2008-2009 sezonu ilk hafta maçıydı. kötü bir zeminde oynanmıştı, özellikle kale önlerinde çim yok denecek kadar azdı.
o sezon
hd yayınlarına başlayan
ligtv, bu maça en dandik kameralarıyla gitmiş, zaten seyir zevki vermeyen
antalya atatürk stadı daha da kötü hale gelmişti gözümüzde.
dakikalar 10'u gösterirken kornerden gelen topa vuran
bieniuk, takımını 1-0 öne geçirmişti.
36.dakikaya gelindiğinde yine kornerden gelen bir topta
bobo ters bir vuruş yapmış ve top insan azmanı
djiehoua'nın önünde kalmıştı o da yakın mesafeden gol vuruşunu yapmış ve farkı 2'ye çıkarmıştı. ilk yarı bu skorla sona ermişti ve beşiktaş iyi bir oyun sergilemiyordu.
2.yarıya
uğur inceman -
mert nobre değişikliği ile başlayan
beşiktaş, oyunun hakimi durumuna gelmişti lakin beklenen gol bir türlü gelmiyordu.
78.dakikada ceza alanında rakiple boğuşan
bobo zor bir şekilde topu
matias delgado'ya çıkarmış, delgado da sert bir vuruşla farkı 1'e indirmişti.
bu golden 2 dakika sonra
filip holoskonun sağ kanattan yaptığı ortaya arka direkte dokunan
bobo takımına beraberliği getirmişti.
89.dakikada antalyaspor
ngwenya ile gole çok yaklaşmıştı. uzaktan sert bir vuruş gelmiş ve top direkten dönmüştü. dönen topu savunma uzaklaştırmış ve nobre'nin pasıyla bobo bir anda kaleciyle karşı karşıya kalmıştı. kaleci
ömer çatkıç'a bir çalım atan bobo boş kaleye golü atmış ve takımına 3 puanı getirmişti.
o hafta herkes bobo ile gelen 3.golü ve antalyaspor'un o dakikadaki gol cesaretini konuşmuştu. zira antalyaspor galibiyet golünü bulmak için 90.dakikada nerdeyse tüm hatlarıyla rakip yarı sahadaydı.
bulgura giderken evdeki pirinçten olmak deyimini tam anlamıyla karşılayan bir durumdu.
dipnot: bu entryde hiçbir emeği geçmeyen
sutoglan'ı kınıyorum.