• 828
    okan hocam'ın yine futbol okullarında ders diye gösterileceği bir oyun anlayışı ile rakibi sürklase ettiğimiz maç. 65 dakika boyunca izlediğimiz şey tam bir sanat eseri ve gurur tablosu. okan hocam da bütün takım da bununla gurur duyabilir. öyle ki rakibi kendi yarı sahasına hapsettik ve ön alan baskımız ve yoğun presimiz ile o kadar boğduk ki tottenhamlı oyuncular "çaresizlik" kavramını iliklerine kadar hissetmişlerdir.

    geçtiğimiz yıl aynı oyunu bayern münih maçlarında da** sahaya koymuştuk fakat bu sefer çıtayı bir tık daha yukarı çektik çünkü bu defa oyunumuzun, kazanma azmimizin, yüksek hırs ve motivasyonumuzun meyvelerini bol gol pozisyonu ve 3 golle aldık. fraser forster gününde olmasa veya birkaç pozisyonda üzerine gitmese o şutlar, ingiliz devini londra'ya tarihi bir hezimete yolcu ediyor olacaktık.

    yunus'un o pozisyonda, yani top açılırken sol ayağıyla uzak köşeye o şutu çıkarabilmesi,
    davinson'un rakiplerin ayağından tereyağından kıl çeker edası ile aldığı toplar,
    sara'nın orkestra şefi gibi orta sahanın hakimiyetini alması,
    mertens'in o yorgunluğa rağmen muhteşem asistleri ve skora yine direkt etki etmesi,
    osimhen'in öldürücü gol vuruşları ve
    icardi'nin çok daha olgun ve takımın lideri konumundaki oyun tarzı...

    bunlar işte bariz olarak önümüze çıkan kalitenin detayları...
    "iyi futbol iyi oyuncularla oynanır" önermesinin doğruluğunu görüyoruz çünkü çok kaliteli bir kadromuz, kaliteli bir hocamız ve üst düzey bir futbolumuz var.

    okan hocam'ın değişikleri maalesef yine geç yapması konusunda ise:
    rakip 10 kişi kaldığı bölümde solanke'yi oyuna aldıklarında, bizde de yorgunluk baş göstermişken golün geleceğini herkes öngörmüştü. keşke okan hocam golün gelmesini beklemeden mertens, icardi, osimhen üçlüsünden çıkararak orta sahaya ve geriye takviye yapsaydı. nitekim ilk değişikliğimizi 73. dakikada yaptık, yani golü yedikten 4 dakika sonra. akabinde bir tık daha güvence altına aldık takım savunmamızı. artık okan hocam'ın bu konuda daha tedbirli ve hızlı olması gerek.
  • 832
    umarım bir daha karşımıza çıkmaz bu takım. tabi ki galibiyetimiz çok önemli fakat ciddi eksikleri vardı tottenham'ın. yani biz bugün nasıl bu young boys'u biz yenerdik diyoruz, onlarda belki tam kadro olsa aynısını söyleyebilirler.

    inşallah çeyrek final, yarı final vs yaptığımızda tekrar karşımıza çıkmazlar. çünkü bu senaryo beraberinde iki şeyi getirecek. nasıl olsa biz bunları yendik daha önce ruh hali ve gereksiz bir böbürlenme, tam kadro bir tottenham. işi zora sokmaya gerek yok. bizden uzak olsunlar.

    ama bir diğer yandan ise bu galatasaray çok acayip bir takım. büyük takımlara karşı bir şekilde hep büyük oynuyor sonra gidiyor young boys filan yeniliyor köy takımı riga'ya puan veriyor.
  • 835
    türk futbol tarihinde eşi benzerine çok nadir rastlanan bir galibiyete sahne olan maç. galatasaray dışında hiçbir türk takımı herhangi bir ingiliz takımına karşı böyle dominant oynayıp galibiyet alamamıştır, 90'larda ingilizlere karşı olan makus talihimiz artık galatasaray tarafından kırılıp atılmıştır. ali sami yen bey artık huzur içindedir.

    (bkz: türk olmayan takımları yenmek)
  • 836
    gelecekte sahip olacağım çocuklarım! babanızla gurur duyun! sizlere muazzam bir galatasaray emanet etmek için hep çabalıyorum! armanın peşinde adanmış bir hayatım var; en büyük mirasım galatasaray’ımdır. galatasaray kültürüyle büyüyün, galatasaray’ın peşinden gidin.

    sevgili galatasaraylılar! kurucumuz ali sami yen tarafından işaret ederek çıktığımız bu yolda ingilizleri eze eze dize getirdik! çok mutluyum çok!

    kanalımda daha da çoğu var, birkaçını bırakıyorum. keyifli seyirler derken işte böyle diyorum!

