401
ante scriptum: ömer bayram'ın bu takımda yeri yok.
bu futbolla belki şampiyon olabiliriz, ancak bu futbol, ötesi için hiçbir şey vaat etmiyor.
"ilk 11" kavramına hizmet edemeyen birçok futbolcuyla "idare ediyoruz". bu lig bizim, ancak bizim asıl ligimiz şampiyonlar ligi ve orası için umut vermiyoruz. futbolumuz olgun bir futbol değil. eksik çok.
post scriptum: ömer bayram'ın bu takımda yeri yok.
402
kötü oyun, iyi galibiyet. çeltik tarlasında oynamamıza veriyorum bir kısmını ama çok çok kötüydük. ikinci yarı hiçbir şey yapmadık neredeyse. mohamed ilk yarı atmasa sıkıntıya girebilirdik.
403
kayıpsız atlatmak önemliydi ama oyun kötüydü. oyuncularımız bazı maçlarda çok laubali oluyorlar nedense ve istisnasız hepsi böyle oluyor. bu maçta da böyle oldu maalesef.
umarım gerekli dersleri çıkarırız bu maçtan.
404
galibiyete rağmen beni oldukça üzen maç. mustafa mami’nin özellikle 2.golünü gördükten sonra premier lig’e bir adım daha yaklaştığını hissetmek beni derinden yaralamıştır.
405
27 şubat 2021 galatasaray bb erzurumspor maçı bizim için puan açısından sevindirici ama oyun açısından düşündürücü bitti. zemin kötü olabilir, pas yapmaya ve oyun kurmaya engel olabilir lakin bu kadar kolay pozisyon vermemiz ciddi sıkıntı. umarın diğer maçlarda bu kadar pozisyon vermeyiz.
406
şu yoğun fikstürde, kasmadan, kazasız - belasız, sakatlık yaşamadan rahat galibiyet almak gibisi yok. oynadığımız futbolu eleştiren arkadaşları anlamakla beraber eleştirilere katılmıyorum. ligin en zor deplasmanlarını oynadığımız, üzerine türkiye kupası maçı oynadığımız ve kupa harici kayıp yaşamadığımız bir dönemden çıkmışız. bu kadar rahatlık gayet normal. ileride daha çok tempolu oynayacağız. fikstür de buna müsait. 8'de 8 yapmışız, biraz tadını çıkarın aq.
emre kılınç'ı, arda'yı, yedlin'i beğendim. gedson her daim iyiye gidiyor. topu alıp gittiği vakitler acayip hoşuma gitti. maç temposuna alıştıkça daha iyi olacak. ömer bayram da genelde kötü oynadığı bölgede iyi iş çıkardı. onyekuru idare etti, etobo da taylan'ın yokluğunu aratmadı. luyindama - marcao ikilisi de gayet hatasız oynadı. muslera'yı zaten bahsetmiyorum artık. keşke feghouli'yi de görseydik, belki de henüz hazır değildir ama belhanda felaket kötü oynadı. bir tane topunun bizde kaldığını görmedim. neyse..
mostafa kardeşim; muslera'dan başka bunu pek söyleyeceğimi zannetmiyordum ama ''sen allah'ın bir lütfusun kardeşim'' <3
407
her ne kadar iyi oyunumuzu izleyemediğimiz için üzülsem de galibiyet için çok sevindim. artık son haftalara giriyoruz önemli olan tabii ki galibiyet ama ilerleyen haftalar için bu şekilde oynarsak kolay kazanamayabiliriz. en azından 20- 25 dakika baskın olmalıydık. sonradan oyuna giren taylan ve babel'in formsuzluğu da dikkat çekiyor. inşallah önümüzdeki ilk maçta yine güzel oyunumuza devam ederiz.. bu maç için fazla söylenecek bir şey yok; sanki bitse de gitsek havası vardı.
408
galibiyet ile sevindiren ama oyun ile hiç tatmin etmeyen bir maç oldu. 2. yarıda böyle geride kabullenip de bu kadar pozisyon vermek düşündürücü. kontrollü oynamayı anlarım ama şu erzurum'a karşı koca devre boyunca neredeyse hiç hücum aksiyonu görememek de çok normal bir durum değil. önümüzde nispeten daha kolay bir fikstür olabilir ama bu oyunu tekrarlama riskini almayız umarım.
409
galatasaray'ın bu maçta fazla iyi görünmemesinin nedeni oynamaya çalıştığı hatta ısrarla oynamaya çalıştığı pasa dayalı oyundur. bjk, ts gibi takımlar erzurum'u rahat geçerler fazla da pozisyon vermezler kendi sahalarında. çünkü bu iki takım da pragmatist bi' oyunu tercih ediyorlar. bence galatasaray'ın şu anki oyuncu topluluğu paslı oyuna çok müsait değil. dikkat edildiğinde erzurum atletik ama yeteneksiz bi' takım olduğu hemen görülür. neredeyse 90 dakika pres yapmaya çalıştılar galatasaray'a ve bence başarılı da oldular galatasaray'ın pasla çıkma ısrarı erzurum presini kıramayınca kritik yerlerde top kayıplarına sebep oldu ama allahtan erzurumlu oyuncular bunu değerlendiremedi. halbuki pres yapmaya odaklanmış erzurum'a istediğni, çalıştığını vermemek lazımdı ancak 3 puan önemli tabii. kalite farkıyla kazandık maçı.
410
galip gelirken ne oynadığımızı anlamağım bir maç oldu. zaten hoca da çok memnun olmayacak ki bu minvalde açıklamalar yaptı bu takıma mutlaka bir yaratıcı oyuncu lazım ki buna en yakın isim formda bir feghouli.
411
kötü oyunla kazandığımız bir başka maç.
en çok arda ve yedlin'i beğendim. mustafa muhammed'i söylemeye gerek yok. geri kalan oyuncuları idare eder buldum. onyekuru'yu ise beğenmedim.
ikinci yarı ne yaptık yine anlamadım. erzurum 3-4 tane net pozisyona girdi. bir gol atsalar, son dakikalar zor geçecekti. ilk yarıyı da beğenmedim ama ikinci yarı baya kötüydük.
erzurum'un kadrosundan daha kötüsü bizim zemin. bir kar yağdı, zemin dağıldı, çamur oldu. bu durum kabul edilemez. her sene aynı terane. atatürk olimpiyat stadına bakım yapan ekip kimse tutun seneye getirin. en büyük transfer olur.
zor fikstürden çıktık. erzurum maçından sonra ankaragücü(d), sivas(e), kayseri(d), rize(e) ile oynayacağız. hatay'a kadar 4 maç 12 puan yapmamız lazım. o sıra rakipler takılır illa. hatay deplasmanına puan avantajı ile gitmeliyiz.
412
saha zeminine ve kötü oyuna rağmen alınan 3 puan çok güzel ama... işte o amanın sonrası biraz can sıkıcı.
muslera, yedlin, etebo ve mohammed fark yaratan oyunculardı. arda, luyindama, emre ve marcao idare ettiler. onyekuru etkisizdi. ömer arkasına bir sürü adam kaçırdı. gedson ise maalesef hiç hazır değil. ama istisnasız en kötü performansı gösteren belhanda oldu.
kazanan kadro bozulmaz argümanının cezasını türkiye kupasından elenerek çektik, umarım lig’te kazaya uğramayız. skor bulduktan sonra oyunu rakibe verme huyumuzdan bir an önce vazgeçmemiz lazım, versek bile oyunu tutabilmeliyiz. hem topu veriyoruz, hem oyun üstünlüğünü veriyoruz üstüne pozisyon veriyoruz.
