türk futbol tarihini bilen herkesin diken üstünde durması gereken maç. türk futboluna direkt ilk dakikadan ters gelen 3 ekol vardır.
kuzey avrupa, alman ve ingiliz. ingilizler tempo ile bitirir, kuzeyliler disiplin ile, almanlar disiplin ve yetenekleriyle maçları bitiriyorlar.
kazakistan da her ne kadar kuzey avrupa olmasa da o ekolde oynayacağını düşünmek tuhaf olmaz. bu konuya dönmeden 2 noktaya değineceğim.
bize karşı uygulayabilecek 2 net taktik ve türevleri var.
1 kaleye kadar verimli baskı. geriden topu çıkartırken sıkıntı yaşayan bir takımız. orta saha da geldiğinde peşinde adamla geldiğinden ve önden yardım bulamadığından sıkıntı büyüyor.
2 fizikle düşür boş alandan en az 3 kişi hücuma çık. özellikle kanatların dönüşü zayıf. sneijder falan zaten çok sinirlenirse maçta 2 kere 3 kere dönüyor o kadar.
kaldığımız yerden devam edelim.
rakibin ne yaparsa yapsın çok disiplinli yapacağı aşikar.
ilk dakika golü bana göre çok önemli. ilk dakika golü bütün bu yazdıklarımı ofsayta düşürür ben de keyifli keyifli stres yapmadan maçı izlerim oh mis.
klasik bir şey denir bu tarz maçlar için. enine açmak. ama bana göre ne hura saldırmak ne de enine açmak yetmiyor. hatırlarsınız son litvanya türkiye maçında iyice kapattık rakip kaleyi ve zar zor gol attık. ama 4-0 da bite bilirdi ilk yarı. volkan ve gökhan burak'ın yanına gömülene kadar çalım atabilen adamlar olduklarından bence gayet makuldu. (ilk yarı için.) ancak unutmayalım bizim kanatlarımızın bu özelliği ile ortaya çıkmıyor.
aynı şekilde enine açmakta bence yetmez. biz 3'lü gruplar yapıp topu çıkartan ve ya koşan adamın önüne atıp mesafe alan bir takımız. rakibi istiyeceği şeyi yapmaya itmeye gerek yok. sıkışmasınlar orası bir ferahlasın.
umut bulut. bana göre kilit adamlardan biri. antep maçında podolski attığı golde nasıl stoperi çektise göbeği ne yapıp edip açmalı. bu olursa bizim işimiz çok kolaylar.
atletik bekler. carole ve denayer'e bakınca rahatlıyorum. bu adamların atletik özellikleri ve hakan ın aklı (semih'te formda allahı var) beni olası indir vur gol olsun korkusundan uzak tutuyor.
bilal kısa maçta kendine yer bulacaktır. hoca selçuk ile başlarsa bir şey demem ki bence öyle olacak. deneyim atacaktır ortaya. ama bilal'in önemli bir özelliği var. emre dahil hiç bir orta sahamızda olmayan. seri dönüp seri adımlarla önündeki adamın arkasına geçmesi. lazım olacaktır.
sabri nin aportta beklemesi gerekiyor. onun maça katabileceği bir ateş olabilir.
son iki notundan biri pas kaybı. zaten şl de tehlike hunisi civarında ve ya açık alanı rakip görecek şekilde pas kaybı yapmak intihar. top ne kadar bizde o kadar az kontra. top ne kadar tehlikesiz bölgede kaybolur kontra atak sıfır olur.
konsatrasyonu yüksek tutup sakinliğimizi ve disiplini bırakmazsak alımızın akıyla çıkabiliriz. ama daha yeni fener malmö maçı yaşandı.
dip not: grup açıklanması tabiki bu maça hepimiz 3 puan yazdık ama 1 puan da iyidir. 1 puan da bizi çıkartır. bizim gruptan çıkma maçımız benfica ile. o yüzden önce kaybetmemek diyorum. so sözüm...
(bkz:
konsantrasyon)
edit: şunu da yazmak isterim. rakip hayrına burada değil. hjk maribour ve apoel'i eledi. apoel'i son senelerde avrupa ligi'nde biliyoruz. zira maribour da şl'ye 4. torbadan girse kimse şaşırmaz.