    maç başı üçlü:
    https://youtu.be/rSWNog83KTE?si=LWfGbASjDdzD0_Wt

    şu da yunus’un tribün çekim golü:
    https://youtu.be/xU17UY3oCOc?si=V700FKrRstximYMP
  • 837
    ayaktopunu ingilizlerin icat edip, sömürgeler vasıtasıyla gittikleri ülkelerde tanıtmaları sonrası geçen yıllarla birlikte her millet kendi çapında bir tarz benimsemişti. ingilizler uzun top atmayı severken, italyanların "catenaccio"su gol yememeyi önceler. brezilyalılar "samba" ile işin gösteri kısmındayken, cruyff'un hollandası "total futbol"dan yanadır. ruslar komunizmin de etkisiyle "soğuk ve sistemkar" olurken, almanlar gegenpressing'çidir... baltık ülkelerinden afrika'nın çöllerine kadar her milletin kendine özgü bir oyun tarzı varken, biz türklere özgü bir sistem yoktur. illaki ki zorlayarak bir şeyler bulacak olursak, "vatan millet sakarya" gazıyla kaos futbolunu tercih ederiz. tabii, kimi zaman bu sonuç verir, milleti sokağa dökecek tarihi galibiyetler alırız, çoğu zaman da felaket sonuçlarla karalar bağlarız.
    avrupa şampiyonalarında, dünya kupalarında maçları seyrederken, hep benim de ülkemin bir futbol tarzı olsun istemişimdir yıllar yılı... lakin, ne federasyon başkanları, ne de gelen teknik adamlar bu konuda bir adım atamamıştır...

    ama, avrupa'ya türklere özgü bir oyun tarzı olabileceğini kazandığı uefa kupası ile gösteren fatih terim ekolünden gelen okan buruk, galatasaray'ın başına geldiği iki yılda takıma oynattığı rakip alandaki pres oyunu ile türk oyun sistemini icat etmiştir...

    şampiyonlar liginde kendisinden kat be kat kuvvetli bayern münih, manchester united gibi takımlara karşı galatasaray'ın sergilediği oyun herkesin alkışını alırken, ligde de derbilerde aynı oyun tarzıyla uzun yıllardır alınmayan galibiyetleri kolayca kazanıyordu...

    ve dün gece...
    "mini şampiyonlar ligi" gibi olan uefa avrupa liginin yeni formatının en güçlü şampiyonluk adayı tottenham karşısında tüm beklentilerin karşısında okan buruk yine rakip ceza sahası önünde basan ve stoperlerini de orta sahaya kadar çıkaran pres oyununu, hem de icardi ve osimhen gibi iki forvet adamıyla sahneledi ve rakibini tek kelimeyle "mat" etti...

    yunus'la son haftalarda olduğu gibi yine duran toptan başlayan bir pozisyonda harika bir golle öne geçti galatasaray, ardından golü atan yunus'un savunma zaafi ingilizlere beraberliği getirdi ama 20 ile 70. dakikalar arası öyle şiddetli bir baskı yaptı ki galatasaray, tottenham hocasının maçtan sonra dediği gibi manchester city bile olsa bu baskıya dayanamazdı... 37 yaşındaki mertens tottenham kalecisine "pres yapıyor", seria a da yılın futbolcusu rozetli ıcardi ve 100 milyon avroluk osimhen stoperlerin pas yollarını kapatıyor, sara ve torreira onlardan seken topları pirana gibi bekliyor, sanchez,kaan ve abdülkerim de duvarı orta sahaya çizgisinde kuruyordu.
    hal böyle olunca ne mi oldu?

    geçen sene bayern münih'in içeride dışarıda "şansa bala" ve de hakem katkısıyla kurtulduğu galatasaray, premier ligde 10 maçta 11 gol yemiş tottenham'a 3 attı, 9-10 tane de net gol kaçırdı... bunun dışında da en az 15 tane de pozisyon vardı... peki premier ligin en fazla gol atan ekibi, muslera'yı kaç kez zorladı? ilk devre iki defa, ikinci yarı da 4 defa...

    cevat prekazi demişti, "topun canı var, isterse girer, istemezse girmez" diye, ilk devre üç defa filelrle sarmaş dolaş olan meşin yuvarlak ikinci yarı nedense ultraslan tribünün önündeki kaleye girmek istemedi, galatasaray da rakibine ölümcül darbeyi vuramayıp, 90+7. dakikaya kadar ingilizleri oyunun içinde tuttu.
    anyalya maç yazısını yazarken, osimhen'in rovaşeta golünü louvre müzesine asalım teklifini sunmuştum, okan buruk da tottenham maçını ustalık eseri olarak cvsinin en üstüne yazabilir. bakmayın osimhen-kerem demirbay değişikliği sırasında "şımarık" futbolbilmezlerin ıslıklamasına, galatasaray'ın hocası dün gece sadece türk stili futbolun "prömiyerini" yapmadı dünya futboluna, aynı zamanda şahsi olarak kendi avrupa kariyerinin de kapısını açtı.

