• 1
    muthis yaratici. antu seviyesi icin kaliteli bile sayilir ama galatasaraylilar arasinda gorunce dayanamiyorum ben acikcasi. bu adam senin takiminin kaptani, oynadiginda elinden geleni yapar, oyuna girer hareket getirir, tempo yukseltir, bazilarimizin biz elestirince kufrettigi hamit altintop'tan asagi kalmaz. gelismeyen, elestirilebilecek yonleri elbet vardir ama kusura bakmayin, adam beyefendi, arda gibi "serefsizlik diz boyu" demedigi, isinde gucunde oldugu icin uzerine sikko karikatur kitaplari yazdiniz, facebook sayfalari actiniz arkadas. ulan bi' insanin takiminda selcuk sahin, veli kavlak filan varken sabri'yle neden ugrasir? hele hele sevgili galatasaray taraftari senin eline ne geciyor ben anlamiyorum. elestirilerimiz aile icindedir, guleriz egleniriz ama bunun boyutu ozelestiri sinirlari icerisinde kalmali hep. takimdan birini asagilamak, muhtemelen moralini bozmak ancak hasar verir. biz ki galatasaray'in basarilarinda mutlu uyanan adamlariz; bize boyle sacma eylemlere katilarak ya da yapilana canak tutarak olasi basarisizlikta sorumluluk hissi yuklemeyin. maglubiyetlerde tribunde yutkunamayan bizler bunun altindan kalkamayiz beyler.
  • 3
    yıl ile alakası yoktur. toplumumuzun zeka seviyesi alakası vardır hadisenin. çalıştığı şirkete amcasının torpili ile girmiş, her dilden evet, hayır ve adım şu demeyi bilenin cv'sine üç dil biliyorum yazdığı, çalışanın değil de kolaya kaçanın, niteliğin değil de niceliğin değer gördüğü bu ortamda beni şaşırtmıyor sabri sarıoğlu üzerinden dönen "komiklikler". adam ilk okul dörtten beri ingilizce görüyor, internette ingilizce, oyunlarda, filmlerde, dizilerde ingilizce, yetmiyor özel kursa gidiyor; hâlâ "you is good?" diyerek iyi misin diye sormaya çalışıyor. e ben seninle dalga geçince saygısız oluyorum, bana "çalışıyorum ama bu kadar oluyor oooolm!" diyorsun. e bu adamdan da bu kadar oluyor, futbol tabirleri ile konuşacaksak; hırslıdır, seridir, iyi pres yapar ama yetenekleri kısıtlıdır. bir günü diğerini tutmaz. hayır bir de, bu adam yıllarca sağ bek oynadı. ortaları ile dalga geçtin diyelim ki; kabul ettim. şutları ile dalga geçiyorsun ulan adamın! bunu nereye koyalım? sen genel kültür sahibi, öğrenmeye aç bir sosyoloji öğrencisi olsan; belli başlı fizik kurallarını bilsen de, işler dallanıp budaklandıkça, uzmanlaşma gerektirdikçe kimya ile, fizik ile, biyoloji ile ilgili zayıf kalacaksın. bu çok normal değil mi? sonuç olarak bir çok mevzu uzmanlaşma ve devamlılık ile var oluyor. uzmanlık alanın dışında bir konu üzerinden sürekli sana çaksam, sonra da "ahahahaha, nasıl da yapamıyor! mal!" desem nasıl hissedersin? ama olmaz, o futbolcu! ve siktiğimin ülkesinde herkes, uğraştığı işi a'dan z'ye dört dörtlük yaptığı için, eğreti duruyor onun mevkisinden oldukça uzaktakilerin uzmanlık alanı olan işlerde başarısız olması.

    neyse; gördüğüm kadarıyla sabri bu "komikliklerden" hiç etkilenmiyor, bu işi aşmış. dolayısıyla bu sözlükte, twitter'da veya başka bir yerde yapmaya devam edin bu geyiği. böylelikle ben de hangilerinizi dikkate almam gerektiğini tespit edemesem de, hangilerinizin üzerinde durmaya değer olmayacağını anlayabilmiş olurum.

    son olarak; evet! hayat futbolsa sana gelen ortalar hep sabri'den. sanki sneijder'den gelse vurabilecekmişsin gibi yaşamaya devam et. harikasın sen ama fırsat verilmedi, ilgilenilmedi, birileri hile yaptı, önüne geçti, adam kayırıldı, at öldü, eşek doğdu falan filan... oldu işte bir şeyler. yoksa sen var ya... ohooo!
App Store'dan indirin Google Play'den alın