• 426
    her pozisyonda kendini yere atan geberik hokkabazspor'a maçı ellerimizle verdik. bizim takımın ne yaptığını ben hiç anlamiyorum bir takım maçın büyük bölümünü sinik, pisirik, gole davetiye çıkarır şekilde oynar mı allah aşkına! mental olarak o kadar yerlerdeyiz ki sahada dayak yiyoruz ortaya bir hırs koyamıyoruz, tehlikeli bir atağa dönüşecek pozisyonlarda alıp yürümüyoruz, pas atmaya çekiniyoruz. mental olarak zayıf forvetimize penaltı artırıyoruz mohamed topun başına geçtiğinde kaçıracagindan o kadar emindim ki keşke halilin vuruşu gol olsaydı dedim içimden. avrupa'da paspas olmuş bjk'ye hayat öpücüğü verdik tebrikler.
  • 427
    yine stres seviyesi yüksek bir penaltı şansı ve yine kaçırılan bir penaltı. bu takımın yönetimsel, tercihsel sorunları var. bunun tecrübesizlik ile alakası yok. son iki buçuk sezonda bu kaçıncı kaçan önemi yüksek penaltı ben hatırlamıyorum.

    baştan sonra maçı kaybetmek için uğraştık ve oldu. emeği geçen herkese teşekkür ederim kendi adıma. 22 ekim 2021 lokomotif moskova maçında da söyledim takım nedense avrupa'da oynadığı gibi oynayamıyor ligde. yine aynısı oldu. ayrıca 78 dakika diagne'ye nasıl sabretti hoca aklım almıyor. neyse şimdi çıkar yorgunduk, bu takım tecrübesiz falan der sıyrılır içinden hoca.

    bu sene de gitti hadi geçmiş olsun.
  • 430
    bu takımdan yani bizim takımdan ancak bu kadar olacağını gösteren maç oldu. 16-17-18-19 yaşındaki adamlar bir takımın geleceği olur da 21 yaşını devirmişler 29 yaşında da aynı olur. takımda zeka yok, fizik güç yok, taktik falan da yok. üstüne çekilmez hakemlerle iyiden iyiye bayıyor artık takım. avrupa maçları dahil vay be diyeceğimiz tek şey, tek an, tek pozisyon lokomotif moskova maçı golü. başka da yok.
  • 432
    beşiktaşlı bazı topçuların yüksek oranda çamura yatması, hakemin eyyamı vs. her klasik derbide neler yaşandıysa yine yaşanmıştır.

    bunun haricinde yan toptan 2 gol yiyerek kendi eksiklerimize çalışmadığımızı tekrar tekrar gördük.

    böyle maçlar izleyince insanda ne moral kalıyor ne pozitiflik. durduk yere sinir stres sahibi olduk.

    hadi hepsini geçtim de mohamed penaltı pozisyonunda öyle bir durdu ki atamayacağı çoktan belliydi. kaçırdıktan sonraki tepkisizliği ise çıldırttı beni. gerçekten oynama niyeti yoksa hiç zorlamanın alemi yok. keşke diagne 5 dakika sonra çıksaydı da atsaydı o penaltıyı. gözlerim aramadı desem yalan olur.

    son dakikadaki korner kullanımına muslera da geldi ancak o reaksiyonu bizim çok daha önce vermemiz lazımdı, ne zaman şans bulup kontraya kalksak bir türlü beceremedik. çoğalamıyoruz, pas yapamıyoruz. çok yoğun kontra çalışmamız şart. hiç beceremiyoruz. birazcık becerdiğimizde zaten gol ve penaltı bulduk.

    defansta da ofansta da eksiğimiz çok. çok çalışmamız lazım çok.
  • 433
    "atanınla tutanın iyi olacak" derler. bizde maşşallah ikisi de birbirinden beterdi. rakibinse tam tersi. daha 10.haftada lider trabzon'un 7 puan gerisindeyiz ama ne önemi var canım 7 de kapanır 17 de. gerçi önümüzde 7 takım daha var ama olsun. aslanlar gibi pas futbolumuz var. topu alan bir tane oyuncumuz "koşayım, mesafe katedeyim" demiyor pas verecek adam arıyor. sağolsun bir tek kerem ve morutan bunu deniyor ve her seferinde hücumda bir aksiyon oluyor. yoksa işimiz allah'a kalmış. şu kadronun bu kadar kötü oynaması bir mucize. bunu başarmak ciddi mesai ister. kendi kendine sahaya çıksa takım bundan iyi oynar. bir maç, sadece bir maç başka bir hocaya verin bu takımı (okan, b.korkmaz) iddia ediyorum tanıyamazsınız. bu kadro çok elit bir kadro. hocanın rezil pas oyunu hastalığı yüzünden sürünüyoruz.
    her sezonun aksine bu sezon muslera da salınca nal toplamaya başladık şimdiden.
  • 434
    takımın birbirine artık alışma sinyalleri verdiği bir maç oldu.

    sezon ortasına kadar tam ritmimizi bulacak gibi oynuyoruz. orta sahayı rakibe vermeme konusunda da ilerleme kaydettiğimiz göze çarpıyor. takımın oyun dinamiğinin oturması sevindirici, ama belirleyici anlardaki basiretsizlik üzücü. buna bir çözüm bulunabilir mi şüpheliyim. mohamed bu takımın as penaltıcısı olamayacağını bir kez daha ispat etmiş oldu, sinir harbiyle başa çıkamayarak yine. halil de en büyük kırılma anlarında kaleci çalıştırdı. bunları gole çevirmek zorundayız.
  • 435
    90 dk bjk maçı izlediğim için ciddi anlamda midem bulanıyor. teixeira yumrukları, vida hırpalaması, necip'in bamgüm kavga edişi, larin'in ucuz şekilde kendisini yere atışları dayanılacak gibi değil.
    tabi bunlar bahane değil çünkü bir oyun oynamadık. belki yine oynamadan bireysel yetenek veya rakip hatasıyla yeneriz diye bir an da düşündük ama yok bu takım 40 ekmek yese de zor. artık hocaya da birşey diyemiyorum, bu takıma istenilen yükleme yapılsa da şu an olması mümkün değil gibi. bir takımın iştahı bir haftada bu kadar nasıl değişir anlamak mümkün değil. morutan'ın moskova da attığı pasta yapılan tiki taka güzellemelerinden sonra bu maç 3 adam akıllı pas yapamayan takımı bakalım bu sefer nasıl güzelleyecekler sosyal medyada. bu sezon öyle büyük bir beklentim yok, bu kadar haftadı haftasını tutamayan oyuncu grubuna çözüm bulunamaz, net takım kurgusu ve oyun tarzında transfer hataları yaptığımız malum. taraftara antrenman da açılsa, hoca bu takıma bir taktik kurgulayabilip ezberletse de zor. 1 sol bek, 1 tane 6 numara ve 1 tane de kalıplı kanat ve kadife ayak 10 lazım. seneye 4 yerli zorunlu olduğu için bu da mümkün değil. bu takımın uzun zamana ihtiyacı var, beklemekten başka çare yok.
    nelsson, berkan, cica ve yeteneği el verdiğince çabalayan roselle'ye teşekkürler. gecenin en güzel yanı uzun bir zaman bjk ye maruz kalmayacak olmamız oldu.
  • 436
    sol bekte oynayan aanholt'ten daha kötü ne olabilir sorusunun cevabını bulduğumuz maç. sağ bekte oynayan aanholt tarık çamdal'dan esintiler sundu sağ olsun.

    maç sonu sinirimi kendisinden çıkardım ama şu sonuçta muslera ve mohamed'in katkısı da çok büyük. maçta ayağına değen ilk top penaltı olursa o penaltı kaçar birader. mohamed atacağım dedi hadi, hoca niye müdahale etmiyor?

    ah hoca ah be. diagne'nin günü olmadığı maçın 10. dakikasından belliydi. ne demeye 68 dakika oyunda tutarsın? tam değişiklikler yapılırken de klasik bir derbi golü yedik zaten.

    unutmadan taylan'a da değinmek lazım. sezon başı formsuzluğunu dinlenememesine yormuştum ama 2020 model selçuk inan olmuş bu adam. geride topu alınca takımı rahatlatması gereken adam her pozisyonda götümüzden solutuyor. abi pas yok, mücadele vasat, çevre kontrolü sıfır. ne demeye oynuyor taylan ya?

    ulan tatlı tatlı başladığım haftanın içine ettiniz ya. mal gibi kaldım. taş gibi top oynamış gelmiştik moskova'dan. şu maçta 1 puan almalıydık be.
  • 437
    hakemin dayak yememize müsade ettiği maç oldu. beşiktaş şu oyunu avrupa'da oynasa 10 dakikada 2-3 sarı görür ve geriye yaslanırdı. buna rağmen oyunu çevirebilirdik ama oyuncu değişikliklerimiz buna engel oldu. diagne'nin daha erken çıkması ve morutan'ın oyunda kalması gerekiyordu. penaltı kaçar bu önemli değil ama takımın bir penaltıcısı olmalı her maç hatır gönül işiyle penaltı devredilmez hele hele böyle önemli bir deplasmanda. bunlara ek olarak duran top çalışmamız gerek. en kötü sağdan soldan izlediklerimizi uygulamaya çalışsak yine bir organizasyon olur. avrupa'da sağlam bir oyun oynadık buna güvenmek istiyorum. yoksa bugünkü oyunumuz baya kötü ve korkaktı.
  • 438
    penaltıyı atamadığız için kaybettiğimiz maç. aslında daha fazla söze gerek yok. ortada olan maçı duran toplar yüzünden kaybettik. babel ve halil değişikliğini hiç anlamadım. önde olsak oyunu tutmaya çalışsak babel yine belki biraz mantıklı olur. ama diagne, halil, babel ve kerem'i derbi maçında cicaldau berkan orta sahası taşımaz. daha önce de yazdım, takımda tercih edilmemesini en anlayamadığım isim emre kılınç. geçen sene orta sahada biraz da yokluktan emre oynadı sezonun çoğunda. bana göre iyi de performans verdi. beşiktaş ve fenerbahçe maçlarında iyi de oynadı. bu sene doğru dürüst şans bulduğu trabzon maçında da sakatlanmadan iyiydi. bu sezon yine orta saha rotasyonu dar. ama emre sadece kanatta kullanılıyor ve kanatta da çok isim olmasından dolayı neredeyse hiç şans bulamıyor. taylanı çıkarıp berkanı geriye çekip emreyi niye tercih etmedi hoca hiç anlamadım.
  • 439
    rezalet olaylara sahne olan maç. lütfen birisi besiktaslı oyuncuların aldığı faullerin videosunu çıkartsın. bir de galatasaraylı oyunculara verilmeyen faulleri çıkartın. standart ise olay, siyah takıma her türlü yumruk, itme, çekme serbest. kırmızılı oyuncular dokunmadan faul yapıyor. larin diye bir adam var, baktı hakem herşeye faul veriyor, istisnasız her pozisyonda kendini yere attı. lan müdahale yok, birşey yok yeter be. van aaholt larin’e yine! dokunmadan faul yaptığı pozisyon sonrası dayanamadı.

