galatasaray'ın oynayabileceği ve oynaması gereken bir düzen. kadro da bu olabilir ;
kale : sanctis savunma : ugur uçar ( sabri ) - meira - hakan balta ön libero : ayhan - m.topal ortasaha : arda - lincoln - kewell forvet : ümit - baros
deplasmanda tek forvet olabilir. ama içerde kazanmak istiyorsak kesinlikle bu kadro olmalı.
edit : ofsaytlıyanlarında düşüncelerini ve kadrolarını görmek isteriz.
4
skibbe nin deplasmanlarda kullandığı forvet sayısı.
4-4-2, 3-5-2, 4-1-2-1-2 gibi taktik dizilşlerde en sona yazılan 2 rakamı ile temsil edilen oyunculardır.
7
skibbe'nin lincoln, kewell ve arda'yı aynı anda oynatma adına denemeyi düşünmediği taktik. (bkz: #32677)
8
çok çok uzun bir süre boyunca dünyadaki neredeyse her takım tarafından kullanılmış olmasına rağmen bir süre sonra tamamen yürürlükten kalkanacak bir taktik anlayışı gibi görünüyor. çünkü özellikle avrupa'nın önde gelen tüm takımları 4-3-3 benzeri bir taktik anlayışa yönelmiş durumdalar. 3lü ileri hücu hattının ortasındaki oyuncu klasik santrafor özellikleri taşımasa da o pozisyona yakın bir forvet oyuncusu iken(eto'o,fernando torres,van nistelrooy,adebayor,drogba,rooney, vs.) sağ ve solundaki diğer iki oyuncu second striker ya da lwf-rwf tarzıda oyuncular oluyorlar. daha ziyade pasör ve gerektiğinde orta sahanın kanatlarına (lm-rm) çekilebilecek oyuncular yani. messi,henry,tevez,kuyt,robinho,babel,walcott,kalou gibi oyuncula bana kalırsa bu kategoride gösterilebilir. ha bu tür bir oyun tarzı bizim takıma uyarlanabilir mi sorusuna gelecek olursak belki... sonuç olarak arda da kewell da bu anlayışa -hücum anlamında- uyum sağlayabilecek oyuncular ancak bu kez de orta saha kuvvetsiz kalır mı sorusu gündeme gelir ki bu soruya bir cevap bulamamış olmam nedeniyle sözlerime son veriyor ve baros-ümit ikilisi formda olduğu takdirde bu tür varyasyonlara gitmeye gerek olmadığı kanısındayım diyorum. ulan pes2009'a çok mu sardım ne?
9
dünyadan kalksa bile galatasaraydan kalkmaması gereken sistem.
ön libero kavramı yaratılmadan önce eksik, yaratıldıktan sonra fazla ama bana göre en ideal forvet kavramıdır.
12
galatasarayımızın 4 forvetle oynadığı için; hücüm hattını kaldıramayacak forvet sayısı.
13
(bkz: dwight yorke) ve (bkz: andy cole) dur cift forvet. ben bu kadar uyumla oynayan cok az cift forvet taniyorum.
14
eğer bir futbol takımı kendisini "büyük takım" olarak adlandırıyorsa kesinlikle ve kesinlikle kendi sahasında bu taktik ile oynamalıdır. deplasmanda ilk yarı oyunu tutma, skor avantajını koruma yada baskıya karşı dayanmak için orta sahayı kalabalık tutma düşüncesiyle tek forvet oynanabilir ama kendi sahanda tek forvet oynamak bana korkaklık emaresi gibi geliyor. şuanda tek forvet olarak baros çok iyi bir performans gösterebilir ama çift forvet oynadığımızda daha rahat edip daha fazla gol atacağını düşünüyorum, yüksek topları indirmesinden dolayı nonda - baros forvet hattının daha fazla etkili olacağına inanıyorum.
tüm dertlere devadır, ama özellikle gol atılması gereken maçlarda uygulandığında savunmada açık verilmeden harika işler ve mutlaka maçı kazandırır. uygulamayan teknik direktör futbolu bilmez ve ensesine şaplak atmalıyız.
genelde biri uzun ve hava toplarında etkili, diğeri hızlı ve teknik olmak üzere tercih edilen sistem.
22
avrupa'nın neredeyse bütün büyük takımlarının artık denemediği şey. uğur meleke bir istatistik vermişti: 2008'de şampiyonlar ligi'nde son sekize kalan yedi takım 4-3-3 oynamaktaydı. ancak hücumda ve savunmada farklı dizilişlere geçebiliyorsanız denenebilir.
23
galatasaray oynardı bu düzenle eskiden.
24
artık eski bir sistemdir, artık pek tercih edilmemektedir. ortasaha ve kanatlardan gelen sürpriz oyuncuların stoperlere yakın oyunculara göre daha kolay gol atabilmesidir bunun nedeni de. ayrıca futbol, gittikçe daha çok ortasaha özelliği olay oyuncularla oynanıyor. bu yüzden de ortasahanın gittikçe önem kazandığını söyleyebiliriz. forvetin (striker demek gerek esasında) stratejik önemi eskiye oranla zayıfladı. ikisinin yaptığını biri de yapabiliyor artık, arkadan aldığı destekle.