1
hepimizin gayet iyi hatırlayacağı üzere, bundan bir ay önce genel sekreter fatih işbecer: "galatasaray fakirleşirken birileri zenginleşmiş" demişti. daha sonrasında galatasaray'ın mali kayıtlarını geçmişe dönük olarak inceleme kararı alan dursun özbek, bir süre sonra ne hikmetse bundan vazgeçmişti. galatasaray fakirleşirken, kimlerin zenginleştiği anlaşılamadı.
yine bundan bir yıl önce başkan adayı olup televizyon kanallarına çıkan adnan öztürk, galatasaray spor kulübü bünyesinde bulunan ve tamamı sürekli olarak zarar eden anonim şirketlerin mali tablolarını açıkladıktan sonra "bu şirketlerle birilerine iş ve makam yaratılıyor" demişti. ancak kimse bu lafın üzerine düşmedi. (izlemek isteyenler için https://youtu.be/RbUmHIRUlFw?t=1h20m0s )
gelir sıralamasında dünya kulüpleri arasında ilk 20'de yer alacak kadar iyi durumda olan galatasaray'ın, çılgınca zarar ederek uefa'dan ceza alması, yüz küsür yıllık bir camianın yüz karasıdır. bu kadar büyük bir utancın yaşanmasından sonra, normal şartlarda galatasaray kulübü üyelerinin bu usulsüzlüğün sorumlularının araştırılmasını bizzat talep etmeleri beklenirdi. ancak ne onlar ne de taraftar grubumuz ultraslan bunu istemiyor görünüyorlar, öyleyse bu rezilliğin soruşturulmasını yalnız biz sağlayabiliriz.
galatasaray taraftarları olarak bize düşen görev, mevcut yönetimi bu adımları atmaya zorlamak için elimizdeki her imkanı kullanmaktır. galatasaray sözlük de, twitter da, arena'daki tribünler de, florya tesisleri'nin duvarları da bunun için kullanılmalıdır. gerekirse tribünler boş bırakılmalı, galatasaray store boykot edilmelidir. altı delik bir kovayı doldurmak için su taşıyıp durmak, enayilikten başka bir şey değildir. galatasaray'daki yolsuzluğun sorumluları her kimse, bağımsız denetim kuruluşlarınca tespit edilmeli ve yargı önüne çıkartılmalıdır. yoksa riva'yı da satsak, florya'yı da satsak, birileri galatasaray'ı parazit misali yemeye devam ettiği müddetçe aynı konuma tekrar düşeriz.
eğer bundan on yıl sonra da, yirmi yıl sonra da gazetelerde "galatasaray'da mali kriz" haberlerini okumaya devam etmek istemiyorsak, kulübümüzün içini boşaltanlara en ağır cezayı verdirene kadar bu davadan vazgeçmemeliyiz.
yine bundan bir yıl önce başkan adayı olup televizyon kanallarına çıkan adnan öztürk, galatasaray spor kulübü bünyesinde bulunan ve tamamı sürekli olarak zarar eden anonim şirketlerin mali tablolarını açıkladıktan sonra "bu şirketlerle birilerine iş ve makam yaratılıyor" demişti. ancak kimse bu lafın üzerine düşmedi. (izlemek isteyenler için https://youtu.be/RbUmHIRUlFw?t=1h20m0s )
gelir sıralamasında dünya kulüpleri arasında ilk 20'de yer alacak kadar iyi durumda olan galatasaray'ın, çılgınca zarar ederek uefa'dan ceza alması, yüz küsür yıllık bir camianın yüz karasıdır. bu kadar büyük bir utancın yaşanmasından sonra, normal şartlarda galatasaray kulübü üyelerinin bu usulsüzlüğün sorumlularının araştırılmasını bizzat talep etmeleri beklenirdi. ancak ne onlar ne de taraftar grubumuz ultraslan bunu istemiyor görünüyorlar, öyleyse bu rezilliğin soruşturulmasını yalnız biz sağlayabiliriz.
galatasaray taraftarları olarak bize düşen görev, mevcut yönetimi bu adımları atmaya zorlamak için elimizdeki her imkanı kullanmaktır. galatasaray sözlük de, twitter da, arena'daki tribünler de, florya tesisleri'nin duvarları da bunun için kullanılmalıdır. gerekirse tribünler boş bırakılmalı, galatasaray store boykot edilmelidir. altı delik bir kovayı doldurmak için su taşıyıp durmak, enayilikten başka bir şey değildir. galatasaray'daki yolsuzluğun sorumluları her kimse, bağımsız denetim kuruluşlarınca tespit edilmeli ve yargı önüne çıkartılmalıdır. yoksa riva'yı da satsak, florya'yı da satsak, birileri galatasaray'ı parazit misali yemeye devam ettiği müddetçe aynı konuma tekrar düşeriz.
eğer bundan on yıl sonra da, yirmi yıl sonra da gazetelerde "galatasaray'da mali kriz" haberlerini okumaya devam etmek istemiyorsak, kulübümüzün içini boşaltanlara en ağır cezayı verdirene kadar bu davadan vazgeçmemeliyiz.