırdı kulübe hoca.

    2- "teknik direktörlük mahareti değil bu kusura bakmayın, kadro mahareti. şu kadrolar eline verilen herkes şampiyon olabilirdi. 8 kez olmazdı da 6 kez olurdu, 5 kez olurdu ama daha az olmazdı. hamza ile de şampiyon oldu bu takım. hocasız da şampiyon oldu." demiş;

    öncelikle fatih terim'siz 53 sezonda 14 şampiyonluğumuz olduğunu hatırlatmakta fayda var. bunların son 3'ü de gelecek vaat etmeyen, günlük başarı olan şampiyonluklardı (2006, 2008, 2015). hocanın o kadrolardan birçok oyuncuyu hatırladığımız haline getirdiğini hatırlatma gereği bile duymuyorum, abdullah ercan'ı alamayınca hakan ünsal'dan kendi abdullah ercan'ımızı yaratma hayalini kurup çok daha iyisini çıkaran bir hocadan bahsediyoruz. ama esas tuhaf olan "herkes şampiyon olabilirdi" kısmı. hoca 2000'de ve 2013'te haleflerine tarihimizin en iyi 2 kadrosunu bıraktı. halefleri dediğim de dünya futbol tarihinin en iyi teknik direktörlerinden biri olan mircea lucescu ve yine çok iyi bir teknik direktör olan roberto mancini'ydi. bu 2 ismin elindeki kadrolardan biri 4 sene üst üste, biri 2 sene üst üste şampiyon olmuş, bu 2 kadro da avrupa'nın devleriyle çatır çatır oynuyor, hatta sahayı dar ediyordu. gelgelelim 2 hoca da şampiyonluğu kaptırdı (2001-2014). hatta birisi yarışa mart'ta havlu attı. e hani herkes şampiyon olabiliyordu. en iyi kadrolarla en iyi hocalar bile şampiyon yapamamış.

    3- "3 senedir avrupa'da rezil kepaze oluyoruz da ağzımızı açmıyoruz, hala fatih hocamız, efsanemiz diyoruz. üstüne kendi işini yapmayıp "hayalim var" diye hayal satarak bizi aptal yerine koyuyor. gidip yine yönetimle kapışıyor, yine aynı şeyler." demiş;

    3 senedir değil 6 senedir kepaze oluyoruz. hatta hocanın kurduğu kadroların hoca ve mancini sayesinde başarılı olduğu 2012-2014 arası süreç hariç 18 senedir kepaze oluyoruz (2009 ve biraz da 2010 hariç). tek başına fatih hoca'ya yıkılacak bir durum yok ortada. tudor, denizli, hamzaoğlu, prandelli, feldkamp (2007-08'deki tabii ki), gerets de felaket bir avrupa karnesine sahipler.

    mesela gerets önce tromsö'ye elendi, sonra liverpool-bordeaux-psv grubunda varlık gösteremeden 4 puanla sonuncu oldu.

    feldkamp bordeaux-helsingborg-austria wien-panionios grubunda 4 puan topladı (kendi evinde helsingborg'a yenildi ve wien ile berabere kaldı) ve 5-1 lik leverkusen hezimetini yaşattı.

    kısaca fatih terim avrupa'da takır takır oynayan bir takımı bozmadı, rezil durumdaki takıma çare olamadı sadece. avrupa bizim için 3 senelik değil 18 senelik bir sorun.

    4- "fatih terim galatasaray'ı falan düşünmüyor, sadece kendini ve egosunu düşünüyor. galatasaray'ı düşünseydi zaten transfer diye yırtınıp durmak yerine takımı devamlı transfer aramayacak şekilde yapılandırmaya çalışırdı bu 3 senede." demiş;

    kendi egosunu düşünen adam niye galatasaray'a transfer istesin, bir taraftar olarak ben de galatasaray'a transfer istiyorum, ben de mi kendi egomu düşünüyorum. kaldı ki istediği transferlerin çoğu galatasaray'ın geleceğini kurtaracak ve alması zor olmayan transferlerdi. coulibaly, onyekuru, haaland, moder, jozwiak, hauge, evander vs. vs. satmayı ve almayı beceren yönetimimiz olsa kimse genç avrupa takımlarına öykünmek zorunda kalmayacaktı. bunun da delili hocanın kurduğu savunma hattıdır. allah'ın izniyle orta saha ve hücum hattını da o şekilde kuracak ve herkes görecek.

