335
balik hafizali olduğumuzu bize hatirlatan 2019-2020 sezonu yedek kalecimizken, fernando nicol musleranin sakatligi sonrasi as kalecimiz olarak kaleye gecen eski bursaspor formasi giymiş oyuncumuz.
uzun ve formata uygun tanimimizi yaptiktan sonra kisa bir degerlendirme yapacağım.
muslera'dan yola cikacagim haliyle, ilk geldigi sezon. 2011-2012 sezonu.
muslera galatasaray forması ile ilk maçına olympiakos karşısında çıkmış, fakat 1. dakikada gelen gole engel olamayınca takımı, hazırlık maçından 1-0 mağlup ayrılmıştır. muslera ilk resmi maçına istanbul başakşehir karşısında çıkmış fakat kalesinde 2 gole engel olamamıştır ve takımı 2-0 mağlup olmuştur. muslera, süper lig'in 3. haftasında galatasaray'ın deplasmanda oynadığı kardemir karabükspor maçında rakibine yaptığı hareket sonrası kırmızı kart görmüş ve takımını 10 kişi bırakmıştır. daha sonra da bu maç ile birlikte 8 deplasman maçında kalesinde tek gol bile görmeyen muslera, galatasaray'ın başarısındaki en büyük mimarlardan biri olmuştur.
aradan neredeyse 10 sene gecmis ve galatasaray'in degismeyen tek ismi olmus, efsaneler arasina ismini yazdirmistir. oyle ki bircok taraftar gelmis gecmis en iyi 11 yazarken, ilk siraya onun adini yazar olmustur.
peki muslera'nin o sezon ilk 3 mactaki durumuna bakarak neler denmisti hatirlayaniniz var mi?
elleri küçük....
lazio'nun kazığı...
bidon...
kaleciden yana talihimiz gulmeyecek mi? vs vs. uzar gider. ama ne oldu? sonrasinda oyle performanslar gösterdi ki, 4er 4er gol yediğimiz avrupa maclarinda bile kendisine suc bulan kisi sayisi 2 elin parmaklarini gecmedi. neden? cunku kendisini ispat etti.
okan kocuk'a donecek olursak, kendisi farkli bir durumla takimimizin kalesine gecmis olsa da, çaykur rizespor macinda* kalede penaltiyi kurtarmis ancak devaminda golun gelmesiyle takimin modu dusmustur. peki, kendisine dusen gorevi yapan adam, burada suclu mu? tabii ki hayir, ceza sahasinin hemen disinda penaltiyi stadin en guzel yerinden izleyenler ne yapiyordu? ulan ben bile o kurtarıştan sonra yerimden soyle bi kalktim yeltendim topu kurtarmaya gider gibi taraftar halimle gayri ihtiyari. ki o macta gayet de iyi performans verdi.
sonraki hafta, gaziantep fk maçında * da gayet iyi performans gosterdigini bariz bir hatas olmadigini gordum, ozetten izledigim, macin her anini alatabilecek kapasitedeki arkadaşlarımdan dinledigim kadarıyla. ayrica tandemin durumu da malum. ilk kez alisik oldugu duzenden farkli adamlarla oynayan bir galatasaray da var. muslera bile o tandemle bi teklerdi, ama tecrubesiyle de kotarirdi her turlu. yasadik, gorduk.
6 saniye kuralınin uygulanacagi tutmus, e tamam macin son bolumu, hakem müsveddesi bir kisi tarafından, peki o pozisyondan sonra hic mi jesse efendinin sucu yoktu? amatorce bir hareketle, gir arkadas topla kalenin arasinda gorusunu kapat. gelisine abanacak zaten adam. hatta faul bile alabilirsin. ama yok, bacak koyacak, ayak sallayacak beyefendi.
neyse, gelelim sadede, bu sene bizim sampiyon yapilmayacagimiz zaten belli oldu. umut vs degil, gorunen koy kilavuz istemez. ha, son duzlukte yine birşeyler yapablir miyiz? hersey olabilir. ama onumuzdeki macta, hata yapar, yapmaz bilemem ama, yapsa bile ben bu adama guveniyorum. guvenmemiz gerekiyor. ki taraftar olarak bizim amacimiz zaten destek olmak degil mi? insan psikolojisi zaten kaosa meyillidir. bu 2 haftada emin olun kendisi de kendinde hata ariyor. dusunuyor. odaklanmaya çalışıyor. yukarida yazilmis, aslan gibi kaleci. bugun muslera ben biraktim dese, bu sezonki performansina gore, gozum kapali as kaleci yapabilecegimiz birisi. zira güven veriyor. umarim cok basarili olur, ki 8 yabanci kuralinda 8 adet yabanci icin kontenjanimiz da acilmis oluyor otomatikman.
biraz olumlu yonlerden bakilan bir entry oldu ama, kazanmak kaybetmekten her zaman daha zor degil midir?
uzun ve formata uygun tanimimizi yaptiktan sonra kisa bir degerlendirme yapacağım.
muslera'dan yola cikacagim haliyle, ilk geldigi sezon. 2011-2012 sezonu.
muslera galatasaray forması ile ilk maçına olympiakos karşısında çıkmış, fakat 1. dakikada gelen gole engel olamayınca takımı, hazırlık maçından 1-0 mağlup ayrılmıştır. muslera ilk resmi maçına istanbul başakşehir karşısında çıkmış fakat kalesinde 2 gole engel olamamıştır ve takımı 2-0 mağlup olmuştur. muslera, süper lig'in 3. haftasında galatasaray'ın deplasmanda oynadığı kardemir karabükspor maçında rakibine yaptığı hareket sonrası kırmızı kart görmüş ve takımını 10 kişi bırakmıştır. daha sonra da bu maç ile birlikte 8 deplasman maçında kalesinde tek gol bile görmeyen muslera, galatasaray'ın başarısındaki en büyük mimarlardan biri olmuştur.
aradan neredeyse 10 sene gecmis ve galatasaray'in degismeyen tek ismi olmus, efsaneler arasina ismini yazdirmistir. oyle ki bircok taraftar gelmis gecmis en iyi 11 yazarken, ilk siraya onun adini yazar olmustur.
peki muslera'nin o sezon ilk 3 mactaki durumuna bakarak neler denmisti hatirlayaniniz var mi?
elleri küçük....
lazio'nun kazığı...
bidon...
kaleciden yana talihimiz gulmeyecek mi? vs vs. uzar gider. ama ne oldu? sonrasinda oyle performanslar gösterdi ki, 4er 4er gol yediğimiz avrupa maclarinda bile kendisine suc bulan kisi sayisi 2 elin parmaklarini gecmedi. neden? cunku kendisini ispat etti.
okan kocuk'a donecek olursak, kendisi farkli bir durumla takimimizin kalesine gecmis olsa da, çaykur rizespor macinda* kalede penaltiyi kurtarmis ancak devaminda golun gelmesiyle takimin modu dusmustur. peki, kendisine dusen gorevi yapan adam, burada suclu mu? tabii ki hayir, ceza sahasinin hemen disinda penaltiyi stadin en guzel yerinden izleyenler ne yapiyordu? ulan ben bile o kurtarıştan sonra yerimden soyle bi kalktim yeltendim topu kurtarmaya gider gibi taraftar halimle gayri ihtiyari. ki o macta gayet de iyi performans verdi.
sonraki hafta, gaziantep fk maçında * da gayet iyi performans gosterdigini bariz bir hatas olmadigini gordum, ozetten izledigim, macin her anini alatabilecek kapasitedeki arkadaşlarımdan dinledigim kadarıyla. ayrica tandemin durumu da malum. ilk kez alisik oldugu duzenden farkli adamlarla oynayan bir galatasaray da var. muslera bile o tandemle bi teklerdi, ama tecrubesiyle de kotarirdi her turlu. yasadik, gorduk.
6 saniye kuralınin uygulanacagi tutmus, e tamam macin son bolumu, hakem müsveddesi bir kisi tarafından, peki o pozisyondan sonra hic mi jesse efendinin sucu yoktu? amatorce bir hareketle, gir arkadas topla kalenin arasinda gorusunu kapat. gelisine abanacak zaten adam. hatta faul bile alabilirsin. ama yok, bacak koyacak, ayak sallayacak beyefendi.
neyse, gelelim sadede, bu sene bizim sampiyon yapilmayacagimiz zaten belli oldu. umut vs degil, gorunen koy kilavuz istemez. ha, son duzlukte yine birşeyler yapablir miyiz? hersey olabilir. ama onumuzdeki macta, hata yapar, yapmaz bilemem ama, yapsa bile ben bu adama guveniyorum. guvenmemiz gerekiyor. ki taraftar olarak bizim amacimiz zaten destek olmak degil mi? insan psikolojisi zaten kaosa meyillidir. bu 2 haftada emin olun kendisi de kendinde hata ariyor. dusunuyor. odaklanmaya çalışıyor. yukarida yazilmis, aslan gibi kaleci. bugun muslera ben biraktim dese, bu sezonki performansina gore, gozum kapali as kaleci yapabilecegimiz birisi. zira güven veriyor. umarim cok basarili olur, ki 8 yabanci kuralinda 8 adet yabanci icin kontenjanimiz da acilmis oluyor otomatikman.
biraz olumlu yonlerden bakilan bir entry oldu ama, kazanmak kaybetmekten her zaman daha zor degil midir?