galatasaray'ı hiç ama hiç özlemediğimi bana gösteren maçtır. klimalı buz gibi salonun içerisinde 90 dakika boyunca beni boncuk boncuk terletti takımımız. kanser sezonunun başlangıcını bayraklarla karşıladı adeta bünyem. maçtan sonra anxiety, stress disorder, kaşınma gibi semptomlar geçirdim. bunu 3 senedir yaşadığımdan artık kronikleşmesinden korkuyorum.
gerçek
galatasaray'ı özledik. ne zaman kavuşacağız bilmiyorum. lord of the rings'deki eomer gibi ''lakin umudunuza güvenmeyin. umut bu toprakları çoktan terk etti.'' modundayım.
yağmur dansına çıkıp ruhlara seslenmek ve
come to galatasaray diye çığırmak istiyorum.