    sözün özü, kontraya çıkacaksın rakip faul yapıyor faul verilmiyor, kartlar çıkmıyor. rakip faul yapmasa, senin hücum oyuncunun olmayan müdahalesinden faul çıkıyor ve atağın sonlanıyor. bu maçta nasıl gol atacaksın? hangi taktik? hangi formasyon?
  • 440
    kacan penaltiya mi sinirleneyim penaltidan onceki net oglu net gol pozisyonuna mi. ne yalan soyleyeyim penaltinin kacacagi icime dogmustu. resmen gomis’in 29 nisan 2018’deki besiktas macinda kacirdigi penalti geldi gozumun onune.

    penaltidan onceki kacan gol ise daha komik. abi orada topa arkadasina birakir gibi plase atmak nedir. zbam diye abanacaksin topla beraber kaleci de kaleden cikartilacak. bir de cok kotu bir penalti vurusuydu. kimse kullanmak mi istemedi yoksa mostafa mohamed atsin da konsantrasyonu geri gelsin penaltisi miydi bilmiyoruz. ama cok belli etti atacagi koseyi. bununla beraber de cok yumusak ve ortaya dogru vurunca kaleci kurtardi.

    muthis bir kazik yedik kendisinden ama falcao bu penaltilari tecrubesiyle son dakika farketmeksizin tatava yapmadan koseye basip geciyodu. ozellikle derbilerde.
  • 441
    larin 2 kez ceza sahası içinde kendisine dokunulmamasına rağmen kendini yere atıp hakemi kandırmaya çalıştı. hakem aldatmadan sarı kart göstermedi. maç boyu bjk'liler kasap gibi oynarken hakem sesini çıkarmadı. takımca kendilerini yere atma konusunda uzman bir takım bu bjk. hakemler de destekçisi.

    yediğimiz 2. gol öncesi ise bjk'li oyuncu karate filmlerinde izlediğimiz rakibin boğazına vurma tekniğini gösterdi bizlere. var yok. sahi var kimdi? bjk'nin çocuğu mete.

    her şeye rağmen yine de maçı alabilirdik. en azından berabere bitirebilirdik. basit pas hataları yüzünden oyun kuramaz olduk. bu bjk'den adam olmaz. tüm desteğe ve bizim kabızlığımıza rağmen zar zor 2-1 kazandılar.

    bjk'li oyuncular o kadar hollywood'a özendi ki yedlin'i çıldırttılar biz de çıkarmak zorunda kaldık. oyuncu değişikliklerimizin de maçı kaybetmemizde payı oldu. babel nedir yahu?

    penaltı'yı ise mostafa'nın atması yanlıştı. aynı pozisyonda net topa vuramamış adama sıcağı sıcağına penaltı attırmak saçmalıktı. penaltı öncesi kaçırdığı pozisyon penaltıdan daha netti. onu kaçırmanın özgüven kaybı ile hemen penaltı attırılması saçma oldu. penaltıda topun başında görünce penaltı kesin kaçacak gözüyle baktım ve penaltı kaçtı.

    kaçan penaltı sonrası ise maçı kaybettiğimizi kabullendik adeta.

    son saniyelerde aanholt'un hemen kale önünde topla oyalanması ise saçmalıktı. bjk'li oyuncular gelsin de önünde dursun dedi resmen.

    bizim adımıza ise maçın adamı bence victor nelsson'du. yediğimiz ilk golde hatası vardır yoktur orası ayrı ama maçın genelinde savunmamızı ayakta tuttu.
  • 443
    cicaldau penaltıyı tertemiz atardı. mostafa/diagne ikilisi 10 tane penaltı atsalar, 3-4 tanesini kaçırırlar. o kadar belli ki, mostafa topu alınca yandık dedim ve penaltı kaçtı. hiç şaşmaz.

    zaten mostafa penaltıyı atmak için topu eline alınca, kamera fatih hoca'yı gösterdi. yüz ifadesinden anladık ki, bunca tecrübeye rağmen hoca maçın heyecanına kapılmış. hafif şaşkın, biraz heyecanlı ne yapalım istiyorsa atsın gibi tuhaf bir hareket yaptı. nerede o cool ve kendinden emin takılıp, cicaldau atsın diye işaret edecek hoca. eskidendi çok eskiden.

    aslında bjk ikinci yarı hiçbir şey oynamadı. en kötü 2-2 ye bağlar dönerdik. yeni serimiz loading. artık bir 15 sene de vodafone serisi geyiği çekeriz.
  • 444
    terim penaltı işini muallakta bırakmayacak, birinci penaltıcı vardır ikinci penaltıcı vardır. soğuk adam kimsenin elinden alamaz penaltıyı gerekirse sahaya girip hikmet karaman gibi elinden alacaksın. yeter yani bu kadar kötü ve yeteneksiz bir orta saha ile az daha puan alıyorduk beşiktaş'tan.
    mostafa avrupa kupasını izlemedin mi bir şeyler öğrenmedin mi? yanaşmayacaksın penaltının yanına soğuksan ve topa öyle saçma bir şekilde geliyorsan.
    ayrıca bu takım taylan'ı taca atacak bir orta saha diye bağırıyor. berkan çok çalışmasına rağmen hücumda aşırı derecede yetersiz kalıyor. yabancı sınırı da düşünülerek bir şeklide bu orta sahayı genç fundamentali olmuş yabancılaştırmamız gerekiyor. yoksa derbilerde ezilmeye ve kapanan anadolu takımlarını açamamaya devam edeceğiz.
  • 446
    bir doz van der sar vs. chelsea videosu izlemesi gerekiyor takımın.

    millet saatlerini veriyor bu işlere, bizde kimin paşa gönlü isterse o atıyor. hoca da kenarda "ne haliniz varsa görün" der gibi müsade ediyor. yazık yahu.

    oyun olarak öyle kötü değildik, kötü başladık ancak toparladık. golü de bulduk, sonradan nelsson ve muslera'nın birlikte hatası sonucu koparacağımız maçı elimizle verdik. ikinci yarıda tam reaksiyon vereceğimiz dakikalarda beşiktaş'ın sporting maçındaki duran top zaafiyetine yakalandık. nitekim bu duran top zaafiyeti penaltıda da başımıza iş açtı ve rezalet bir vuruşla ersin'i maçın yıldızı yaptık.

    ersin kurtarmadı, mostafa bayağı bayağı kaçırdı o penaltıyı. zira ersin direk dibinden tokatlayıp da almadı. yekta kurtuluş penaltısının güncel versiyonu olurdu bu olsa olsa.

    neyse canınız sağolsun. senelerdir yeniliyorduk, bari gol atmış olduk. seneye galibiyet nasip olur inşallah.
  • 448
    kötü oynamadığımız bir deplasman derbisi oldu. basit hatalarla goller yedik klişesine gerek yok, çünkü maçı kaybettiren bizim rakibi gözümüzde büyütmüş olmamız. bu benim düşüncem, bence ilk yarıda ayak uydurmaya çalışmalıydık, hücumu daha fazla düşünmeliydik.

    sahada cicaldau, babel gibi oyuncular varken, penaltı için mohammed tercihi bence büyük hata oldu. eğer hoca kullanacak oyuncuyu söylemediyse daha büyük hata. çünkü forvet oyuncusu doğal olarak gol atmak ister fakat istemekle olmuyor bu işler. dakikalar tükeniyor, geridesin. bu ortamda istekten ziyade soğukkanlı kalmak önemli.

    son dakikalarda kaçan penaltı can yakıcı olsa bile bende büyük bir üzüntü oluşmadı. sebebi, kötü oynamadık hatta bence rakibi büyütmesek daha da iyi olacaktı.

    yine de şuna dikkat çekmekte fayda var. ilk yarıdaki basit top kayıpları can sıkıcı, pas opsiyonu oluşturma konusunda daha becerikli olmalıyız.

    eklemeden edemeyeceğim. liderle aramızdaki puan farkı yediye yükseldi. avrupa yolculuğumuz da devam ederken mental olarak zorlayıcı bir durum. evet, takım gelişmekte olan ve genç diyebileceğimiz bir takım. fakat ligde kimse uçan kaçan bir oyun oynamıyorken bu puan farkı düşündürücü.
  • 450
    beşiktaş'ın bizden daha iyi oynayarak kazandığı maç. çoğunluğun beklediği gibi geride sağlam durarak başladık ama beşiktaş devamlı ikinci bölgede bekleyip kaptığı toplarla içeri aktı. belki yüzde yüz gol pozisyonu olarak çok üretken değillerdi ama oldukça tehlike yarattılar. biz ise beşiktaş'ın verdiği/verebileceği boşlukları hiç kullanamadık. oyunu kurmada ve üçüncü adamı bulmada çok zorlandık. ileride kerem harici performans gösterebilen bir oyuncumuz olmadı. morutan tamamen kayıptı. ön hat, arkadan da yeterli desteği alamayınca çok kopuk kaldı. orta alanda top çıkarmada, rakibi geçmede ve üçüncü adamı bulmada sıkıntı yaşayacağımızı düşünerek babel tercihi beklemiştim ilk 11'e.
    geriden çıkmakta zorlanacağımız için babel'e oynayıp, topu tutmasıyla takımı ileri çıkarabiliriz diye düşündüm. morutan da yine hamle olarak girebilirdi ve denge bozucu olabilirdi.

    beşiktaş'ın çok kaliteli isimleri var. bu takıma karşı durmak gerçekten zor. ortada pjanic'in pas bağlantılarını kesmek zor iş. çok iyi top yapıyorlar ve kaleye çabuk iniyorlar. eksikleri olsa da kaliteli takım. yalnız batshuayi, aboubakar'ı çok fazla aratır. 2-1'den sonra fazla çekilmeleri ve devamlı zamana oynamaları da son zamanlardaki kötü gidişatın etkisiyle fazla koruma içgüdüsüne bağlıyorum. tabii bizim oyuncu değişiklikleriyle ön alanda sayısal olarak kalabalıklaşmamızın da etkisi var.

    bu takımın birlikte oynamaya ihtiyacı var, evet ama olmuş bir 6 numaraya da ihtiyacı olduğunu hep söyledim. bu genç, yeni bir yapılanma içine girmiş takımın; teknik, fiziksel ve mental olarak rahatlatacak, oyunun merkezine ağırlık koyacak bir tecrübeye ihtiyacı var. bunu sadece bu maç özelinde söylemiyorum, bu takıma lazımdı.

    maça dönecek olursak, tam değişikliklerin akabinde golü yememiz kötü oldu. oyunu hücum yönünden daha etkili oynamaya başlayacağımız zamanda geldi gol. beşiktaş'lı oyuncuların sertliğine de fena karşılık vermedik.

    nihayetinde sezon başında bir derbi kaybettik. daha çok ihtiyacı olan takım kazandı. penaltıyı atsak en kötü berabere kalacaktık, olmadı. ligde puan tablosunda ve avrupa maçlarıyla yakalanan havada bir değişim olmayacaktır. ancak uzun vadede ligi götürebilmek adına çok çalışmamız ve kazanma kolaylığı sağlayacak oyunlar geliştirmeliyiz. galatasaray, büyük maçları bu sezon bir şekilde atlatır. asıl sorun ligin 4/3'ünden fazlasını oluşturan anadolu maçları. yani puanları toplayacağın maçlar. bu açıdan hem oyunumuzu geliştirmeli hem de her maça yüksek konsantrasyonla çıkıp lige sıkıca asılmalıyız. çünkü, ne nasıl olsa kazanırız konforuna sahip oyunumuz var ne de öyle bir kadro kalitemiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın