129
şimdi nasıl desem bilemiyorum. ben takımımdan zaten memnun bir adamım. kaldı ki ilk maçta katakulliye geldik. daha ben soyunma odasından çıktım bir de ne göreyim? kadrolar hazır falan. ee hani captano falan biz aynı takımda sözleşmiştik? gibi haykırıslarım cevapsız kaldı. yine de önemli değildi elbet. iki maçta da şanssız dakikalarda yedik golleri. bir de unutmadan söylemek istiyorum. dean saunders'ın öyle böyle değil, bildiğin damperli kamyon gibi üzerime oynadığını belirtmek istiyorum. gideriz pes turnuvasına orada lafı geçiriverir nazikcene. sonra çıkışta gel bi batak atalım bari orada kazan demeler vesaire. yani kısacası madara oldum ben bu arkadaslara. bir hal çaresini bulup evirip çevirip örümcek ağlarını alacağım sizin doksanınızdan yelekli takım.
unutmadan hatırlatma: saatler önceailecek fanatik arayıverdi. ya dedi k j, biraz aksattık ama ben karşıdayım *. sahaların tutulması için kapora falan işimiz var. sana zahmet olmazsa halledebilir misin? fakat 20:00' a kadar vaktimiz var.
tamam dedim ailecek fanatik arkadasım. ben sekize kadar hallederim... neyse o sırada çıktım araba ile ağır ağır ilerliyorum, gel zaman git zaman vs. kırmızı ışıkta dur, yeşil ışıkta geç. bilinen şeyler işte. kaptırmısım ben kendimi bir anda. arkadasların yanında buldum vucudumu. tabii o sırada yukarıdan bakıyorum kuş bakışı biçiminde kendime. kabataslak bir şeyler gördüm önce. dedim ki bu ben miyim? soğudum inanır mısın kendimden. ezişmiş, büzüşmüş, kafa önde bir hal. bu soğuk havayı seven adamı bile sevmiyorum. o derece. saate bak eyvah! gitti dedim saha. ahanda gitti kesin. bu vezir affetmez direk birine çakar bizim günümüzü. neyse ki aceleden çıktım tekrar vezir spor'a doğru. vaktiyle önceki organizasyonlarda orada bulunan iki hanımkız sekreterle aramı iyi eylemiştim. nasılsın canımdan girdim, teşekkür ederim güzelimden çıktım. misyon tamamlandı.
buraya kadar böyle hikaye tadında oldu belki ama kısacası söyleyeyim şunu: cumartesi 19:15 ile 21:45 arası üst üste en büyük saha bizimdir. katılımcılara ve gönülden destekcilere sevgiler, saygılar. pana film sundu.
unutmadan hatırlatma: saatler önceailecek fanatik arayıverdi. ya dedi k j, biraz aksattık ama ben karşıdayım *. sahaların tutulması için kapora falan işimiz var. sana zahmet olmazsa halledebilir misin? fakat 20:00' a kadar vaktimiz var.
tamam dedim ailecek fanatik arkadasım. ben sekize kadar hallederim... neyse o sırada çıktım araba ile ağır ağır ilerliyorum, gel zaman git zaman vs. kırmızı ışıkta dur, yeşil ışıkta geç. bilinen şeyler işte. kaptırmısım ben kendimi bir anda. arkadasların yanında buldum vucudumu. tabii o sırada yukarıdan bakıyorum kuş bakışı biçiminde kendime. kabataslak bir şeyler gördüm önce. dedim ki bu ben miyim? soğudum inanır mısın kendimden. ezişmiş, büzüşmüş, kafa önde bir hal. bu soğuk havayı seven adamı bile sevmiyorum. o derece. saate bak eyvah! gitti dedim saha. ahanda gitti kesin. bu vezir affetmez direk birine çakar bizim günümüzü. neyse ki aceleden çıktım tekrar vezir spor'a doğru. vaktiyle önceki organizasyonlarda orada bulunan iki hanımkız sekreterle aramı iyi eylemiştim. nasılsın canımdan girdim, teşekkür ederim güzelimden çıktım. misyon tamamlandı.
buraya kadar böyle hikaye tadında oldu belki ama kısacası söyleyeyim şunu: cumartesi 19:15 ile 21:45 arası üst üste en büyük saha bizimdir. katılımcılara ve gönülden destekcilere sevgiler, saygılar. pana film sundu.