• 119
    o lanet olası pozisyonda yere düşüp acılar içinde kıvrandığı, bir türlü doğrulamayıp da karga tulumba saha kenarına çıkarıldığı andan itibaren aklımın başımdan gitmesine sebep olacak kadar çok sevdiğim basketbolcumuz. muhtemelen sakatlandığı için bu kadar gözyaşı döktüğüm yegane sporcudur. çocukluğundan beri hayalini kurduğu, gönülden bağlı oldu o formanın içinde ter döküp mücadele ederken; tam da galatasaray'ın müzesine bir avrupa kupası getirmiş olmanın keyfini yaşarken; muhtemelen o okul bahçesinde anne-babasının yanından kaçıp gittiği spor salonuna adım atarken hayal ettiği yere gelmişken; önünde yıldızlaşıp adını iyice duyurabileceği bir avrupa şampiyonası varken; sezon boyunca kulübede oturup da o bol sıfırlı kontratlarla hayatını kurtaran onca sporcu(!) varken, tam da kariyerinin zirveye doğru ivmelendiği bu zamanlarda böylesine ağır bir sakatlık yaşamasına isyan etmeyip de ne yapmalı insan?
    tedavi süreci ne kadar sürer, formunu tekrardan yakalaması ne kadar alır, bu sakatlığın kalıcı bir hasarı olur mu, olmaz mı?...
    bütün bunları kadere mi yormalı, şansa mı?...
    bu sakatlık lanetinin bir sonu var mı, olacak mı?...
    geçmiş olsun aslan yürekli ışıl... üstünde 10 numaralı parçalı formanla bir elin havada orta çizgiden geçeceğin; rakip takımın arasından sıyrılıp turnikeyi bırakacağın günü bekleyeceğiz inatla!...
App Store'dan indirin Google Play'den alın