galatasaray'ın zayıf kaldığı bir başka transfer dönemidir. bunun en önemli nedeni de "transfer komitesi"nde okan hoca, irfan hoca, emre utkucan ile birlikte önde taktik tahtası fikir alışverişi yapıp son kararı verebilecek biri olmamasıdır. derin bir taktiksel bilgiden bahsetmiyorum, galatasaray'da futbol planlamasını yapacak adam yoktu, yok, olmayacak diyorum. tutturulmuş bir sportif direktör olmuyor türküsü. şu türküyü yazanın da, okuyanın da...
galatasaray'ın stoper ihtiyacı olduğu söyleniyor. kesinlikle katılmadığım bir fikir. galatasaray'ın elinde
abdülkerim bardakcı,
davinson sanchez ve
victor nelsson gibi üç adet ilk on bir seviyesinde stoper,
kaan ayhan gibi davinson ile beraber hiç sırıtmayacak, doğru kurguda da abdülkerim ve nelsson ile düşük-orta seviye maçları rahat atlatabilecek bir stoper var. bunun yanı sıra da üçlü oynanıyorsa sol stoperde oynamaya çalışan
berkan kutlu ve geçtiğimiz sezonu oynayarak geçiren bir
metehan baltacı var. ama ne yok biliyor musunuz? hocam elde aslında abdülkerim, nelsson, davinson, kaan, metehan var. sen burayı bize birkaç ay idare etsen, yazın oraya istediğin profili alsak, şimdilik daha dar yerlere baksak diyebilecek adam yok. galatasaray'a transfer yapmaya çalışan şahısların kaç tanesi uefa kadro kayıt kurallarını ezbere biliyordur misal, şüpheliyim.
galatasaray'ın bek problemi var.
ismael jakobs ve
elias jelert var elimizde. galatasaray dört oyuncuya ihtiyaç duyduğu mevkide iki oyuncuyla mücadele etmeye çalışıyor. bu takım üç kulvarda mücadele ediyor. ben yeterli sayıya ve kaliteye uğraştıktan sonra ne jelert'in sırıtacağını düşünüyorum, ne sallai'nin sırıtacağına inanıyorum. galatasaray sahaya "işte bu takım olmuş" dediğimiz şekilde çıktığında kusura bakmayın dandik başakşehir jelert'in üzerine oynama fırsatı bulamayacak, o top oraya atılmayacak çünkü. galatasaray'ın bir sağ beke ihtiyacı var sadece. jelert solda oynayabiliyor, oynata oynata berkan'ı oraya ısındırdık, sol tarafı yaza kadar götürebiliriz. ancak sağ tarafa biri lazım. jelert varken sağ tarafa bonservis beklentisi olmadan uygun biri aranmalı. avrupa'da boey'in bizde oynadığının teknik açıdan kötü ancak savunma açısından benzerini oynayacak bir adam var:
brice wembangomo. düşük bedelli, zaire doğumlu olduğundan yaşı problem olabilir ancak güncel olarak makine gibi bir adam. ve evet, solda da oynayabiliyor. bunlar çok özel bilgiler değil, kimi youtube'da yemek videosu izler, kimi arama çubuğuna "best underrated players" yazar açar izler.
galatasaray'ın orta sahasında korkunç bir kuru kalabalık var.
kaan ayhan var, merkezde oynatamıyoruz. sıra gelmiyor.
efe akman var, torreira ve sara ile birlikte görmedik. sıra gelmiyor.
kerem demirbay var, ne zaman sahaya girse keşke girmeseydi dedirtiyor.
berkan kutlu var, stopere veya sol tarafa atmaktan sıra gelmiyor.
eyüp aydın var, yüzüne bakmıyoruz.
gökdeniz gürpüz var, yüzüne bakmıyoruz.
bakın orta sahaya altı tane adam saydım. bunların hepsi ya defansif orta saha, ya üçlünün iç orta sahaları, ya da merkez orta saha. üstelik yanlarında bir de torreira ve sara gibi iki kaliteli adam var. ancak ya yüzlerine bakmıyoruz, ya yetersizler, ya da sıra gelmiyor. torreira-berkan-kaan-sara dörtlüsünün yanına bu takımın iki orta saha alması lazım. bu iki orta sahadan birinin de hücuma dönük olması lazım. oradan sonrası okan hoca'nın işi. o adamı mı ileri atar, torreira önüne sara ve o adamla üçlü bir merkez mi kurar, orası hocanın bileceği iş. ancak biz iki orta sahayla sezonu oynamaya çalışıyoruz. berkan ve kaan'ı orada kullanamıyoruz. efe henüz çok genç, güvenemiyoruz. kerem bitik. eyüp ve gökdeniz'in yüzüne bakmıyoruz. korkunç bir durum. galatasaray'ın kağıt üzerinde sekiz adet orta sahası var. sahaya koyduğunda verim alabildiği adam sayısı 2.
ileri hatta ise ben büyük bir sıkıntı göremiyorum. ben belirli beceriye sahip hücumcuların top oraya sık gidiyorsa iş yapabileceğine inanırım. kaliteli bir merkez ve agresif savunmacılar size hücum sürekliliği getirir. ileride de barış, ahmet, yunus, osimhen, sallai gibi isimler var. ah keşke her maçta otuz dakika %100 verimle kullansak bir de mertens gibi bir elmas var. ama komitemiz var ya, sağ olsunlar elması takıp akşam iki saatlik hoş bir yemekte parıldamak yerine sekiz saat sahada çamur içerisinde kirletiyoruz. hem işe yaramıyor, hem rahatsız ediyor. sorun elmasta mı, kullanıldığı yerin seçiminde mi?
kötü günleri geride bıraktık, sırada ve sahada daha kötü günler bizi bekliyor. dernek başkanı şahsımca beceriksiz bir adamla simit satıcısı bu kadar yapabiliyor.