• 251
    türkiye milli prim futbol takımının yenebileceği bir takım neredeyse yok gibi bir şey olan turnuva.

    bizimkiler tunusla berabere kalınca hazırlık maçında ben baya taşak geçmiştim ama tunus bile çok iyi takım gerçekten izlediğim kadarıyla.

    diyeceğim o ki millet futbol oynamayı öğrenmiş aga. kötü dediğimiz takımlar bile çok güzel kapanıyor kompakt savunma yapıyor öyle atak yapmak falan mümkün değil kolayca.

    sözün özü hem oyun olarak, hem karakter olarak, hem maneviyat olarak hatta ve hatta bu ülkenin çomar insanları olarak dünya kupası gibi bir güzelliğe dahi katılmayı cidden haketmiyoruz. bizim yerimiz yok aga burada. iran'ın bile var bizim yok.
  • 252
    guzide takimimizin bizim gibi gariban halkina ekstra bir masraf daha cikarmamak icin katilmadigi turnuva olmuştur. simdi katilsak rusya vize istiyor, ee biletlerde pahali olcak, airbnb'si, borch corbası, rus votkası, gece klubu derken dunyanın masrafı. zaten katılsaydıkda 3 mac sonunda elenir gelirdik. kazara 2 mac kazanıp yada berabere kalsakda ulkede infiaal oluyor. magandalar yuzunden her tur en az 2,3 insanımız oluyor. oyuzden en guzelini yaptı milli takımımız. tesekkur ediyorum.
  • 262
    şu anda gruplarda birinci maçlar tamamlandı. hem istatistik hem analiz anlamında kısa kısa özet geçeceğim. 19 haziran 2018 rusya mısır maçı yazdıklarımı kapsamıyor.

    1- 16 maçta 38 gol atıldı. 2014'te 2,67, 2010'da 2,26, 2006'da 2,29, 2002'de ise 2,51 gol ortalaması vardı. 2018'de şimdilik ortalama 2,37. gol açısından ortalama bir turnuva geçiriyoruz. ama öte yandan hiçbir maç 0-0 bitmedi.
    2- maçlarda şu ana kadar sadece 1 kırmızı kart çıktı. o da direkt çıktı. maçlar sert geçmesine rağmen kolay kolay kart çıkmıyor. son 2 dünya kupasından beri hakemler kart konusunda cimri. ileriki turlar için cezalı oyuncu olmasın diye fifa hakemlere fazla kart göstermeyin diyor. bu da takımların faul yapma konusunda iştahını açıyor. çünkü faule göre kart çok zor geliyor.
    3- duran topların iş yaptığı bir turnuva oldu. kapalı savunmaların çözülebildiği en iyi yol duran top oldu.
    8 penaltı çalındı, 6 penaltı golü oldu.
    4 direkt frikik golü oldu.
    5 de duran toptan kafa golü geldi.
    duran top gollerine seken toplar veya pozisyon ardılı pozisyonlar dahil değildir.
    4- var sistemiyle penaltılar arttı. ama daha da artmalıydı. çünkü hala çalın(a)mayan penaltılar var. her maç 1 penaltı olması kötü bir şey değil. maçın adaletsiz yönetilmesi ve kuralların uygulanmaması kötü bir şey. var sistemi bazı soru işaretlerine rağmen turnuvadaki rezil hakemleri kurtaran uygulama oldu. oyunu çokça durdurmaması iyi bir şey ama pozisyon standartının olmaması kötü bir şey. şunu öğrendik ki hakem uyarıya rağmen pozisyonu izlememekte ısrar edebilirmiş. bu şaibeleri biraz arttırıyor. almanya ve italya'da var sistemi ilk başlarda çok tartışılmasına rağmen zamanla oturmuştu. bu da zamanla oturur. ben futbolda teknoloji kullanımının artık zorunluluk olduğunu düşünüyorum.
    5- turnuvada savunma anlayışı tam anlamıyla zirve yaptı. savunma yapmayı bilmeyen takım nerdeyse yok. panama bile belçika'yı 45 dakika kitleyebildi. savunmaların bu seviyede olması zaten beklenen bir şeydi. genel olarak bir şeyi yapmak zordur, bozmak kolay. dolayısıyla akıcı hücum yapmak zordur, kompakt savunma yapmak nispeten daha kolaydır. hücum akışkanlığı için kulüp takımlarındaki gibi oyuncuların uzun süre beraber zaman geçirmesi gerekiyor.
    6- favorilerden bir tek ispanya'yı beğendim. akıcı hücum yapan, 4-5 tek pası hızlı yapabilen, beklerini bindirebilen, set hücumunu kusursuz oynayabilen en iyi takım ispanya'ydı. kadroları oturmuş durumda ve mevki mevki bakarsak çok sıkıntıları yok. ilk maçta kaleci şanssızlığı yaşadılar, ronaldo kurbanı oldular. hocalarını kovmasaydılar tek favori bunlar diyebilirdim ama hierro'dan dolayı emin değilim.
    7- almanya'da beklenmedik sıkıntılar var. acayip formsuz gelmişler. takım içinde de kavgalar varmış duyduğum kadarıyla. şampiyon olan takımın bir sonraki turnuvada gruplarda elenme lanetini yaşayabilirler. 98 fransa, 2006 italya, 2010 ispanya bu laneti yaşadı.
    8- arjantin'i değerlendirmek için çok erken. izlanda turnuvanın en çok defansa gömülen takımıydı. ve arjantin açamadı bunu. messi'ye yine çok yük bindi ve etkisiz kaldı. her takım izlanda kadar defansif oynamaz, işte o zaman arjantin'i göreceğiz. ama çok da bir şey beklemiyorum.
    9- belçika ve ingiltere'yi değerlendirmek için çok erken. çok zayıf takımlarla oynadılar. ama ingilizler umut vaat ediyor açıkçası. belçika için o sene bu sene mi acaba?
    10- brezilya'nın da durduralabilir bir takım olduğu görüldü. ama ufak tefek sorunları var. birkaç oyuncu değişikliği bir kaç talimatla düzeltilecek şeyler. ama yine de efsane brezilya'dan çok uzaklar. ispanya'dan sonra kupadaki ikinci adayım brezilya.
    11- fransa zaten benim için balon. avustralya maçında kötüydüler. hiç umut vermediler. çok büyük sıkıntıları var. deschamps asla bu sorunların üstesinden gelecek bir hoca değil.
    12- diğer takımlardan meksika, peru, senegal, rusya ilk maçlarda göz kamaştırdı. özellikle meksika ofansif bir dizilimle defansa çekilip müthiş kontralarla atağa kalktı. çok hazır gelmişler gerçekten.
    13-danimarka, sırbistan ve hırvatistan yenmesine rağmen vasat kaldılar. bu üç takımı daha iyi beklerdim.
    14- iran, isveç ve japonya 3 puanlı takımlar olarak bir daha puan alamazlar.
    15- suudi arabistan, panama, güney kore keşke hiç gelmeseydiler. hiç buraların takımı değiller.
    diğer takımları da değerlendirmek için biraz beklemek lazım bence. özellikle uruguay, her zaman bu kadar kötü değildirler herhalde.

    maçlar genel manada zevksizdi. ama bütün maçları da izledim. dört senede bir olan bir futbol festivalini izlerken açıkçası hareket kastım sıkıcı veya sıkıcı değil şeklinde olmuyor. bence her anın tadını çıkarmak lazım. işyerim biraz rahat, bu konuda da açıkçası şanslıyım.
  • 264
    şu ana kadar ki seyir zevkiyle bundan önceki iki dünya kupasının kat kat gerisinde kalmıştır. bir kere grupların dağılımı beklenen eşleşmeleri oluşturmuş gibi durmuyor. ikincisi dünya kupasının belki de yıllar sonra ilk defa açık bir favorisi yok. futboluyla öne çıkabilen bir ekip(u: rakiplerinin yumuşaklığından ve ev sahipliği faktöründen ötürü rusya'yı konu dışı tutuyorum) yok. ayrıca büyük işler beklenen kadrolar hem oyun hem skor anlamında yavan maçlar çıkardılar. oynanan futbol dikkate alındığında az biraz portekiz bu işi kıvıracakmış gibi duruyor. ancak her yönüyle bu kadar zevksiz bir kupa izlediğimi hatırlamıyorum. bunlar hep italya yokluğundan.
  • 266
    italya olmadığından dolayı hiçbir tat almadığım turnuva.

    1. turnuvalar hep desteklediğin takımlarla zevklidir. ben italya'nin yerine başkasını koyamadım ne yazık ki.
    2.gerçekten ulan ne töp oynuyor ya dediğim hiçbir takım çıkmadı.
    3. her turnuvanın özelinde turnuvaya renk katan takımlar olur. şu anki gidisatta belki biraz senegal ile meksika onun dışında hiç süpriz olmadi.
    4.artık öğrenci değilim çalışıyorum eve 7.30da geliyorum :(
  • 269
    hoşuma giden bir turnuva olmakta...

    bunun yanında şampiyonlar ligine sadece en iyi 8-10 süper takımın alınmasını protesto ediyoruz; bu takımlar çeyrek finale kalse bile "her sene aynı büyük takımlar" diye kınıyoruz. büyük takımlarla küçük takımlar arasındaki uçurumun açılmasını ve avrupa turnuvası kültürünün, hollanda, isveç, türkiye takımlarının makasta geriye düşüşünü üzülerek izliyoruz.

    sonra gelip "dünya kupasına kötü takımlar alınmasın, fifa acil el atsın" diyoruz.
    olmuyor...

    dünya kupası kültürel bir organizasyondur, fakat 200 takımı veya moğalistanı katsınlar demek değil bu. futbolla ilgilenen zaten 50 -60 tane ülke vardır. eğer 1970'ler civarında; bunlar zaten gelenden geçenden 8 yiyor diye türkiye'yi almasalardı; turnuvaları daha kapalı daha "elit" biçime soksalardı bugün 8-0 yiyen ülke bu makası kapatabilir miydi? bugün 10 takım hariç şampiyonlar ligini iplemezsen, geri kalan takımlar makası kapatabilir mi? hep şikayet ettiğimiz de bu değil mi? yoksa biz nostaljik tayfayız, galatasaray gibi ufak takımların şampiyonlar liginde işi yok mu..
  • 273
    elit takımlar arasında; italya ve hollanda zaten yok. arjantin elenmek üzere. almanya ve brezilya ve hatta ilk iki maçını kazanmasına rağmen fransa pek tat vermedi. ingiltere aman aman değil, biraz ispanya fena değil gibi.

    bu takımlar dışında dünya kupası şampiyonluğu olan tek takım 1930 ve '50'de uruguay. durum böyleyken yıllar sonra sürpriz bir şampiyon çıkar mı diye düşünmeye başladım ve hırvatistan-belçika-portekiz-uruguay gibi takımların iyi başlangıcı bana epey umut verdi.

    uzun lafın kısası bu dünya kupası'nda daha önce şampiyon olmamış bir takım şampiyon olacakmış gibi hissediyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın