• 681
    (bkz: #3798326)
    bu yorumumda belirtmiştim. bu tarz rakiplere karşı oynayamıyoruz, ya pozisyona giremiyoruz ya da pozisyona girsek maçı bitirecek golü atamıyoruz. suç bulmak istersen bir sürü bulabilirsin; transfer planlaması, oyuncu performansları, teknik direktörün maç yönetimi, hakem yönetimi vs ama gereksiz (bizim bal gibi şampiyonlar ligi gruplarına forvetsiz girdiğimiz yıl oldu, bu sene de beksiz avrupa maçlarına çıktık, olmaması lazım ama oluyor malesef).
    maç başladığında aşırı rahattım, gol yememize rağmen rahattım. ki kötü olmayan bir ilk yarıda 2 veya 3'ü bulabileceğimiz pozisyonlara da girdik, atamadık, bitiremedik.
    ama sahada oynayan oyuncuların belki de hayatlarında ilk defa böylesine kötü top kontrolü yaptığı, pas hataları yaptığı durumda diğer sebeplere gelemiyorum. buna rağmen turu geçebilecek anlar geldi ayağımıza.
    yapacak bir şey yok. berbat bir ikinci yarı, abdülkerim hariç vasatın çok altında oyuncu performansları olduğunda kaçınılmaz son, eleniyorsun.
    hatalardan ders alıp, önümüzdeki senelere bakmak lazım.
    okan hocanın ligde ikinci senesi, avrupada ilk senesi. önümüzdeki sene ve sonraki sene bu hatalar bize yol gösterici olur. uzun vadede işimize yarayacak hayırlı bir elenme oldu diye düşünüyorum.
  • 682
    sol bek yoktu sağ bek yoktu bunlara çok takılmadan yorumlamak istiyorum. birincisi, her maçta bu kadar önde basmamıza gerek olduğunu düşünmüyorum, okan hocayı sadece bu konuda eleştirebilirim. kontrollü oynayıp kontra kovalamalıydık avantaj bizde olmasına rağmen yanlış oynadığımızı düşünüyorum. ikincisi, madem oyun planına sadık kaldık o ilk yarıda girdiğimiz pozisyonlar gol olacak bunun telafisi yok. oyuncularımızda zaten çok pozisyona giriyoruz diye gol kaçırma alışkanlığı ve rahatlığı oluşmuş sanki bunu seziyorum. her şeye rağmen bu türü geçmeliydik, bizim dengimiz bir rakip değildi.
  • 684
    malesef sezon başındaki kupa hayallerimiz devre arası gerçekleşen transferlerle zaten rafa kalkmıştı. ancak elenmemizin ve transfer hatalarının (bek transferleri) ana sebebi türkiye'de kimsenin futbol bilmemesi. sparta prag her iki maçta da berkan kutlu'nun tarafını ilmek ilmek işledi. çünkü bu adam bek değil. kendi mevkisinde bile ilk tercih değil. beklentileri buna göre oluşturmak lazım. o elinden geleni yapıyor ama onun elinden gelen bize yeterli değil. türkiye'de rakip hocaların bir tanesi berkan'ın zaaflarından yararlanamadı çünkü bilmiyorlar, futboldan anlamıyorlar. çoğunluğu sadece futbolcu olduğu için teknik direktör olmuş. barış alper yılmaz gibi bir hücum oyuncusu bek oynuyor haftalardır, bir rakip bunu kullanamıyor işte böyle bir ligdeyiz. ama burası avrupa affetmezler. hazırlanıp daha diri döneceğiz.
  • 686
    sonucunda karşılaştığımız 4-1'lik skor can sıkıcı duruyor olsa da aslında kırmızı karta kadar maçın içinde kaldığımızı ve hatta tura yakın olduğumuzu söylemek lazım. kırmızı kart da futbolun içinde olan kırılma noktalarının ve talihsizliklerin bir örneği. kaan'ın orada asla rakibin bileğine basmak gibi bir niyeti yok fakat pozisyonun gelişimi, rakibin hareketlenmesi vs maalesef böyle bir sonuca götürdü bizi. kırmızı kart sonrasında bariz olarak gördüğüm bir nokta da takım mental olarak pes etmiş gibi bir hal ve tavır vardı. bunun incelenmesi ve tekrarının önlenmesi lazım. nitekim biz 10 kişi de kalsak, geri de düşsek mücadeleyi ve oyun disiplinini bırakmayışımız ve istemeye devam etmemizle buralara gelebildik.

