316
tartışmaya farklı bir yönden gireyim diyorum.
kendisinin ilk 4 senesinde elle tutulur bir başarısı yoktur. 6 sene boyunca da ligde şampiyonluğu yoktur. aşağıya manchester united kariyerinin ilk 8 sezonunu yazdım.
sezonlar ve başarılar.
86/87 - ligde 11. fa cup'ta 4.tur'da elendi. lig kupasında 3.tur'da elendi.
87/88 - ligde 2. fa cup ve lig kupasında 5.tur'da elendi.
88/89 - ligde 11. fa cup'ta 6.tur'da elendi. lig kupasında 3.tur'da elendi.
89/90 - ligde 13. fa cup'ta şampiyon. lig kupasında 3.tur'da elendi. bu yıl önemli birazdan değineceğim.
90/91 - ligde 6. fa cup'ta 5.tur'da elendi. lig kupasında 2. kupa galipleri kupası kazanan.
91/92 - ligde 2. fa cup'ta 4.tur'da elendi. lig kupasında kazanan. bu yaz cantona'yı transfer etti ayrıca.
92/93 - ligde şampiyon. fa cup'ta 5.tur'da elendi. lig kupasında 3.tur'da elendi.
93/94 - ligde şampiyon. fa cup'ta şampiyon. lig kupasında 2.
manchester'a gitmeden önce manchester united sıradan bir north-west takımı değil, ingiltere'nin büyük klüplerinden birisiydi o yıllarda bu arada ancak çok istikrarsızlardı başarı konusunda. bu cümle aynı zamanda şu anlama da geliyor; ada'da tanınan, cv'si dolu ve saygı duyulan bir isimdi alex ferguson, manchester'a gitmeden önce.
sistem kurmanın şimdiki kadar uzun zaman almadığı yıllardı ayrıca ilk yılları, çünkü taktiksel farklılıklar bugünkü kadar fazla değildi. menajerlerin etkisi daha fazlaydı o dönemlerde. (bkz: brian clough)
ilk yıllarında başarısız olmasına rağmen kovulmadı. o dönemdeki başkan sıradan takıma sabretti çünkü alex ferguson'un tüm klubü yeniden bir yapılanmaya soktuğunu görmüştü ve bu yapılanmanın doğru yolda ilerlediğini düşündü. altyapıyla ilgileniyor, takımdaki sekreterlere kadar biliyordu. buna rağmen 89/90 yılında kovulmaya çok yaklaşmıştı ancak fa cup'u kazandı o sene. bununla ilgili bir yazı: http://gss.gs/F5s
bir sonraki sene de avrupa'da başarılı oldu. 92 yazında takıma cantona'yı kattı, puzzle'ın eksik parçası gibiydi. schmeichel ve ince gelişimlerini tamamlamış, mark hughes gerçek bir golcü; giggs, lee sharpe gibi wonderkidler iyi performanslar gösteriyordu. bu yıl takıma giggs, beckham, scholes, butt ve neville kardeşler de katılmış. tam bir altın jenerasyon.
o yıldan sonra emekli olana kadar premier lig gibi çekişmeli bir ligde hep ilk 3 de yer almış. 2000'lerin başında 5 defa üst üste fa cup gibi istikrarlı başarıları da var.
herneyse, hep alex ferguson'u kendimize örnek gösteriyoruz klüp olarak, porto modelinden bahsediyoruz ancak bu tür hikayeler sabır, karşılıklı güven ve günü kurtarmaya çalışmamaktan geçiyor. biz ise ilk beraberlikte ohohoh riekerink malzemeci diyoruz. tabi her gördüğümüz teknik direktöre, oyuncuya da 6 sene sabredelim dememek lazım.
kendisinin ilk 4 senesinde elle tutulur bir başarısı yoktur. 6 sene boyunca da ligde şampiyonluğu yoktur. aşağıya manchester united kariyerinin ilk 8 sezonunu yazdım.
sezonlar ve başarılar.
86/87 - ligde 11. fa cup'ta 4.tur'da elendi. lig kupasında 3.tur'da elendi.
87/88 - ligde 2. fa cup ve lig kupasında 5.tur'da elendi.
88/89 - ligde 11. fa cup'ta 6.tur'da elendi. lig kupasında 3.tur'da elendi.
89/90 - ligde 13. fa cup'ta şampiyon. lig kupasında 3.tur'da elendi. bu yıl önemli birazdan değineceğim.
90/91 - ligde 6. fa cup'ta 5.tur'da elendi. lig kupasında 2. kupa galipleri kupası kazanan.
91/92 - ligde 2. fa cup'ta 4.tur'da elendi. lig kupasında kazanan. bu yaz cantona'yı transfer etti ayrıca.
92/93 - ligde şampiyon. fa cup'ta 5.tur'da elendi. lig kupasında 3.tur'da elendi.
93/94 - ligde şampiyon. fa cup'ta şampiyon. lig kupasında 2.
manchester'a gitmeden önce manchester united sıradan bir north-west takımı değil, ingiltere'nin büyük klüplerinden birisiydi o yıllarda bu arada ancak çok istikrarsızlardı başarı konusunda. bu cümle aynı zamanda şu anlama da geliyor; ada'da tanınan, cv'si dolu ve saygı duyulan bir isimdi alex ferguson, manchester'a gitmeden önce.
sistem kurmanın şimdiki kadar uzun zaman almadığı yıllardı ayrıca ilk yılları, çünkü taktiksel farklılıklar bugünkü kadar fazla değildi. menajerlerin etkisi daha fazlaydı o dönemlerde. (bkz: brian clough)
ilk yıllarında başarısız olmasına rağmen kovulmadı. o dönemdeki başkan sıradan takıma sabretti çünkü alex ferguson'un tüm klubü yeniden bir yapılanmaya soktuğunu görmüştü ve bu yapılanmanın doğru yolda ilerlediğini düşündü. altyapıyla ilgileniyor, takımdaki sekreterlere kadar biliyordu. buna rağmen 89/90 yılında kovulmaya çok yaklaşmıştı ancak fa cup'u kazandı o sene. bununla ilgili bir yazı: http://gss.gs/F5s
bir sonraki sene de avrupa'da başarılı oldu. 92 yazında takıma cantona'yı kattı, puzzle'ın eksik parçası gibiydi. schmeichel ve ince gelişimlerini tamamlamış, mark hughes gerçek bir golcü; giggs, lee sharpe gibi wonderkidler iyi performanslar gösteriyordu. bu yıl takıma giggs, beckham, scholes, butt ve neville kardeşler de katılmış. tam bir altın jenerasyon.
o yıldan sonra emekli olana kadar premier lig gibi çekişmeli bir ligde hep ilk 3 de yer almış. 2000'lerin başında 5 defa üst üste fa cup gibi istikrarlı başarıları da var.
herneyse, hep alex ferguson'u kendimize örnek gösteriyoruz klüp olarak, porto modelinden bahsediyoruz ancak bu tür hikayeler sabır, karşılıklı güven ve günü kurtarmaya çalışmamaktan geçiyor. biz ise ilk beraberlikte ohohoh riekerink malzemeci diyoruz. tabi her gördüğümüz teknik direktöre, oyuncuya da 6 sene sabredelim dememek lazım.