    aslan payını hocaya verdik ama futbol da "kaliteli ayaklarla oynanır". antrenmanda, taktik tahtasında, video analizlerde tüm yapılacakları gösterirsin de "yetenek" yoksa o ayaklar o topu beynin hükmettiği yere yollayamazlar. ama elinde mertens ve sara gibi kadife ayak varsa, meşin yuvarlak da gideceği yere itiraz etmez, ıcardi ve osimhen gibi golü koklayan golcü varsa, o topu filelerle buluşturur, sanchez ve kaan gibi tecrübe varsa, rakip senin kalene kolay kolay gelemez...
    her güzelin kusuru varsa, tarihi gecenin de "acısı" ıcardi'nin sakatlığı... mauro en az 6 ay sahalardan uzak kalacak maalesef. aşkın olayım'ı sami yen'de özleyeceğiz lakin galatasaray forması ile en fazla gol atan yabancı oyuncu olmak için atılması gereken bir 14-15 gol var, o sakatlık geçecek, o goller atılacak...

    maç sonu skorbordda yer alan görsel ise pastanın çileği gibiydi: ali sami bey'in galatasaray'ın kuruluş amacını belirten o meşhur sözü:

    “maksadımız ingilizler gibi toplu bir halde oynamak, bir renge ve bir isme malik olmak ve türk olmayan takımları yenmektir."

    yeniyoruz başkanım, yenmeye de devam edeceğiz, sen rahat uyu...

    kaynak ve maçtan fotoğraflar: https://ultrasmovement.blogspot.com/...ttenham-hotspur.html
  • 838
    kekremsi bir tat bırakan maçtır. vallahi de billahi de şaka değil, abartı değil. bu maçı düşündükçe mutluluk kadar “keşke” hissi de geliyor.

    minimum 6 tane atmamız gereken, sansasyonel skor almamız gereken bir maçtı. tüm dünyanın bizi konuşacağı bir skor almamız lazımdı. okan hoca çok çok daha fazlasını hak ediyordu. çok haksız bir skorla bitti.

    geçen yıl bayern maçlarının özetini bile izlemek istemiyordum. çok daha fazlasını hak ettiğimiz için. neredeyse o hisse yakın bir maç oldu. sadece osimhen 4-5 tane atmalıydı. çok hafif bir galibiyet oldu çok… tottenham taraftarının yüreğine çekiçle “galatasaray” yazacaktık. ah ulan…
  • 840
    tottenham forumlarından entryler:

    --- alıntı ---

    deyiş: seni öldürmeyen her şey güçlendirir... sanırım bu burada da geçerli. bundan ders çıkaracağız ve rezil galatasaray kalabalığı / atmosferi ile karşılaştıktan sonra pl'de deplasmana gitmek artık eskisi kadar zor olmayacak.

    --- alıntı ---

    --- alıntı ---

    'sadece' 1 golle kaybetmek, bir bozgun olabilecekken ve sahip olduğumuz herhangi bir gd'yi ciddi şekilde bozabilecekken, düşündüğünüzde inanılmaz!
    sonlara doğru bir ekolayzır çığlığıyla hala içeride olmak için iyi iş çıkardık...
    gala'ya tamamen haksızlık ederdim, ama siktir et onları!

    --- alıntı ---

    --- alıntı ---

    beklendiği gibi, bize bir helluva oyunu verdiler ve bir saat kadar bizden kolayca daha iyiydiler. kadromuz başa çıkamadı ve bu bakmamız gereken bir şey. sahadaki atmosfer kulağa harika geliyordu, hayranlarına tam kredi. eski anfield/old trafford'da olduğu gibi, sanki topu ağlara göndermiş gibiydiler.

    --- alıntı ---

    --- alıntı ---

    osimhein 3 - spurs 1

    adam bir tanrı gibi oynuyor!

    --- alıntı ---

    --- alıntı ---

    çok kötüydük, gala rahatlıkla 2 ya da 3 gol daha atabilirdi... onlara cephane üstüne cephane vermeye devam ediyoruz, bu çok saçma.

    neler olup bittiğine dair hiçbir fikri yok, bergvall'ın da yok. ama dragusin açık ara en kötüsü... birkaç aptalca meydan okuma için de yürüyebilirdim.

    brennan (asist hariç) ve mads hemen hemen awol. sonny, elit forvetler arasında en kötü ilk dokunuşa sahip olmalı.

    gray ve biss tek parlak nokta. zavallı frase terk edildi, kurtarışları için şükürler olsun.

    yeterince iyi değil.

