5605
galatasaray forması ile toplam sekiz kez beyaz noktanın başına geçmiş ve bu penaltı vuruşlarını dördü sağa, dördü de sola olacak şekilde kullanmıştır. sekiz vuruşun altısını gole çevirmiş, kaçırdığı iki tanesi de kalecinin sağına attığı vuruşlardan gelmiştir.
21 eylül 2011 kardemir karabükspor galatasaray maçında bariz bir vücut dili taktiği uygulayıp kalecinin sağına, hafif yukarıdan ve köşeye temiz bir vuruş yapıp golü atmış, kaleci ise köşeyi yanlış tahmin etmiştir. topa hızla ve açılı hareketlenip sola atacak gibi pozisyon almış fakat son anda sadece bileğini çevirerek ustaca sağa vurmuştur.
14 ocak 2012 galatasaray karabükspor maçında ustaca bir vücut diliyle kaleciyi ters köşeye yatırma suretiyle yanıltmış ve sola yerden plase bir vuruşla golü atmıştır. sağa atacak gibi ayağı kapalı tutarak seri bir şekilde gelip son anda bileğini çevirmiş ve topu sola yuvarlamıştır. topa yaklaşırken kolunu da sanki sağa atacakmış gibi kaldırması dikkat çekicidir.
1 şubat 2012 galatasaray antalyaspor maçında yine ustaca bir vücut diliyle kaleciyi ters köşeye yatırmış ve sola yerden plase bir vuruşla ağları sarsmıştır. bir üstteki golle aynı taktiği uygulamıştır.
25 mart 2012 galatasaray trabzonspor maçında da aynı taktiği uygulamış, başarılı bir vücut dili oyunuyla kaleciyi şaşırtmış ve sola yerden plase bir vuruşla golü atmıştır. sağa atlamaya niyetlenen kaleci son anda vuruşun sola yapılacağını anlamış fakat yerinden kımıldayamamıştır. yine yukarıdaki iki vuruşta yaptığı taktiği uygulamıştır.
15 ağustos 2012 galatasaray eyüpspor maçındaki ilk penaltısında çok kötü ve ortalama bir vuruşla topu kalecinin sağına atmış ve kaleci de rahatlıkla bu vuruşu kurtarmıştır. vücut dili kullanmadığı için kaleci köşeyi rahatlıkla bilmiştir.
15 ağustos 2012 galatasaray eyüpspor maçındaki ikinci penaltısında da vücut dili kullanmadan direkt topa vurmuş fakat sağa giden top doksana yakın bir yerden ağlarla buluştuğu için kaleci köşeyi rahatlıkla bilmesine rağmen oldukça zor bir yere gittiği için topu çıkartamamıştır. aslında büyük penaltı ustaları penaltıları böyle kullanırlar, atacakları köşe aşağı yukarı bellidir ama öyle bir vururlar ki kaleci uzansa da yetişemez.
23 ekim 2012 galatasaray cfr cluj maçında kalecinin sağına hemen hemen hiç konsantre olmadan çok kötü ve ortalama bir vuruş yapmış, kaleci de bunu rahatlıkla kurtarmıştır.
6 nisan 2013 galatasaray mersin idman yurdu maçında yine bilindik numarasını uygulamış, sağa atacak gibi gelip son anda sola vuruş yapmış ama vuruştan hemen önce biraz fazla duraksadığı için numarasını ele vermiştir ve kaleci doğru köşeyi yakalamıştır. melo'nun bu vuruştaki şansı sadece vücut diline güvenip önceki penaltılarda olduğu gibi yerden plase vurmayıp hem biraz daha havadan, hem de iyice köşeye atması olmuştur. böylece kaleci köşeyi bilse de topu kurtaramamıştır.
3 ağustos 2013 galatasaray porto maçında yine o bilindik taktiğini başarıyla uygulamış ve kaleciyi sağa yatırarak topu soldan ağlarla buluşturmuştur.
özet: melo konsantre olduğu zaman her iki köşeye de ustaca topu bırakıyor ama penaltıdan önce haldır haldır topa koşuyorsa bir şeyler yolunda değil demektir. usul usul adımlarla yaklaşıyorsa büyük ihtimalle kaleciyi şaşırtmak için kafasında bir şey kurgulamıştır ve bunu da başarıyla yapacaktır. nereye vuracağını bilemezsiniz, tamamen kendisine kalmış. yine de ben kalecinin soluna atmasını ve hemen öncesindeki numarasını en çok beğeniyorum.
21 eylül 2011 kardemir karabükspor galatasaray maçında bariz bir vücut dili taktiği uygulayıp kalecinin sağına, hafif yukarıdan ve köşeye temiz bir vuruş yapıp golü atmış, kaleci ise köşeyi yanlış tahmin etmiştir. topa hızla ve açılı hareketlenip sola atacak gibi pozisyon almış fakat son anda sadece bileğini çevirerek ustaca sağa vurmuştur.
14 ocak 2012 galatasaray karabükspor maçında ustaca bir vücut diliyle kaleciyi ters köşeye yatırma suretiyle yanıltmış ve sola yerden plase bir vuruşla golü atmıştır. sağa atacak gibi ayağı kapalı tutarak seri bir şekilde gelip son anda bileğini çevirmiş ve topu sola yuvarlamıştır. topa yaklaşırken kolunu da sanki sağa atacakmış gibi kaldırması dikkat çekicidir.
1 şubat 2012 galatasaray antalyaspor maçında yine ustaca bir vücut diliyle kaleciyi ters köşeye yatırmış ve sola yerden plase bir vuruşla ağları sarsmıştır. bir üstteki golle aynı taktiği uygulamıştır.
25 mart 2012 galatasaray trabzonspor maçında da aynı taktiği uygulamış, başarılı bir vücut dili oyunuyla kaleciyi şaşırtmış ve sola yerden plase bir vuruşla golü atmıştır. sağa atlamaya niyetlenen kaleci son anda vuruşun sola yapılacağını anlamış fakat yerinden kımıldayamamıştır. yine yukarıdaki iki vuruşta yaptığı taktiği uygulamıştır.
15 ağustos 2012 galatasaray eyüpspor maçındaki ilk penaltısında çok kötü ve ortalama bir vuruşla topu kalecinin sağına atmış ve kaleci de rahatlıkla bu vuruşu kurtarmıştır. vücut dili kullanmadığı için kaleci köşeyi rahatlıkla bilmiştir.
15 ağustos 2012 galatasaray eyüpspor maçındaki ikinci penaltısında da vücut dili kullanmadan direkt topa vurmuş fakat sağa giden top doksana yakın bir yerden ağlarla buluştuğu için kaleci köşeyi rahatlıkla bilmesine rağmen oldukça zor bir yere gittiği için topu çıkartamamıştır. aslında büyük penaltı ustaları penaltıları böyle kullanırlar, atacakları köşe aşağı yukarı bellidir ama öyle bir vururlar ki kaleci uzansa da yetişemez.
23 ekim 2012 galatasaray cfr cluj maçında kalecinin sağına hemen hemen hiç konsantre olmadan çok kötü ve ortalama bir vuruş yapmış, kaleci de bunu rahatlıkla kurtarmıştır.
6 nisan 2013 galatasaray mersin idman yurdu maçında yine bilindik numarasını uygulamış, sağa atacak gibi gelip son anda sola vuruş yapmış ama vuruştan hemen önce biraz fazla duraksadığı için numarasını ele vermiştir ve kaleci doğru köşeyi yakalamıştır. melo'nun bu vuruştaki şansı sadece vücut diline güvenip önceki penaltılarda olduğu gibi yerden plase vurmayıp hem biraz daha havadan, hem de iyice köşeye atması olmuştur. böylece kaleci köşeyi bilse de topu kurtaramamıştır.
3 ağustos 2013 galatasaray porto maçında yine o bilindik taktiğini başarıyla uygulamış ve kaleciyi sağa yatırarak topu soldan ağlarla buluşturmuştur.
özet: melo konsantre olduğu zaman her iki köşeye de ustaca topu bırakıyor ama penaltıdan önce haldır haldır topa koşuyorsa bir şeyler yolunda değil demektir. usul usul adımlarla yaklaşıyorsa büyük ihtimalle kaleciyi şaşırtmak için kafasında bir şey kurgulamıştır ve bunu da başarıyla yapacaktır. nereye vuracağını bilemezsiniz, tamamen kendisine kalmış. yine de ben kalecinin soluna atmasını ve hemen öncesindeki numarasını en çok beğeniyorum.