• 90
    --- alıntı ---

    gelmiş geçmiş en aciz, en beceriksiz futbol federasyonu yönetimi “iptal ettik” diye açıklama yaptıktan bir gün sonra naklen yayın ihalesini beın sports’a verdiği açıkladı.

    iptal edilen ihale nasıl verilir anlamak mümkün değil. belli ki, kamuoyuna açıkça yalan söylenmiş.
    milyonlara yalan söylemekten çekinmeyen ve utanmayan bir federasyon var.

    beın sports, ihale iptal edildikten sonra 4 milyar tl yani 115 milyon euroluk teklifini kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıkla 168 milyon euroya ya da 183 milyon dolara çıkarıp ihaleyi almış.

    tabii hiçbir şey şeffaf olmadığı için, teklif tl mi yoksa euro mu, yoksa geçmişte olduğu gibi saçma sayan bir sabit kur hesabı ile mi bilmiyorduk.

    beın’e sordum, yanıt “kur, güncel kur üzerinden olacak” yanıtı geldi. yani ödemenin yapıldığı tarihteki kur ne ise, ödeme ona göre olacak eğer tl cinsinden yapılıyorsa bile.

    beın’den bana gelen bilgide 168 milyon euro olduğu söyleniyor ama geçmişte karışık bir hesapla gerçek miktar asla dolar bazındaki anlaşmaya uygun olmuyordu. bu kez olacakmış.

    bir diğer mesele ise teminat mektubu. beın geçen ihalede verdiği teminat mektubunu, federasyon yönetimini ketempereye getirip geri almış ve federasyonun elinde hiçbir garanti kalmadığı için beın’in oyuncağı olmuştu. bu kez teminat mektubu yeniden alındı mı, alınacak mı onu da bilmiyoruz. şimdilik onun yanıtını alamadım ama “şartname ne ise o olacak” dediler. yani teminat mektubu da var.

    durum gerçekten bu ise ben beın’e teşekkür etmek isterim. beş para etmez bu lige 183 milyon dolar verdikleri için.

    --- alıntı ---

    fatih altayli
  • 91
    fatih altaylı’nın son cümlesi olan “beş para etmez bu lige” ifadesi objektiflikten çok uzak.

    hakemlere, federasyona, transferlere, kulüplere vs kızabilirsiniz ama bu ligin bir değeri var. o değer ne mi? naklen yayın ihalesini almasa sizce digitürk kaç müşteriye ulaşabilir? ben size söyleyeyim böylesine ortalıkta abonelik gerektiren bir sürü platformun kaynadığı yerde digitürk bu pastada sona kalır. hiç kuşkusuz kapanır gider. zaten canlı yayın ihalesini alamadığında tasfiye olacak veya yok haline dönüşecek. demek ki süper lig beş para etmez değil, süper lig olmasa digitürk beş para etmez.

    kızdıklarımız bir kefede ama abonesiyle, reklamıyla, itibarıyla bu ligin değeri ayrı bir kefede olmalı.
  • 92
    anadolu ajansı’nın haberine göre bu yayın ihalesinin ardından galibiyet primi 5,98 milyon lira iken beraberlik primi 2,99 milyon lira olacakmış. miktarlardan tamamen bağımsız olarak beraberlik priminin galibiyet priminin tam yarısı olması bence saçma sapan bir fikir. bu konuda en güzel dağılımı uefa’nın yaptığını düşünüyorum. beraberliğe galibiyet priminin 1/3’ü kadar prim veriliyor. berabere biten maçlarda dağıtılmayan 1/3’lük prim miktarı havuzda toplanıp grup aşamasının bitişinde takımların toplam galibiyet sayısına oranla kulüplere dağıtılıyor.

    şimdi bizde miktarlar aşağı yukarı 1/30 bile değil belki ama özellikle orta/alt sıra takımlarının özellikle sezonun bu dönemlerinde kazanmak için değil kaybetmemek için oynamasına sebep olacağını düşünüyorum. bu da zaten yerlerde olan seyir zevkini düşürecektir.
  • 93
    galibiyet primi 5,99 milyon lira olacak ihale.
    maç başı yaklaşık 200.000 usd ediyor.

    şampiyon olan bir takım ancak icardi maaşı kadar parayı çıkarır

    teorik olarak düşünelim. türkiye’de böyle şeyler olmaz zaten, bir takım, başka takıma yenilme karşılığı , yani şike yapması için, aldığı riski de gözalsın, bu mantığa göre 300-500 bin dolara işin tarifesi olur. direk olur, dolaylı reklam veya diğer şekillerde maddi olarak olur. teorik olarak düşünüyoruz gene. diyelim ki kendine bir 8-10 kulüplük , dost kulüpler halkası yarattı. 10 maçı böyle halletti. 3-5 milyon dokarlık bir bütçe. iyi bir yabancı oyuncu bonservisinden az.

    şikeyi yapan kulüp, bir de üstüne bahis oynarsa, ki yaptığı bahis olmaz, garantili para kazanma, kazanç 1 milyon dolara yaklaşır. tabii bahis şirketlerinin garantörlerinin global sermaye olduğunu ve kendilerinden çalındıklarını hissettikleri para yüzünden, eninde sonunda bunu yapana ödetecekleri gerçeğini unutmayalım.

    bu kulüpler için ayrıca başka bir risk var:radara yakalanma. bir yakalanırsa, 10-15 yılı çöpe atılır, maddi çöküntü yaratır.

    neyse ki türkiye’de böyle şeyler olmuyor.
  • 95
    ülkeler sıralamasında yarıştığımız ve uzun süre geçemeyeceimiz belçika 'yı toplam lig yayın bedelinde geçeceğimiz ihale. 100 milyon euro üstündeki her türlü bedel, ligin bugünkü seviyesi için kafidir. nominal olarak üstüne çıkacağımız belçika'yı , takımlar bazında da geçmemiz için kulüpler kendilerine düşen parayı 30 artı futbolculara mümkün olduğu kadar gömmemeli. hiç olmazsa 21 yaş ve altına ciddi yatırımlar yapılmalı ve bu topçular lig rekabeti içinde kullanılmalı. yeni arda turan'lar, o. muhammet kabak'lar, arda güler'ler vb. aramıza katılmalı ki en azından 160-180 milyon euro'luk lig değeri sürdürülebilir olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın