bu maçın mevzusunu açan beşiktaşlı dostlarınıza o sezon kendilerini ligde, kupada, tsyd'de, c.başkanlığı kupası'nda, kısaca her kulvarda nasıl tokat manyağı yaptığımızın hatırlatılması da farzdır.
aşağı yukarı 86-87 şampiyonluğumuzu hatırladığımı hesaba katarsak yaklaşık 35 yıldır takip ettiğim galatasaray futbol takımlarında beni oyun ve mücadele olarak tatmin eden takımlar sıralamasında ilk 3'e yazacağım dönemdir.
sağolsun babam sıkça maçlara da götürürdü o dönem (hey gidi sami yen atmosferi), rakipleri nasıl eze eze yendiğimizi iyi hatırlıyorum, yeri geldiğinde 10 kişi ile (fener'e kadıköy'de 4 atmışlığımız var), kimi zaman 9 kişi ile (ligde trabzon'a 65 dk 9 kişi oynayıp, golü bulup, sok dk golüyle galibiyeti kaçırdığımız, kupa finalinde ise şerefli-hakkılı efendilerden kupayı söke söke aldığımız maçlar var) rakiplerine sahayı dar eden bir takımdı o.
bu nedenle benim üzüntüm böyle iyi bir takımla ankaragücü'ne 11 atıp efendilerin 10-0'lık ads rekorunu tarihe gömememek oldu.
kısaca, bu maçta ankaragücü 8 yiyip 18 yemediğine şükretsin, zira öyle "takım"dı o günkü galatasaray futbol takımı...
(bkz:
4 ekim 1992 galatasaray trabzonspor maçı)
(bkz:
11 nisan 1993 fenerbahçe galatasaray maçı)
(bkz:
5 aralık 1992 beşiktaş galatasaray maçı)
(bkz:
7 nisan 1993 beşiktaş galatasaray maçı)
(bkz:
12 ağustos 1992 galatasaray beşiktaş maçı)