    yediğimiz 2. gol de rakibin iyi kafa vuruşu yapamamasına ve hemen yanında berkan olmasına rağmen usul usul köşeden gitti. yaşayabileceğimiz bütün talihsizlikler o 4-5 dakikalık sürede geldi başımıza. fakat buna rağmen oyun disiplinini kaybetmeyip maçın içinde kalabilmeliydik. nitekim 2-1 gerideyken uzatmaya götürüyorduk, keza 3-1 gerideyken bile 1 gole maçı uzatmaya taşıyabilirdik.

    okan hocam ve takımın gayretine teşekkür ediyorum.
    avrupa'da bence güzel ve adımızdan söz ettirdiğimiz bir sezon geçirdik.
    birçok kesim tarafından favori gösterildiğimiz sparta prag eşleşmesinin zor olacağını veya en azından kolay olmayacağını herkes biliyordu, iç sahada yediğimiz 2 gol, deplasmanda kırmızı kart talihsizliği bence sonucu belirledi.

    şimdi tek hedef ligdeki şampiyonluk olmalı...
  • 687
    talihsiz bir maç olmuştur fakat şahsım adına ben okan buruk'tan razıyım. bugün hocanın çaresizliğinin sebebi de yönetimdir. yönetim finansal stabiliteyi sportif dengelere tercih etti. belki şu an farkında değiliz ama bu ekonomik hamle de belki önümüzdeki senelerde ekonomik açıdan daha rahat bir takım olacağız ama şu an göremiyoruzdur. artık galatasaray taraftarı acilen bu maçı geride bırakıp antalya maçına odaklanmalı, maç günü stadda istisnasız zaha, kerem vs tüm oyunculara destek vermelidir

    şampiyonluk her şeyin üstündedir. seni avrupa'da en üst seviyelerde tutacak olan yolun ilk adımı şampiyonluktur. avrupa ligi'nden ilk kez elenmiyorsun, hatta daha kötü elenmişliklerimiz de oldu. hocana ve takımına sahip çık galatasaraylı..
  • 689
    ilk yarıda 5 dakika tempo yapınca ablukaya alabildigimiz takıma çok gevşek ve ruhsuz bir oyun oynayıp kolay maçı ve rakibi cok zorlu gösterdik, 4 gol yemek de tuz biber oldu. son yıllarda bu kadar üzen maç olmamisti cidden. okan hocanın 3'lu - 5'li savunma yapan rakiplere karşı neden bu kadar çaresiz kaldığımızin analizini gelecek yıl için yapması lazım. yoksa bayern'e şerefli mağlubiyet kopenhag'a sparta prag'a hezimetle geçen tarzda avrupa serüvenlerini başarı saymak kendimizi kandırmak olur.
  • 690
    muslera
    davinson nelsson apokerim kohn
    torreira kaan
    baris mertens kerem
    zaha

    gibi bir takım ile çıkabilsek basıp geçebileceğimiz bir maçtı.

    bireysel hata: nelsson
    yonetimsel hata: kohn
    teknik hata: icardi tercihi

    3 tane üst üste hatayı her biriminle yaparsan elenirsin.

    avrupa bizim için kaygan, mıcırlı bir yol ama biz asfaltta gibi sürüyoruz. ne arabamız ne de lastiğimiz uygun.
  • 692
    emeklerimize yazık olan maçtır. (bkz: 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı)

    geçen maçta dediklerimizin aynısı yine yaşandı maalesef. (bkz: #3854814)

    ilk yarıdaki o kaçan pozisyonları değerlendirsek burada çok daha farklı konuşabilirdik.

    mevkisi dışında ya da sakat sakat oynayan futbolcularımız hakkında eleştiri yapmayı ise doğru bulmuyorum.

    tüm bunların dışına rezalet bir hakem yönetimi vardı.

    bu tip önemli kulvarlarda bulduğunu atmak son derece önemli. biz ise o kadar cömert harcıyoruz ki üzülmemek elde değil. hatta bir ara alanyaspor'a bağladık geriden sürekli pas yapıp kalemizde atak gördük.

    bu başarısızlık %50 sol bek,sağ bek,orta saha yetiştiremeyen yönetime %50 takıma takıma ve okan hocamıza yazar.

    oldu bitti. sürekli dönüp sinirlenip hayıflanmanın manası yok.

    önümüze bakıp ligde şampiyon olup seneye tekrar avrupaya gitmeliyiz.

    lamı cimi yok!
  • 693
    hepimize geçmiş olsun. ben bu 23:00 maçlarından bir hayır gelmeyeceğine ikna oldum artık.

    dün bize kaybettiren ne dar kadro, ne beksiz oynamak ne de şımarmış olmak filan değildi. dün bize kaybettiren fiziksel olarak asla bir avrupa takımına cevap veremiyor oluşumuzdu. en güçlü oyuncumuz barış alper'in - o da belki- rakibin ortalama fiziksel kapasitesine ancak sahip olmasıydı.

    fc 24 oynuyorum pek çoğumuz gibi. online maçlarda 60. dakikada tükeniyor takım, kimsenin koşacak hali kalmıyor. 5 oyuncu değişiyorum yine de maçın sonunu göremiyorum. başlarda oyuna ait bir özellik zannettim. sonra bayern münihle oynayınca bakım ki tüm oyuncular sağlam, 90 dakikayı çıkarıyor. yani allahın futbol oyunu bile anlamış, çözmüş galatasarayın fiziksel yetersizliğini.

    bir de bu fiziksel yetersizliğe rağmen üst düzey baskı, ön alanda pres oyunu oynuyoruz. sonra takım ya ortadan ikiye bölünüyor ya da dün olduğu gibi geriye düşünce sakız gibi rakip ceza sahasına yapışıyor.
  • 694
    avrupa'dan elenmiş olmayı tek bir nedene bağlamak veya tek bir suçluya indirmek bence doğru değil. çünkü galatasaray o kadar büyük bir camia ki tek suçlu galatasaray'ın yenilmesine veya elenmesine yetmez. suçlu değil de sorumlu diyelim. bana kalırsa şu sebeplerin hepsi aynı anda biraraya geldi ve elendik.
    1- avrupa/lig tempo farkı. eksiklerimizi lig seviyesinde rahatça kapatabilmemiz ve avrupa için bu eksiklerin görülememesi. (özellikle orta saha)
    2- sağ ve sol bek olmaması. (sacha son anda satıldı erken satılsa belki 17-18 e gidecekti) (serge afrika kupası tüm maçlarda oynadı sakat geldi.) (köhn ün kulübü avrupa vakti dolmadan ikna edilememiş.)
    3- okan buruk hocamızın felsefesi gereği geride beklemenin gerekli olduğu durumlara takımı hazırlamaması. (fatih hoca da böyleydi, bu felsefe bize çoğu zaman özellikle ligde kazandırıyor ancak avrupada tempomuz yetmediğinde bazen defansta sağlam kalabilmek gerekiyor.)
    4- ön bölge oyunucularının tempo artışına karşı yetersiz fizik kaliteleri. (4 yeyip 4 atabilirdik) mauro-kerem-mertens-zaha-tete ve orta sahadan forveti desteklemesi gereken oyuncular. belki bir tek barış alperi ayırabiliriz.
    5- sakat sakat oynayan kaan ayhan'ın bitap düşmüş halde son hamle yaparken kırmızı kart görmesi.
    6- hakem antony taylor'ın özellikle ilk tarıda prag'ın her türlü sertliğine müsaade etmesi.

    bakın bu 6 sı birden bir araya gelmese biz berabere kalıp bir üst tura kalabilirdik. tabi ki hepsi aynı oranda etkili değil. bazısı daha etkili bazısı daha az etkili. ancak tek tek suçlu aramaktansa bu hataları bir daha nasıl yapmayız bunlar düşünülmeli. işte o zaman bu mağlubiyet hayırlı mağlubiyet olur.
  • 695
    1-1'e kadar oyunu çok iyi götürdük. kırmızıdan sonra havlu attık. kırmızı görmeseydik turu geçerdik. oyunculara, yönetime, hele ki okan buruk'a yapılan eleştiriler çok haksızlık içeriyor. zaten yine mantar gibi türeyen daha önce nick'lerini hiç görmediğim yazarlar insafsızca eleştiri yapıyor. aklı selim yazarlar en fazla maç sonucuna sinirlenip canınız sağ olun diyor.

    kusura bakmayın, en kötü günümüzde burada yangın çıkarıyorsanız, iyi günümüzde de buralarda olacaksınız. değilseniz, siz taraftar falan değil, baya baya seyircisiniz.

    stadyumda kerem'i yuhalayan tayfa işte bu tayfa. her yerdeler artık, bunalıyorum bu drama queen'lerden.
  • 696
    takımın ikinci yarı düştüğü durum oldukça can sıkıcıydı. maça kötü başlamış olsak da dakikalar geçtikçe oyuna ortak olmuştuk. kaan ayhan'ın bekten stoperleştiği geride üçlü hattın çizildiği, solda berkan genişliği vermeye çalışan oyuncu olduğu düzen vardı sahada. önde baskıyla zaman zaman iyi pozisyonlar bulundu ki hatta skor farkı bile alınabilirdi fakat pozisyonlar değerlendirilemedi.
    ilk yarı sonunda kırmızı alarm veren bölge kenar savunmasıydı. berkan kutlu'nun bölgesinde çok zaafiyet yaşadık buna rağmen skoru bunun üzerinden okumak doğru olmayabilir. ikinci yarı yapılan değişiklikler; demirbay ve oliveira ile daha önce pratik edilmemiş üçlü ortasaha işine geçildi. hem pres hem yerleşimde bu ikili çok uyumsuz gözüktü ve ortasahamız daha çabuk geçilmeye başlandı. preciado'nun karşısına barış alper'i çekmek iyi olabilirdi. bu kadar etkili olmasının sebebini karşısında atletizmine cevap veremeyen oyuncularımız olmasına bağlıyorum. on kişi kaldıktan sonra ipler komple koptu takımda fakat kaan ayhan atılmadan önce de rakibe fiziksel olarak karşılık veremedik.
    ilk yarı fena olmayan, idare eder performans. ikinci yarı oyundan net şekilde düşen bir takım izledik. elenmeyi çoğu kimse beklemezken üstüne farkla kaybetmek kırıcı oldu maalesef.
  • 697
    (bkz: 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı)

    ilk maçtan sonra açıkçası yuksek bir beklenti içerisinde değildim. ilk maçtaki rakibin girdiği pozisyonları tekrar izlediğimizde bizden daha efektif bir oyuna sahip oldukları ortaya çıkıyordu. attığımız gollerde ise ekstra bireysel kaliteler vardı. ama ikinci maçta aynı şans yanımızda olmadı.

    rakibin fiziki üstünlüğü ve bireysel hataya yatkın oyunumuzla hakederek yenildik. turu geçmiş olsak durum düzelir miydi bilmiyorum ama bu turu maalesef haketmedik. keşke önlemler en başından alınsaydı da ikinci maçta en azından skoru koruyabilseydik.

    asıl sorun şu bana göre,
    bizim asla skoru koruyabilecek bir oyunumuz yok neden yok bilmiyorum. skor olarak avantajımız bulunmasına rağmen bu kadar riskli bir oyun tercihini anlayamıyorum. maça özel daha iyi bir oyun planı tercih etmeliydik
  • 698
    ozellikle ikinci yarisini cok kotu oynadigimiz ve avrupa kupalarini bu sezon kapadigimiz mac. mac sonu duygulariyla yazmak istemedim zira takima ve teknik heyete cok yuklenecek bir durum olmadigini dusunuyorum, mevcut yonetimimiz ali koc'un bile yapamayacagi zararlari yapti takimimiza ve resmen baltaladi. tek tesellimiz takimini boyle gozden cikaran yonetim varken zaten devam etmek cok yipratici olacakti, lig sampiyonlugu gercekten onemli ve onu riske atmis olacaktik, zira hakikaten cok iyi rakipler var avrupa liginde. benficalarla liverpoollarla leverkusenle bu dar kadroda oynayip persembe-pazar trafiginde istemedigimiz yerlere gidebilirdi is. bu sefer de ibre yoneticilere degil oyunculara ve hocaya donerdi ister istemez, yoneticiler zaten defolup gider 2 ay sonra, galatasaray da umurlarinda degil ismini cismini gorup duymayiz cogunun ama olan oyunculara olurdu.

    yabanci siniri olan ve hem ulke hem kulup ekonomisi cok kritik esiklerde olan bir ligde, kalkip yabanci hakkini ve maas butcenin de en buyuk paylarini kullandigin adamlarin 4-5 tanesini hic kullanamadigin bir takimda hala zirve yarisi veriyor olmak zaten mucize. bu noktada ozellikle okan hoca ve 3-5 ekstra oyuncu katkisinin payi var sadece. ndombele-ziyech sahada yok, tete guya sahada ama katki yok, zaha zaman zaman katki verebilse de iki ucu keskin bicak bir tip, aldigin solbek iyi katki veremedi yolladin, tas gibi sag bekin de ayrilmis, bir de sergio'n var futbolu birakmis gibi takilan. ne yapilan yanlis transferler takimdan yollanip duzeltilmeye calisildi, ne de bek icin alinan oyunculari avrupaya ekleyebildi. bunlarin 1-2 tanesi falan olsa hadi neyse dersin de, bu kadar hatayi tasiyamazdi mevcut kadro. bunlarin hepsi ayri ayri kovulma sebebi. sampiyon takimini guclendirmek bir yana, daha da zayiflattin resmen 2-3 sov ugruna. neyse bunlar baska basliklarin konusu tabi. bu mac ozelinde etkileri de yikici oldu.

    prag her ne kadar kaliteli bir rakip olmasa da, kopenhag gibi dsiplini ve fizik gucu yuksek bir rakipti ve bizi yine kopenhag gibi harika analiz etmisler. bek problemlerimizi gorup bol bol stoperlerle bek arasina orta actilar ve 2 macta da ayni orta kafa golunu attilar bize. bunlar tesaduf degil, orta alandaki pas kalitemizin zayifligi, direk paslarla savunma arkamiza kosular, malesef onlar adina her seyin planli oldugunu gosterdi. bunlari uygulama konusunda kalite sikintisi yasarlar diye bekliyor insan, ama masallah kopenhag da prag da ust duzey kaliteli oyunculari varmis gibi pas siddeti ve bitiriciliklerde iyi is cikardilar. biz normal gunumuzden cok daha savruk oynadik nedense iki macta da, ne pres gucumuz iyiydi, ne paslasma kalitemiz, ne de konsantrasyonumuz. acikcasi eslesmedeki 2 mac da bana united maclarimizi animsatti, united'a karsi 2 macta da yine ayni savruk goruntude oynadik. her an gol yiyecek gibi bosluklar verdik, ama atacak gibi de bosluklar bulduk. 2 united macinda da farkla yenilsek sasirtici olmazdi, oradan bir sekilde 4 puan cikarmistik. prag'a karsi ilk macta yine bizim lehimize donmustu bu duello, ama burada patladi. ozellikle ilk devreye 1-3 girebilecek kadar da bosluk yakalamistik bence, ama son paslar veya kosularda hep tercih hatasi yaptik. akturkoglu ve icardi iyi oynayamadi malesef.

    bu traz elenmeler beni uzuyor, zira galatasaray olarak avrupa futbolunda oturmamiz gereken bir yer olduguna inaniyorum. oralara elbette 1-2 senede gelinmiyor ama rangers'a, kopenhag'a, prag'a elenmememiz lazim. biz bu takimlardan hem kulup, hem ulke futbolu adina ustte olmaliyiz, top 5-6 ulke takimina zaten dis geciremiyorsun kolay kolay, ama bu ayar takimlara da hata yapmamak gerekiyor. insallah bir gun kulubumuzun iyi yonetildigi gunleri gorursek, mevcut takimimiz ve hocamiz bu hayalleri gerceklestirebilecek potansiyele sahipler...
  • 699
    sonucun 4-1 gibi bir skor olacağını düşünmesem de turu geçemeyeceğimizi tahmin ediyordum. ilk maçtan belliydi. prag, bizden daha kompakt daha aklı başında oynadı. bizim takımın zaaflarını çok iyi çalışıp gelmişler. kuralar çekildiğinde herkes prag geldi diye bayram ediyordu. ama sözlükte birçok yazarımız prag'ın sanılanın çok ötesinde bir takım olduğunu yazıp çizmişti. sonuç şaşırtıcı değil ancak skor fazlasıyla şaşırtıcı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın