• 2
    spor dalları:atletizm,bisiklet.eskrim,jimnastik,atıcılık,yüzme,tenis,halter,güreş.

    katılan ülkeler:avusturya,danimarka,mısır,fransa,almanya,büyük britanya,yunanistan,macaristan,italya,isveç,isviçre,abd.

    madalya durumu:

    abd:11 altın 7 gümüş 2 bronz ile toplam 20 madalya
    yunanistan:10 altın 17 gümüş 19 bronz ile toplam 46 madalya
    almanya:7 altın 5 gümüş 2 bronz ile toplam 14 madalya

    olimpiyat stadyumu:panathinaiko stadium
  • 3
    ilk modern olimpiyatlara osmanlı devleti resmi olarak katılmıyor fakat, yunanistan'dan gelen talep üzerine sergi amacıyla kılıç ve çeşitli silahlar gönderiliyor. bu sayede biz gidemesek de, geçmişten günümüze savaş aletleri sergisinde kılıçlarımız sergileniyor. arşivlere göre kültürel etkinlikler çerçevesinde yunanistan'a bir de musiki grubu davet ediliyor ama bu davete ne olumlu ne de olumsuz bir cevap verilmiş.
  • 4
    gayri resmi olarak kendi imkanlariyla migir migiryan adli ermeni bir gurescimiz tarafindan temsil edildigimizin kayitlari bulunan olimpiyatlardir. kendisinin adi olimpiyat kayitlarinda yer alirken osmanli devleti resmi olarak sporcu bazinda temsil edilmedigi icin bu kesin olarak bilinmemektedir. en azindan boyle hatirliyorum bu olayi. kutuphanemden baktigimla dogrular ve editlerim bu entryi.
  • 5
    akropolisin eteklerinde akropolis müzesine girdiğiniz vakit, biletiniz aldıktan sonra turnikeden geçmeden dev bir ekran vardır. o ekranda bu olimpiyatlarla ilgili bir film oynar. yunan atletin maraton koşusunu nasıl kazandığına dair bir belgesel. ekranın hemen önünde de kazanılan o kupa vardır. belgeseli seyrederken kendinizi bir savaş filmi seyreder gibi hissedebilirsiniz. adamların tarihindeki en önemli başarılardan birisi olduğu için mi yoksa maraton koşusunun yunan tarihi için öneminden mi bilmiyorum adamlar kurtuluş savaşı belgeseli gibi belgesel hazırlamışlar. malum, perslerle yapılan maraton savaşından sonra savaşın kazanıldığını atinaya haber vermek için bir asker başlamış koşmaya ve rivayet o ki 42195 m koşarak atinaya varmış. düşüp ölmeden önce de kazandık diye bağırmış.
  • 9
    bu olimpiyatlarda teniste hem teklerde hem de çiftlerde şampiyon olan john pius boland'ın şöyle bir hikayesi vardır:

    16 eylül 1870'de doğan boland irlandalı katolik bir ailenin 7 çocuğundan birisiydi. annesini 7, babasını ise 12 yaşında kaybettikten sonra kendisini dayısı büyütmüştü. birkaç katolik okulunda eğitim aldıktan sonra 1890'ların ortalarında oxford üniversitesinde okuyordu. modern olimpiyatların ilki olan 1896 olimpiyatlarından önce organizasyon komitesinin sekreterlerinden bir tanesi olan ve aynı zamanda boland ile aynı dönemde oxford'da okuyan konstantinos manos, boland için dönüm noktalarından bir tanesi oldu. boland'ın manos ile iletişime geçmesi ve daha sonrasında oxford birliğinde bir kahvaltı organize ederek manos'u da davet etmesiyle oxford'daki yıllarından önce de ciddi ilgisinin olduğu olimpiyat oyunları hakkında önemli bilgiler edindi.

    ilk modern olimpiyatlar nisan ayının ilk yarısına denk geldiğinden o sene paskalya bayramı ile çakışmış ve boland için olimpiyatları yerinde izleme şansı doğmuştu. manos ile samimiyeti sayesinde atina'da yabancılık da çekmeyecekti. nitekim öyle oldu ve olimpiyatları takip etme şansını bulmuştu. manos ise boland'ın teniste başarılı olduğunu biliyordu, boland teniste koçluk eğitimi de almıştı. ancak tenisi eğlence amacıyla oynayan ve kendisine göre kriketten daha az önemli olan bu spor için olimpiyatlarda mücadele etme noktasında en ufak bir niyeti bulunmayan boland manos tarafından ikna edilemedi.

    olimpiyatların açılış gününde aslen yunan olan ancak iskenderiyeli dionysios kasdaglis ile bir akşam yemeğinde bir araya geldiler. kasdaglis zaten teniste mücadele etmek için olimpiyatlara katılan bir sporcuydu. kasdaglis'in teniste çok kişinin mücadele etmesini istemesi üzerine manos'un taleplerine daha fazla direnemeyen boland teniste mücadele etmeyi kabul etti.

    bir sonraki gün boland tenis oynamak için gerekli ekipmanları tedarik etmeye çalıştı. kıyafet ve raket bulma konusunda zorluk çekmese de o dönemde atina'da tenis ayakkabısı bulunmuyordu. bu yüzden tüm olimpiyatlar boyunca boland günlük deri ayakkabı ile mücadele edecekti.

    teklerde sırasıyla friedrich traun, evangelos rallis ve konstantinos paspatis'i yenerek finale kadar gelen boland finalde kendisini olimpiyatlara katılmaya ikna eden kasdaglis ile karşılaştı. kasdaglis'i de 6-2'lik 2 setle ile yenerek bu müthiş macerasını altın madalya ile noktalandırdı.

    öte yandan tüm macera bununla da sınırlı değildi. teklerde ilk turda karşılaştığı traun'un çiftlerdeki partneri sakatlığı sebebiyle çekilmişti. fırsattan istifade boland da traun ile eşleştirilerek çiftlerde de yer alması sağlandı. o dönem farklı ülkelerden sporcular çiftler tenisinde birlikte mücadele edebiliyordu. nitekim orada da boland finale kadar yürümeyi başardı ve finalde yine karşısına yine kasdaglis çıktı. dimitrios petrokokkinos ile partner olan kasdaglis ilk seti 7-5 alsa da boland/traun çifti sonraki setleri 6-3 ile alarak çiftlerde altın madalya kazandılar.

    kaynaklar:
    https://www.irishexaminer.com/...t/arid-20392487.html
    https://www.teamgb.com/...oPqiofmmm1mnUKCVeIru
    https://www.irelandsown.ie/...of-john-pius-boland/
    http://www.olympedia.org/editions/1/sports/TEN
App Store'dan indirin Google Play'den alın