    5- "altyapıdaki hocalar bilmem kaç lira alıyor diye söyleneceğine 12 sezon takımın başında geçirmiş bir adam olarak altyapıyı düzenletirdi. yönetime sallayacak gücü var ama altyapıyı baştan kuracak gücü yok muydu? istese 10 kez baştan ayağa kurdururdu altyapıyı. sadece senede 1 milyon euro'yu buraya aktarsaydık, sistemi oturtsaydık şu an bambaşka bir altyapımız olurdu." demiş;

    bunu da hoca yapacaksa yönetimin işi ne o zaman. kaldı ki altyapıyı yeniden yapılandıran, 2000 jenerasyonunun bir kısmını takıma kazandıran da 3. döneminde hoca. fatih terim'siz 2013-2017 arasında altyapıdan oyuncu ismi bile bilmiyorduk. şu an en az 10 oyuncu sayar sözlükteki herhangi biri. bu bile hocanın altyapıya verdiği önemi kanıtlıyor. kaldı ki 20 yaşında dünyanın en iyi 2-3 takımından biri olan liverpool'a transferi konuşulan stoper çıkarttı hoca altyapıdan daha 2 sene önce. arkadan da 3-4 oyuncu daha geliyor.

    6- "atalanta diye bir takım var, bak %100 eminim o takımın başında fatih hoca olsa şu an, der ki juventus, inter, milan vs. ile makas çok açıldı. onların takımına bakın, bir de bizimkine bakın, takım yetersiz, oyuncular yetersiz vs. ocak'ı bekleyin. eminim ki bunları derdi. çünkü papu gomez yerine dybala olsun isterdi, duvan zapata yerine ibrahimoviç olsun isterdi. hans hateboer, robin gosens, marten de roon falan oynayamazdı o takımda kesinlikle." demiş;

    yahu adamın istediği adamlar polonya liginden, danimarka liginden, portekiz sonuncusundan, belçika liginden adını neredeyse kimsenin bilmediği oyuncular. 1.5 milyon'a coulibaly bile alınamıyor ki hoca gosens'i, gomez'i vs. beğenmesin. kaldı ki hoca sırf 4. döneminde şapkadan donk, garry, ozan, ömer bayram, adem büyük, hatta balon denilen denayer'ı çıkardı. savunma hattını tam istediğimiz şekilde kuran da hoca. bu konuda eleştirilmesi çok tuhaf.

    7- "neyse ne kadar yanlış da yapsalar, hatalı da olsalar para almadan bir şekilde hizmet etmeye çalışanlara karşı, aldığı ücretin karşılığını vermesi gerekirken işvereniyle uğraşan birinin yanında durmam. üstelik bu geçmişte de galatasaray başkanlarına, yönetimlerine karşı hatalar yapmış biriyse. kusura bakmasın kimse. artık kimsenin ne arkasındayım, ne de yanındayım!" demiş;

    aradaki savaşı başlatan ve devam ettiren kendisi değil yönetimdir. bildiğin mobbing uygulanıyor hocaya 2.5 senedir.

    -hocadan onaysız oyuncu satışları,
    -hocayla olan görüşmelerin ve hocanın transfer listelerinin sızdırılması,
    -oyuncuların ve hocanın sürekli kamuoyunun önüne atılarak takımın dengelerinin bozulması,
    -forvet alamayıp muğdat, sinan, eren var diye dost meclisinde konuşulması,
    -hocaya düşmanlığını her fırsatta gösteren ali koç ve servet yardımcı gibilere karşı hocanın yalnız bırakılması (özellikle ekim 2018-aralık 2018 arası büyük bir yönetim rezilliğidir),
    -transfer yapmayıp "ama biz 50 transfer yaptık" gibi saçmalamaları
    vs.

    transfer beceriksizliğinin nirvasını yaşattıklarını saymıyorum bile. o beceriksizlik, bu saydıklarım artniyet.

    bunları uygula bakalım mancini'ye, prandelli'ye, tudor'a. yarım dönem dayanamazlar, kendilerini kovdurup, tazminatlarını da alıp giderlerdi (mancini tazminat almadı çünkü kendisine mobbing uygulanmadı. uygulansa alırdı ve haklı da olurdu.) prandelli ve tudor fatih terim'in 10'da 1'i mobbing'e uğramalarına rağmen kulübe dava açtılar para için.

    bu sebepler yüzünden düşüncelerine saygı duymakla birlikte kesinlikle katılmıyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın