oh be. bitti sonunda. öldük öldük dirildik. maçın yıldızı da muslera’dır. maçın kazması da belhanda’dır. belhanda bir daha oynatılmamalıdır. deplasmanda da mariano yerine linnes oynamalıdır.
294
maci cevirecek kalitede tek oyuncumuz muslera’ydi, zaten o cevirdi dense yeridir.
295
maç bitti hala stresten elim ayağım titriyor. çok şükür.
sinan’ın takımı ipten aldığı maç. muslera’nın da performansı çok iyiydi.
296
kötü oynadık ama kazandık. o ofsayt-penaltı pozisyonu yüzünden pek içime sinmedi gerçi ama 3 puan, 3 puandır.
hep bu ibnelere mi yarayacak hakem kararları, biraz da bize yarasın.
297
maçın sonunda iki kahraman fernando muslera ve sinan gümüş'ün omuz omuza bizim tribünlere bir yürüyüşleri var; heybetlerinden dağlar yıkılır.
298
kötü oynayarak kazandık. verdiğimiz pozisyonun haddi hesabı yok.
299
yani galibiyet falan çok güzel ama burası gerçekten sözün bittiği yer. takımda nasıl bir psikoloji oluştuysa 2-1 olduğu andan itibaren herkes hissetti gerginliği. serdar gibi bir futbolcunun sarı kart görmesi çok üzücü ancak şaşırtıcı değil.
muhtemelen 5 yıl falan yaşlandım. allah'ım sana şükürler olsun.
300
bu kadar ciddiyetsiz bir oyunla kazandığımız için sevinsem mi üzülsem mi bilmiyorum. garry'ye o golü atmadığı için, belhanda'ya leş futbolu yüzünden, mariano'ya o geri pası saçma sapan bir noktaya attığı için çok kızgınım.