yıldız transferlerle birlikte olumlu hava yakaladığımız son günlerde deplasmandan kayıpsız dönerek rüzgarı arkamıza aldığımız karşılaşma. maçlardan bazı notlarım şu şekilde:
ilk dakikalarda antalyaspor'un atağında
abdülkerim'in ani pozisyon değişimi savunma hattının kafasını karıştırdı, antalyaspor hücum hattının ara pası ile tehlikeli an geçirdik.
kadro tam anlamıyla uyum sağlayamamış, takım içi koordinasyon sağlanamamış. gayet normal, birlikte geçirdikleri ilk sezonun ilk maçı. herhangi bir sorun yaşamadan atlatmamız sevindirici.
marcao'nun yokluğunda geriden oyun kurmayı hedef edinen oyuncu
abdülkerim gibi. dakika 7'de kendisi topu 2. alana kadar getirdi fakat topu kaybetip savunmada 1 kişi eksik bıraktı bizi. ilk yarının sonlarında ise kendisi başarılı bir şekilde bunu gerçekleştirdi.
geriden oyun kurma felsefimizin değişmediğini kanıtlar nitelikte örnek. abdülkerim fiziki açıdan çok üstün gözüküyor, böylesine -teknik kapasiteden çok fiziki kapasitenin önemli olduğu- ligler için tereyağında kaymak gibi bir olay. antrenmanlarda kendisini daha çok geliştirip bu felsefenin üzerine koymasını bekliyoruz.
nellson ise uzun paslarıyla takıma hücum anlamında katkı veriyor.
nellson ayağı sağlam ve neredeyse hatasız pas yapan bir savunma oyuncusu. atmış olduğu uzun paslar çoğunlukla isabetli ve tehlike yaratıcı unsurlar teşkil ediyor. tek sorun abdülkerim ile birlikte oyun kurucu olarak oynamaları. bunun temel sebebini maçta henüz 6 numara olmamasına bağlıyorum. bu yüzden ön libero görevini nellson ve abdülkerim kapatmaya çalıştı gibi.
yunus akgün dakika 16'da kimsenin düşünemeyeceği paslarına bir yenisini daha ekledi, sadece ilk yarıda değil, ikinci yarıda da atmış olduğu paslar, yapmış olduğu çalımlar yunus'un yetenekli olduğunun kanıtı. yunus yaratıcı kimliği ile rakibin savunma gardını bir anda düşürebiliyor. böylelikle takımın 10 numara eksikliği ortadan kalkmış gözüküyor.
patrick van aanholt 21-22 sezonunun aksine artık hücum hattına katılmayı tercih etmiyor, aldığı/çaldığı pasları daha çok abdülkerim ile paylaşıyor. aanholt bazen çok etkili bir oyuncu halinde, bazen de vasat altı performans göstererek sürekliliği sağlayamıyor maalesef.
oliveira genel olarak tutumcu bir futbol sergiledi. daha çok takımı derleyen/toplayan bir oyuncu olarak görev yaptı. takım hücuma çıkarken arkada olası bir kontrayı önlemek için tetikte durdu. üstelik atmış olduğu çoğu pas adrese teslim ve tehlikeli paslardı, ayağı çok kaliteli, arkasında berkan, yanında emre akbaba olması ve yanındaki oyuncuların berbat bir futbol sergilemesi sebebiyle istediğini, kafasında kurduğunu tam anlamıyla sahaya yansıtamamış olabilir, gayet normal.
dakika 31'de
emre akbaba'nın atmış olduğu harika pas ile değişen atak yönüne hazırlıksız yakalanan antalyaspor defans hattının, afallaması ve aanholt'un içeriye pası bize golü sağlayabilirdi. fakat emre akbaba bu dakikadan sonra oyundan düşmeye ve yeterli performans verememeye başladı. idmanda gösterdiği performansın gerisinde bir performans göstererek hayal kırıklığı yaşattı.
muslera maçı gol yemeden geçirmemizi sağlayan en önemli kişiydi. çıkarmış olduğu penaltı, yapmış olduğu kurtarışlar ve niceleri.
berkan kutlu oyundan çıkana kadar maçın
boey ile birlikte takımın en kötüsüydü, ani kontralar yediğimiz zaman defansımız her zaman bir sıfır gerideydi, hazırlıksız ve eksik yakalandık; bunun temel sebebi 6 numara olarak görev yapması gereken
ama ne hücumda, ne de geçişte etkisi olmayan, tam anlamıyla hayalet gibi davranan berkan kutlu sebep oldu.
ben izlerken çok keyif aldım, henüz ilk maç olması sebebiyle okan buruk'un kafasındaki oyun planını yazmayı uygun bulmadım.