son haftalarda maç sonlarını kötü geçiriyoruz. orta sahada ve ikili mücadelelerde ayakta kalamıyoruz. değişiklik yapmada geç kaldığımız gibi, mücadele gücümüzde düşüyor.
ilk yarı erzurum kapalı oynadı, iki güzel golle skoru aldık. ikinci yarıda olması gereken hızlı hücumlarda, direkt kaleye inmek ve geride daha sağlam durup rakibe şans vermemek olmalıydı. tek hızlı atağımızı kerem ve taylan iş birliğiyle duraklama dakikalarında yaptık, rakibe ise bol pozisyon verdik.
hata yapma lüksümüzün olmadığı haftalara yaklaştık. oyun gücümüzü daha üst seviyeye çekmemiz lazım. gedson hazır değil. ilk yarı ara ara güzel şeyler yaptı ama ilk on bir için daha zamana ihtiyacı var. onun yerine taylan’ı alıp etebo’yu sağ içe çekebiliriz. rakipler onyekuru’ya özel önlem alınca, sol kanat ömer ve onyekuru ikilisiyle tıkanıyor. arda top tutma konusunda çok iyi ama takımı hücuma çıkarma konusunda çok yavaş. maç kondisyonu hala yeterli değil. 55 - 60’tan sonra oyundan çok düşüyor. ömer bayram’ın arkasına çok adam kaçırıyor. sarachhi’nin en kısa zamanda sağlam bir şekilde dönmesi gerekiyor. hatta saracchi dönerse iki atlet bekle hoca maç içerisinde 3’lü sistem dener mi.? diye düşünmedim değil aslında.
biz her türlü pozisyona gireriz, ama saha içi sıkıntılarımızı bir an önce çözmemiz veya en aza indirmemiz lazım.
413
oynadığımız oyunu maalesef beğenmediğim maç. bireysel yetenekle, mustafamız muhammedimiz, maçı çözdük açıkçası. hücum anlamında bir de yedlin'le etkili olduğumuzu söyleyebilirim. 3 puanı alınca pamuk gibi oluyorum ben şahsen ancak daha 14 maç var. oyun anlamında daha etkili olmalıyız. 2-0 olduktan sonra zemin ne kadar kötü olursa olsun kontraya daha etkili çıkıp pozisyonlar bulmalıydık. beşiktaş'ın mesela en etkili olduğu konu bu heralde, anında rakip kaleye çökebiliyorlar. 2-1 olsaydı baya stres yaşayabilirdik. önümüzdeki maçlarda elbet hedef 3 puan, ancak oyunumuz daha etkili olmalı. izlerken daha fazla tat almalıyız.
414
en azından beklediğimiz kadar iyi oynamadığımız ancak golcü mostafa ile işi götürdüğümüz maç. çok fırsat verdik rakibe, bunu fenere karşı alanyaya karşı vs. yapsan okey ama alt sıra takımlarını ezip geçmek lazım ama olmuyor.
buradan çıkacak ders; kolay maç yok!
415
oynadığımız oyunu benim de beğenmediğim maç. malatya ve kasımpaşa maçlarında bile daha iyiydik o zeminlere rağmen. yine de bu zeminde de insan bir şey diyemiyor takıma. sakatlık riski, sıkışık fikstür, topun akmadığı bir zemin... neyse ki sıkıntısız aldık 3 puanı. sıradaki!
416
sadece 15 dakika (30 - 45 arası ) oyanayarak kazandığımız bir maç. evet zemin oldukça kötüydü ve erzurumspor'u sadece üstünden atlanması gereken bir engel olarak gören psikolojiyi anlıyorum ancak yine de topu bu kadar vermemeliydik.
