yaşı 25'in altında olanlar çok net hatırlamaz. ortada şampiyonlar ligi'nin adı bile yok. futbol tarihimiz uzun soluklu başarıları görmemişti bile.. benim gibi o zaman 30'a merdiven dayayanlar ancak babalarının anlattığı şanlı macaristan galibiyeti yada efsanevi
bordeaux,
eskişehir-sevilla ve
göztepe'nin eski uefa yada o zamanki adıyla fuar şehirkeri kupası'nda gördüğü yarı final dışında ancak bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki zaferleri hatırlar..
o dönemlerin gözde futbol terimi ise "
yenildik ama ezilmedik" veya "
şerefli mağlubiyet"tir bizim için.
halbuki ülke büyük, futbol sevgisi de akıl almayacak boyutlardadır. gelin görün ki, sistemli çalışma daha türkiye'ye girmemiş, sokak aralarında çalım atan çelimsiz çocukların
avrupa'yı titretecek şutlarınının vurulma zamanı henüz gelmemişti. üzerimizde çekingenlik, korku, kalıplarını kıramamak yada adına büyük düşünülememek denilen bütün olumsuz ruh halleri; türk futbolunun parlaması için bir kıvılcıma, kazanmaya inandıracak bir başarıya ihtiyaç vardı.
galatasaray'dan bir
jupp derwall rüzgarı geçer. derwall, futbolcularına ve çömezi
mustafa denizli'ye zincirlerinin kırma gücünü aşılar.
1987-1988 sezonunun şampiyonu galatasaray, lige iyi bir başlangıç yapar.
zamanın en genç teknik adamı
mustafa denizli'nin aklında avrupa'da yaşanması muhtemel başarılar dışında bir şey yoktur. denizli'nin türk takımlarını yöneten diğer teknik direktörlerden farkı ise çok açıktır. denizli korkmamaktadır ve hayal bile edilemez başarılara ulaşmayı isteyecek kadar
cesurdur.
avrupa şampiyon kulüpler kupası'nın ilk turunda
galatasaray'a avusturya'nın deneyimli ekibi
rapid wien çıkar. galatasaray en klasik tabirle avusturya'ya şen gider.
7 eylül 1988'de viyana'da oynanan maçta
32. dakikada
kranjcar ve
50. dakikada
kineast'ın gollerine maçın bitimine on dakika kala
80. dakikada
savaş demiral karşılık verir.
xamax yoluna giden efsanenin başlangıç maçıdır.
efsaneye giden yolda, devamı için:
(bkz:
5 ekim 1988 galatasaray rapid wien maci/#120181)