6937
hepinize merhaba.
öncelikle bu yazının ilk entryim olduğunu belirterek yazıya başlamak istiyorum. aylardır okur modunda bu günün gelmesini bekledim. en sonunda da ilk mesajımı, şu an itibari ile takımdaki en gözde, en iyi, en kaliteli, futbol zekası en yüksek vs. bütün iltifat ve övgüleri hak eden tek futbolcusu; wesleyciğime ithaf ediyorum.
bu adamın gelmesini(u: ki aşağı yukarı ocak ayının başından imza attığı 20'sine kadar geçen bir süreyi ihtiva eder) transfer haberlerinin ilk çıktığı zamandan beri bekledim. amk'nın, fotomaç'ın, fanatik'in kendisini galatasaray formasıyla montajlı fotoğraflarına bakıp bakıp 'ulan bu adam galatasaray forması giyer mi bee' diyerek geçirdim günlerimi. en sonunda o mucize günü, yani wesley'nin galatasaray'da olduğunu belirten ilk resmi belgeyi gördüm ve hayatımın en neşeli günlerinden biri oldu o gün.(u: hatta yanılmıyorsam kasımpaşa'ya 2-1 kaybettiğimiz maçın ertesi haftası olması lazım)
o fotoğraf da şudur: http://metrouk2.files.wordpress.com/.../01/ay_101922906.jpg
takımla çıktığı ilk karşılaşma olan 27 ocak 2013 galatasaray beşiktaş maçı'ndan itibaren kendisini ayrı, galatasaray futbol takımı'nın diğer neferlerini ayrı bir gözle izledim. evet galatasaray kariyerinde başlarda inter'de kadro dışı kalmasının ve maç eksiğinin sebep olmasından mütevellit formsuzluğu ve hamlığı göze batıyordu. fakat kendisinin aşırı profesyonelliğinden ve düzgün karakterinden kaynaklanan gerek her geçen gün takıma olan uyumu, gerekse kendi bireysel form durumundaki da artışa hepimiz şahit olduk.
işte o gün bu gündür* wesley'nin başta kendisini tekrar avrupa'ya ıspatlamak üzere ve tabi ki yeni takımına da bir şeyler vermek üzere galatasaray kulübüne geldiğini anladım. çok sağolsun yanıltmadı da, her maç elinden gelenin en iyisini yaptı. takımını bir çok maçta sırtladı, ki bunu gerek istatistik, gerekse takım içerisinde takımın genelinin uyduğu formsuz görüntüye aykırı olacak şekilde yaptı.
fakat fatih terim ile aralarının bozulduğu o malum olaylardan sonra wesley'e karşı inanılmaz bir algı yönetimi uygulanmaya başladı. bunlarla ilgili bakınızlar versem inanın bu halihazırda uzun olan entry 2, hatta 3 katına çıkar. zaten o iğrenç haberleri* de hatırlatarak moral bozmamak adına* vermek istemiyorum.
peki ya wesley ne yaptı? fatih terim'in ayrılışından sonra roberto mancini'nin arena'da çıktığı ilk maç olan 19 ekim 2013 galatasaray karabükspor maçı'ndan itibaren gözle görülür derecede yükseliş trendine girdi.* galatasaray'ın geçtiğimiz sezondaki 3-4 tane anahtar karşılaşmasının istisnasız hepsinde ortaya çıktı ve takımını ipten aldı. ****
peki ya şimdi? iki hafta evvel, savaşta kullanılmak istense birleşmiş milletlerin veya nato'nun izin vermesi imkansız olan iki adet tomahawk füzesi ile ayıyı vurdu. şimdi bu adamı galatasaray'da, hele bu zor dönemlerinde kesmek akla mantığa uygun mu? evet burası galatasaray, burada her şey mümkün malesef.
wesley sneijder için daha şampiyon olduğumuz 2013 mayıs ayından itibaren manchester united başta olmak üzere avrupa'nın en elit takımları ile adının geçmesine ithafen yaptığım bir yorum var, hala daha o yorumu destekliyorum ve ilelebet destekleyeceğim.
neydi o yorum?
"anayasa'nın ilk üç maddesi;
1- wesley sneijder galatasaray'ın futbolcusu ve oyun kurucusudur.
2- wesley sneijder galatasaray'dan gönderilemez.
3- gönderilmesi teklif dahi edilemez."
tanımı da son cümlede yapayım. takımdan ayrılırsa hüngür hüngür, salya sümük ağlayıp zırlayacağım, sinir krizlerine gireceğim futbolcu. galatasaray'ın paha biçilemeyecek tek oyuncusu.
öncelikle bu yazının ilk entryim olduğunu belirterek yazıya başlamak istiyorum. aylardır okur modunda bu günün gelmesini bekledim. en sonunda da ilk mesajımı, şu an itibari ile takımdaki en gözde, en iyi, en kaliteli, futbol zekası en yüksek vs. bütün iltifat ve övgüleri hak eden tek futbolcusu; wesleyciğime ithaf ediyorum.
bu adamın gelmesini(u: ki aşağı yukarı ocak ayının başından imza attığı 20'sine kadar geçen bir süreyi ihtiva eder) transfer haberlerinin ilk çıktığı zamandan beri bekledim. amk'nın, fotomaç'ın, fanatik'in kendisini galatasaray formasıyla montajlı fotoğraflarına bakıp bakıp 'ulan bu adam galatasaray forması giyer mi bee' diyerek geçirdim günlerimi. en sonunda o mucize günü, yani wesley'nin galatasaray'da olduğunu belirten ilk resmi belgeyi gördüm ve hayatımın en neşeli günlerinden biri oldu o gün.(u: hatta yanılmıyorsam kasımpaşa'ya 2-1 kaybettiğimiz maçın ertesi haftası olması lazım)
o fotoğraf da şudur: http://metrouk2.files.wordpress.com/.../01/ay_101922906.jpg
takımla çıktığı ilk karşılaşma olan 27 ocak 2013 galatasaray beşiktaş maçı'ndan itibaren kendisini ayrı, galatasaray futbol takımı'nın diğer neferlerini ayrı bir gözle izledim. evet galatasaray kariyerinde başlarda inter'de kadro dışı kalmasının ve maç eksiğinin sebep olmasından mütevellit formsuzluğu ve hamlığı göze batıyordu. fakat kendisinin aşırı profesyonelliğinden ve düzgün karakterinden kaynaklanan gerek her geçen gün takıma olan uyumu, gerekse kendi bireysel form durumundaki da artışa hepimiz şahit olduk.
işte o gün bu gündür* wesley'nin başta kendisini tekrar avrupa'ya ıspatlamak üzere ve tabi ki yeni takımına da bir şeyler vermek üzere galatasaray kulübüne geldiğini anladım. çok sağolsun yanıltmadı da, her maç elinden gelenin en iyisini yaptı. takımını bir çok maçta sırtladı, ki bunu gerek istatistik, gerekse takım içerisinde takımın genelinin uyduğu formsuz görüntüye aykırı olacak şekilde yaptı.
fakat fatih terim ile aralarının bozulduğu o malum olaylardan sonra wesley'e karşı inanılmaz bir algı yönetimi uygulanmaya başladı. bunlarla ilgili bakınızlar versem inanın bu halihazırda uzun olan entry 2, hatta 3 katına çıkar. zaten o iğrenç haberleri* de hatırlatarak moral bozmamak adına* vermek istemiyorum.
peki ya wesley ne yaptı? fatih terim'in ayrılışından sonra roberto mancini'nin arena'da çıktığı ilk maç olan 19 ekim 2013 galatasaray karabükspor maçı'ndan itibaren gözle görülür derecede yükseliş trendine girdi.* galatasaray'ın geçtiğimiz sezondaki 3-4 tane anahtar karşılaşmasının istisnasız hepsinde ortaya çıktı ve takımını ipten aldı. ****
peki ya şimdi? iki hafta evvel, savaşta kullanılmak istense birleşmiş milletlerin veya nato'nun izin vermesi imkansız olan iki adet tomahawk füzesi ile ayıyı vurdu. şimdi bu adamı galatasaray'da, hele bu zor dönemlerinde kesmek akla mantığa uygun mu? evet burası galatasaray, burada her şey mümkün malesef.
wesley sneijder için daha şampiyon olduğumuz 2013 mayıs ayından itibaren manchester united başta olmak üzere avrupa'nın en elit takımları ile adının geçmesine ithafen yaptığım bir yorum var, hala daha o yorumu destekliyorum ve ilelebet destekleyeceğim.
neydi o yorum?
"anayasa'nın ilk üç maddesi;
1- wesley sneijder galatasaray'ın futbolcusu ve oyun kurucusudur.
2- wesley sneijder galatasaray'dan gönderilemez.
3- gönderilmesi teklif dahi edilemez."
tanımı da son cümlede yapayım. takımdan ayrılırsa hüngür hüngür, salya sümük ağlayıp zırlayacağım, sinir krizlerine gireceğim futbolcu. galatasaray'ın paha biçilemeyecek tek oyuncusu.