115
sezon başı ve ilk maç olması dolayısıyla temposu düşüktü. ikinci golü bulduktan sonra ultraslan'ın ölüm varmışıyla beraber takımın da yavaş oyunuyla uyumaya başlamıştık ki aptalca bir pozisyonda anteplileri uyandırdık. maç zor bitti açıkçası. antep bizden puan alabilecek bir rakip değil, biraz daha tempolu oynasaydık, ,ilk 15 dakikada rahat rahat 3-0'ı bile bulabilirdik.
fakat, lig tv'nin ses kesmelerinden dolayı belki maçı televizyondan izleyenler tam olarak idrak edememişlerdir, karşılaşma boyunca en dikkat çekici olay tribünlerde yaşandı. istiklal marşının hemen sonrasında "sık bakalım" söylendi doğu tarafında, ıslıklar yükseldi özellikle kuzey ve güneyden. ancak özellikle 33:30 civarlarında "her yer taksim her yer direniş" girildi, ıslıklar gelince bu sefer çok daha gür ve tüm stadın - kuzey ve güney alt göbek dışında - katılımıyla yaklaşık iki dakika boyunca sürdü. bu sıralarda kuzeyden doğuya doğru el kol hareketleri de başlayınca, aynı tepkiyi doğu da kuzey'e verdi.
burada kuzey tarafından ciddi ıslıklar gelmesine rağmen direniş sloganları bastırılamayınca, "rerererarara", "cimbombomsun sen" gibi ortak paydada buluşturacak bestelere girildi. eğer özellikle doğu tribünü bunlara katılmayıp, direniş sloganlarına devam etseydi muhtemelen hoş olmayan şeyler yaşanabilirdi (ki aslında stadın muhtelif yerlerinde yaşandı da).
özellikle güney alt göbekte davulun etrafında çevrelenmiş grup, 40.dakika civarlarında deplasman tribünün hemen altında locaların önünde bulunan grubun üzerine yürümeye başladı, "siyaset yapanın anasını s...." diyerek bağırdılar, çıkmaya çalıştılar ancak ilk yarıdan sonra olay yatıştı. tabii bunda kuzey ve güneyin yaklaşık 15-20 dakika boyunca karşılıklı tezahürat yapmasının ve dolayısıyla diğer taraftarların katılımcılıklarını bir şekilde bertaraf etmesinin de etkisi vardı.
velhasıl-ı kelam, tribünler açısından değişik ve gergin bir gece oldu. bu yaşananların ne gibi sonuçlar doğuracağını kestirmek güç, önümüzdeki karşılaşmalarda göreceğiz. yaşananların iyi, kötü, yararlı, zararlı gibi tanımlamlar yapmak da nereden baktığınıza bağlı olarak değişmekle beraber, acı ve azap verici olmasına rağmen kişisel olarak iyi ve yararlı sonuçlar üreteceğini düşünüyorum.
fakat, lig tv'nin ses kesmelerinden dolayı belki maçı televizyondan izleyenler tam olarak idrak edememişlerdir, karşılaşma boyunca en dikkat çekici olay tribünlerde yaşandı. istiklal marşının hemen sonrasında "sık bakalım" söylendi doğu tarafında, ıslıklar yükseldi özellikle kuzey ve güneyden. ancak özellikle 33:30 civarlarında "her yer taksim her yer direniş" girildi, ıslıklar gelince bu sefer çok daha gür ve tüm stadın - kuzey ve güney alt göbek dışında - katılımıyla yaklaşık iki dakika boyunca sürdü. bu sıralarda kuzeyden doğuya doğru el kol hareketleri de başlayınca, aynı tepkiyi doğu da kuzey'e verdi.
burada kuzey tarafından ciddi ıslıklar gelmesine rağmen direniş sloganları bastırılamayınca, "rerererarara", "cimbombomsun sen" gibi ortak paydada buluşturacak bestelere girildi. eğer özellikle doğu tribünü bunlara katılmayıp, direniş sloganlarına devam etseydi muhtemelen hoş olmayan şeyler yaşanabilirdi (ki aslında stadın muhtelif yerlerinde yaşandı da).
özellikle güney alt göbekte davulun etrafında çevrelenmiş grup, 40.dakika civarlarında deplasman tribünün hemen altında locaların önünde bulunan grubun üzerine yürümeye başladı, "siyaset yapanın anasını s...." diyerek bağırdılar, çıkmaya çalıştılar ancak ilk yarıdan sonra olay yatıştı. tabii bunda kuzey ve güneyin yaklaşık 15-20 dakika boyunca karşılıklı tezahürat yapmasının ve dolayısıyla diğer taraftarların katılımcılıklarını bir şekilde bertaraf etmesinin de etkisi vardı.
velhasıl-ı kelam, tribünler açısından değişik ve gergin bir gece oldu. bu yaşananların ne gibi sonuçlar doğuracağını kestirmek güç, önümüzdeki karşılaşmalarda göreceğiz. yaşananların iyi, kötü, yararlı, zararlı gibi tanımlamlar yapmak da nereden baktığınıza bağlı olarak değişmekle beraber, acı ve azap verici olmasına rağmen kişisel olarak iyi ve yararlı sonuçlar üreteceğini düşünüyorum.