417
vasat bir performans gösterdiğimiz maç. iyi oynamama sebeplerimizin başında alanya galibiyeti sonrası görece daha zayıf bir takımla oynamanın getirdiği rehavet geliyor. rakibin bizi 11 kişi karşılayacağını, mustafa, onyekuru üzerine özellikle duracaklarını, açık alan vermemeye çalışacağını hatta bırakın bir puan hedefini maça fark yememek için çıktığını biliyoruz. nitekim hem bakkal'ın maç önü söylediklerinden hem de takımlarının saha dizilişine baktığımızda bunu görebiliyoruz.
biz topu hızlı taşıyan, pas trafiğini önceleyen, beklerinin açık oyuncularıyla yakalayacağı uyumla kanat akışkanlığını sağlayan bir takımız. bir diğer özelliğimiz de rakip savunmaya yaptığımız baskı. son özellik dışındakileri yapabilmemiz için ise kilit bölgelerdeki oyuncularımızın formu ve saha zemininin uygun olması gerekiyor. pas oyununun kilit oyuncularından biri olan ve topu savunmadan çıkartırken rakip presini ikiye bölen donk yerine tercih edilen luyindama'nın felaket performansı birinci bölgeden ikinci bölgeye geçişlerde bizi sıkıntıya soktu. bu da atak başlangıçlarımızın kalitesini ciddi derecede düşürdü, takımı aksattı. bu duruma iyi niyetli oynayan, belirli özelliklerini göstermeye başlayan yine de birkaç haftaya daha çok ihtiyacı olan gedson'un hazır olmaması, bugün bence genel olarak iyiler arasında sayılabilecek, savunma katkısı çok yüksek olsa da oyun zekasının vasat olan etebo'nun birinci oyun planımızın hücum aksiyonları için yetersiz oluşu, onyekuru'nun düşük performansını da eklediğimizde istenilen bir oyun ortaya çıkamıyor. arda, emre kılınç, marcao, mustafa, yedlin, biraz etobo ve ömer 'in vasat üstü oyunu ön alan presi ve bireysel yetenekle çözdüğümüz bir maç oldu. rehavet, birincil oyunumuzu etkileyen unsurlar ve zemin etkisinin vasat oyunun temel sebebi olduğunu düşünüyorum.
olumlu olarak yine gol yemediğimiz, ciddi bir pozisyon vermediğimiz, skor yorumcularının aksine arda'nın direkten dönen topu, emre kılınç'ın iptal edilen golü ya da aynı pozisyonda heny'e verilmeyen faulün sonucu, gedson ve emre'nin zorlamaları, kerem'in kaçırdığı gol yine de bir farka uzanabileceğimiz bir maçtı. marcao - emre istim üzerinde. yedlin uyum sağlamış biraz daha ayakta durması gerekiyor, mustafa ise bambaşka. sarrachi, soso, taylan ve donk ile çok daha farklı olacak takım.
hocamızın da değişiklik için 83 sonrasını beklememesi gerekiyor. maç kerem diye bağırıyor daha erken oynatıp daha fazla süre verebilirdi ki kısacık zaman içinde faydasını gösterdi. ne olursa olsun galibiyet serisi 8 oldu. ankaragücü'nü de yenme olasılığımız yüksek. 9 maç üst üste kazanmak ve 25. hafta geride kaldığında hala 20 gol altında kalmak çok değerli. kısa bir toparlanma sonrasına daha canlı bir oyuna döneceğiz.
418
tatava yapmadan istediğimizi alıp yola devam ettiğimiz maç. üç günde bir maç temposunda fazlasını beklememek lazım.
419
biz mesaj maçı olsun vuralım geçelim dedik ama öyle olmadı.
önemli olan kazanmaktı tabii ama keşke iyi oyunu da ekleseydik.
muhammed ve birkaç isim hariç tüm takım vasat oynadı.
şu aşamada sakatlık olmadı o iyi.
seri de 8'e çıktı. kolay maç yok.
420
kazanarak devam etmemiz iyi oyundan daha önemli. ama sezonun geri kalanı için aklımdaki soru işaretlerini gideremedim.
emre - gedson - etebo orta sahası yaratıcılık anlamında eksik kalıyor. sağ kanatta feghouli , orta sahada belhanda'nın form tutup formayı alması gerekiyor.
421
yakaladığımız 8 maçlık seride en kötü oynadığımız maçtır. ama öyle bir hava var ki sanki ligin başından beri kötü oynuyoruz. alanya maçının 2. yarısını eleştiriyoruz tamam ama neden ilk yarıdaki mükemmel oyunu görmüyoruz? etebo ve luyindama ikisi birden olduğu zaman takım top çıkarmakta çok zorlanıyor. son 2-3 maçtaki nispeten durgun oyunun sebebi de bu. etebo her ne kadar toparlamış olsa da kapasitesi yetmiyor maalesef, pas konusunda sıkıntılı bir oyuncu. taylan'ı çok arıyoruz orada. luyindama ise birkaç iyi uzun top atmış olsa da mesela maçın başlarında 5 dakika içinde 3 basit top kaybı yaptı, ayrıca isabetli attığında bile dün birçok kez topu marcaonun 1-2 metre gerisine attı. bu da zaten kapanarak oynayan rakibin tekrardan yerleşmesini, rahat pozisyon almasını sağlıyor. oyun da sıkışıyor böylece çok daha hızlı çevirmeliyiz oyunu.
422
zemin şartlarını görünce gayet iyi oynadığımız maçtır. bizim takım pas oyununu çok seviyor. buna yatkın bir ekibimiz var. fakat arena'nın zemininde değil pas yapmak sağlıklı şekilde yürümek bile işkence.
424
en iyi topu oynadığımız kadrodan bu maç özelinde donk-taylan-sarrachi yerine luyindama-etebo-ömer bayram ile çıktık. ona rağmen maçı bir şekilde kopardık. soso geri dönecek, taylan'ı bir süre idareli kullanmamız gerekiyor ama o da tam kapasite dönecek, gedson daha hazır değil, zemin de bize müsade etmedi. ayrıca ligin boyu kısaldıkça rakibinizin geriye yaslanarak oynadığı ve kapalı savunmayı zor açacağımız oyunlar gelmeye başlıyor yavaş yavaş. dün de bunlardan biriydi, erzurum için ligin şu haftasında 1 puan çok şey ifade ediyor.
kısacası milli araya kadar kendimizi kazana kazana atarsak hem zemini toparlarız hem oyun alışkanlığı oturur hem de taylan'ı da ağrıları azalınca geri kazanırız, o noktadan sonra başka birşey izleyeceğimizi düşünüyorum. erzurumspor'u da oyunu çirkinleştirmeden mücadele ettikleri için tebrik ediyorum.
425
takım, hocamız ve zemin kötüydü. mete yetersiziyse art niyetliydi. aleyhe karar için yer arayıan bir görüntü çizdi.
mostafa, muslera en iyilerdi. mostafa'nın performansı beni sevindirdiği kadar üzüyor da. eline bakan bir oyun oynamaya başladık.
her golünde, pozisyonunda ekmeğini taştan çıkarıyor. ona servis yapmakta zorlanıyoruz oyun olarak. mostafa'yı çıkardığımızda kazanmakta zorlanan bir galatasaray kalabilir elimizde ki bunun cezası, sakatlığı var. lig sonuna kadar kaçıracağı maçlar da olacaktır.
diğer oyuncular içinde vasat üstü oynayan olmadı bana göre.
zemine gelince, bu zemin çok başımızı ağrıtır. galatasaray gibi bir takım tarladan hallice bir sahada oynamamalı, milyonluk oyuncuların vitrini bu kadar kötü olmamalı. zemin sorumlusu hesap vermeli.
allah’a şükür bu maçı da kayıpsız atlattık. lig çok uzun, daha köprünün altından çok şu geçer. yönetim bu süreçte medya, mhk ve tff gibi bize bilenmiş dış mihraklara karşı terim ve takıma kalkan olmalı. yolun sonu şampiyonluk inşallah.