    --- alıntı ---
  • 841
    45-65 arası tottenham'ı fazlaca hırpaladık. o 20 dakikada az şanslı olsak maçı çok erken koparmış olup çok daha rahat bir maç izleyecekken işler yine sarpa sardı ve icardimizi 85. dakikada kaleciye pres uygularken yaşadığı sakatlıkla sezon boyu kaybettik.

    düşündükçe çıldırıyorum, maça sevinemedim, galibiyet umrumda değil. sinerji kaçtı, umarım işler daha da kötü gitmez. icardi bir liderdi, takım tarafından doğal yolla kabul görmüş bir lider.

    keşke hiç olmasaydı bu maç. keşke kaybetseydik.
  • 842
    toplamda 104 kilometre koşu mesafemiz olan maç tottenham ise 109 km koşmuş.
    https://www.uefa.com/...ottenham/statistics/

    tamam baskılı oynadık iyi mücadele ettik eyvallah ama bakıyorum internette yine sallamasyon bilgilerle 70 dakika'da mertens 13 kilometre koştu desen mi ararsın. icardi 13 kilometre koştuğu için sakatlandı desen mi ararsın.

    tempo ve fizik olarak halen daha premier lig takımlarının gerisindeyiz. türk hakemleriyle de önüne geçmemiz asla mümkün değil. bizden daha genç ve tempolu takımı tamamen taktik anlayışımızla mat ettik.

    adamlar alışmış rakiplerin tek forvetli ya da forvetsiz dizilişlerine, alan savunmasıyla karışık ön alan baskısına. biz adamların üzerine osimhen mertens icardi torreira hatta davinson sanchez'i salınca neye uğradıklarını şaşırdılar.

    şaka maka şu çift forvetli ön alan baskılı topu 90 dakikaya yayabilirsek tiki takacıların, forvetsiz top oynayan mekanik futbolcuların anti tezi olacağız.
  • 843
    tottenham forumunda yazilan;

    --- alıntı ---

    ilk 11 oyuncularımızı aldığımızda 10 kişi bile olsak çok daha iyi görünmemiz şaşırtıcı değildi.

    --- alıntı ---

    yorumuna;

    --- alıntı ---

    "daha iyi göründük" söyleminin esas nedeninin baskıyı bırakmaları olduğunu düşünüyorum.

    --- alıntı ---

    cevabinin verildiği mac.

    cok guzel macti. daglari taslari kacirdik. az once bir kez daha izledim. cocuklardan dolayi maalesef maclarda araliksiz, soluksuz tum maci konsantre izleyemiyorum. 2. yarinin ilk 10 dakikasini falan dusununce 7-8 bile atabilirdik.

    rotasyonmus, deneyimsizmis, stoperler 3-4. tercihmis falan geciniz bunlari. adamlarin sahaya cikan en tecrubesiz en dandik oyuncusunun bonservisi bizim kendimize ait kontratli ust duzey oyuncularimiza fark atiyor.

    osimhen'i cikarinca takimimiz onlarin degerinin 10'da biri ediyormus falan. bunlari da geciniz. azim degerimizi ust duzeydi.

    ciktik, 3-4-1-2 duzeninde oynayabileceğimiz en iyi oyunu oynadik, daha once de yazdim "ben cikar topumu oynarim, rakip bana onlem alsin" şımarıkliigi yapmadik. efendi efendi calisilmis pozisyonlarla ( yunus'un attigi gol mesela) gollerimizi attik. panik yapmadik. sakin olunmasi gereken yerde sakin olduk. yenilebilirdik de, tottenham oyuncularinin beceriksizlikleri de oldu, bizimkilere top gostermedigi sekanslar da oldu. ama hic birakmadik. cigerimizi disari tasirdik, hakkimiz olan bir galibiyet aldik.

    ust turlarda muhtemelen tekrar karsilasacagiz.
  • 847
    adamlara helal olsun herhangi bir çirkeflik yapmadan kendilerini her ikili mücadelede yere atmadan efendice yenilip gittiler.

    okan buruk tam galatasaray'ın dnasına göre futbol oynatıyor. rakip kim olursa olsun geride oyun kabul etmiyoruz. top rakibe geçince şok ve boğucu pres, iştahlı futbol, savaşçı futbol tam bizim istediğimiz galatasaray bu işte. geçen sene bayern'e de aynı oyunu oynadık ama yenemedik. bu sene tottenham'a daha iyisini oynadık ve kazandık. okan buruk inşallah böyle üstüne koya koya devam eder ve galatasaray'a bir sistem oturtturur da avrupa'da pısırık galatasaray değil de vuran kıran bir galatasaray yaratır ve geliştirir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın