19
yazacağım yazının özü aslında şudur;
"aynı nehirde 2 kere yıkanılmaz..."
felsefeyle biraz ilgili arkadaşlar, herakleitos'un bu sözünü iyi bilirler.
anlatılmak istenen, doğada her maddenin özünün değişim içinde olduğudur.
aynı nehirde 2 kez yıkanılamayacağında da anlatılmak istenen, o nehirdeki suların akıp gittiği, artık aynı suların olmadığı, özünün defalarca değiştiğidir.
ahanda bizdeki 2000 ruhunu yakalama geyiği de budur!
sıkışan yönetici ya da teknik adam, bu geyiğe sardı hep son yıllarda...
"2000 ruhunu yakalamak istiyoruz."
böylece taraftarın gazı alındı. çünkü o taraftar ki hagi denince, arif denince, bülent denince, hakan denince, suat denince gözleri dolan, taffarel denince içinde fırtınalar kopan taraftar...
uefa kupası alınmış, 4 sene üst üste şampiyon olunmuş, takip eden sene süper kupa alınmış ve şampiyonlar ligi'nde çeyrek final oynanmış.
e 2000 ruhu denince herkeste bir umut alıyor gidiyor haliyle.
bakın, koskoca galatasaray tarihinde, sadece 2000 yılındaki büyük başarılar yok.
uefa'yı almasaydık eğer,neuxetel xamax ruhunu yakalayalım mı diyecektik?
ya da 2007 - 2008 sezonunda, başımızda cevat güler hocayla, zor şartlar altında, teknik direktörsüz gelen şampiyonluk ruhunu mu yakalamamız gerekecek acaba?
mevcut durumda, takımda ruh var mı?
yok!
peki bu yakalanmak istenen azim ve hırs için, illa "bilmem kaç senesi ruhu" gibi hava gazlarına ihtiyaç var mı?
kesinlikle yok!
yahu drogba nerden bilsin senin 2000 ruhunu? adamın almadığı kupa, görmediği ruh mu var amına koyayım?
ya da sneijder falan ne anlasın o muhabbetten?
mesela dany'ye desen ki "babacım biz böyle böyleydik, haydi biraz hırs, biraz istek?", ne der adam sana?
"(gbkz: ben var galatayı çok sevmek, hemen düzelmek, sağlam defans yapmak, ruh önemli var çok....)" falan mı diyecek?
ya da böyle mi düşünecek?
cidden samimi iseniz bu 2000 ruhu olayında, hadi şimdi tüm takımın paralarını ödemeyin.
milyon dolarlara, eurolara sahaya çıkıp da yürüyen adamlar yarın idmana çıkarsa, ben nickimi değiştiririm!
biz hakan'ın, bülent'in, arif'in florya'da ceplerinden maaş dağıttığı günleri biliyoruz.
ruh diyorsan o'dur.
sorumsuz bir devşirme sol bek ile, doymuş ve koşmayan starların ile olmaz o ruh.
seninki "başarıyı satın almaya çalışmak"tır!
cevat güler'in takımın başına geçtiğinde aldığı parayı bilen varsa beri gelsin, ruh nedir o zaman konuşalım...
kısacası, bırakın "o ruhu yakalayalım, bu ruhu yakalayalım" olaylarını.
bu takımdan sorumsuz adamları şırrak diye 1 gecede göndereceksin...
"2 maçta toplam 10 gol yemeye utanmıyor musunuz ulan şampiyonlar ligi'nde?" diye soracaksın, yüzü kızarmayan hergeleleri göndereceksin!
bize aç, genç ve yetenekli adamlar lazım.
yerli - yabancı olayına girmiyorum.
uyruğu ne olursa olsun, önce sorumluluk olsun, istek olsun, azim olsun...
ileride gençler desin ki,
"2013 ruhunu yakalamak lazım!"
bunu dedirtirsen, zaten başarmışsın.
yoksa gerisi, hava gazı...
"aynı nehirde 2 kere yıkanılmaz..."
felsefeyle biraz ilgili arkadaşlar, herakleitos'un bu sözünü iyi bilirler.
anlatılmak istenen, doğada her maddenin özünün değişim içinde olduğudur.
aynı nehirde 2 kez yıkanılamayacağında da anlatılmak istenen, o nehirdeki suların akıp gittiği, artık aynı suların olmadığı, özünün defalarca değiştiğidir.
ahanda bizdeki 2000 ruhunu yakalama geyiği de budur!
sıkışan yönetici ya da teknik adam, bu geyiğe sardı hep son yıllarda...
"2000 ruhunu yakalamak istiyoruz."
böylece taraftarın gazı alındı. çünkü o taraftar ki hagi denince, arif denince, bülent denince, hakan denince, suat denince gözleri dolan, taffarel denince içinde fırtınalar kopan taraftar...
uefa kupası alınmış, 4 sene üst üste şampiyon olunmuş, takip eden sene süper kupa alınmış ve şampiyonlar ligi'nde çeyrek final oynanmış.
e 2000 ruhu denince herkeste bir umut alıyor gidiyor haliyle.
bakın, koskoca galatasaray tarihinde, sadece 2000 yılındaki büyük başarılar yok.
uefa'yı almasaydık eğer,neuxetel xamax ruhunu yakalayalım mı diyecektik?
ya da 2007 - 2008 sezonunda, başımızda cevat güler hocayla, zor şartlar altında, teknik direktörsüz gelen şampiyonluk ruhunu mu yakalamamız gerekecek acaba?
mevcut durumda, takımda ruh var mı?
yok!
peki bu yakalanmak istenen azim ve hırs için, illa "bilmem kaç senesi ruhu" gibi hava gazlarına ihtiyaç var mı?
kesinlikle yok!
yahu drogba nerden bilsin senin 2000 ruhunu? adamın almadığı kupa, görmediği ruh mu var amına koyayım?
ya da sneijder falan ne anlasın o muhabbetten?
mesela dany'ye desen ki "babacım biz böyle böyleydik, haydi biraz hırs, biraz istek?", ne der adam sana?
"(gbkz: ben var galatayı çok sevmek, hemen düzelmek, sağlam defans yapmak, ruh önemli var çok....)" falan mı diyecek?
ya da böyle mi düşünecek?
cidden samimi iseniz bu 2000 ruhu olayında, hadi şimdi tüm takımın paralarını ödemeyin.
milyon dolarlara, eurolara sahaya çıkıp da yürüyen adamlar yarın idmana çıkarsa, ben nickimi değiştiririm!
biz hakan'ın, bülent'in, arif'in florya'da ceplerinden maaş dağıttığı günleri biliyoruz.
ruh diyorsan o'dur.
sorumsuz bir devşirme sol bek ile, doymuş ve koşmayan starların ile olmaz o ruh.
seninki "başarıyı satın almaya çalışmak"tır!
cevat güler'in takımın başına geçtiğinde aldığı parayı bilen varsa beri gelsin, ruh nedir o zaman konuşalım...
kısacası, bırakın "o ruhu yakalayalım, bu ruhu yakalayalım" olaylarını.
bu takımdan sorumsuz adamları şırrak diye 1 gecede göndereceksin...
"2 maçta toplam 10 gol yemeye utanmıyor musunuz ulan şampiyonlar ligi'nde?" diye soracaksın, yüzü kızarmayan hergeleleri göndereceksin!
bize aç, genç ve yetenekli adamlar lazım.
yerli - yabancı olayına girmiyorum.
uyruğu ne olursa olsun, önce sorumluluk olsun, istek olsun, azim olsun...
ileride gençler desin ki,
"2013 ruhunu yakalamak lazım!"
bunu dedirtirsen, zaten başarmışsın.
yoksa gerisi, hava gazı...
